Doğmuş her insan imtihan için yaratıldığına göre (İnsan, 76/2), zekâ özürlü olanlar nasıl imtihan edilecek?

Tarih: 14.09.2012 - 15:14 | Güncelleme:

Soru Detayı

"Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden (erkek ve kadın sularından) yarattık da onu işitici, görücü yaptık."(İnsan, 76/2)
- Dünyaya baktığımızda her doğmuş insanın imtihan için yaratılmadığını açıkça görüyoruz. Bunlar büluğ çağına girmeden ölen erkek ve kızlar, zeka özürlü olarak doğmuş insanlar, günümüzde dahi bulunan dünyadan habersiz kabileler var.
- Doğmuş her insan, neden imtihan için gelmemiştir bu dünyaya?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili ayetlerin mealleri:

"Biz insanı katışık bir meniden yarattık. Onu denemek istiyoruz; bu sebeple de kendisini işiten ve gören bir varlık yaptık. Ona yolu da gösterdik; artık ister şükreder, ister nankör ve kâfir olur." (İnsan, 76/2-3)

Evet, insan imtihan için yaratılmıştır. Ayette meal olarak yer alan “onu işitici, görücü yaptık” ifadesi, birçok alimin belirttiği gibi aklı da içine almaktadır. Çünkü delillerin ve kesin bilgi yollarının en önemlisi, gözle görülen ve kulakla işitilenlerdir. Görmeyi ve işitmeyi değerli kılan ise akıl ve idrak kabiliyetidir. İnsanın görmesini ve işitmesini hayvanınkinden ayıran akıl ve idraktir. (krş. Taberi, Razî, İbn Kesir, Beydavî, Maverdi, İbn Aşur, ilgili ayetin tefsiri)

Ayrıca ayette geçen “yol gösterme” anlamındaki ifade, akıl ve fikir verme, ahlâk duygusu verme, kötülük yaptığında kendisini uyaran vicdan verme, Allah'a iman etme duygusu verme, hayatını devam ettirecek vesile ve imkânları verme mânasına gelir.

Buna göre aklı olmayan çocuklar ve deliler imtihana tabi değillerdir. Gelecek kipi olan “nebtelîhi = onu imtihan ederiz / edeceğiz” ifadesi de imtihanın gelecekte akıl-baliğ olduktan sonra olacağına işaret etmektedir. (Maverdi, İbn Aşur, ilgili yer)

Bu ayetteki imtihan hükmü geneldir. Hükümler çoğunluğa göre tespit edilir. Bu tür genel hükümlerden bazı fertlerin istisna olması hükmün genel kuralını bozmaz. Yani burada “insanlar”ın imtihanından söz edilmektedir. Bu insanlardan bazılarının imtihan vasfına haiz olmaması, örneğin deli olması veya çocuk olarak ölmesi, bu genel hükmün muhtevasına zarar vermez. Vahyin mesajını alamayanların durumu da bir istisnadır. Hükümler, azınlığı temsil istisnalara göre değil, çoğunluğu temsil eden istisna olmayanlara göre verilir.  

Bununla beraber, ayetin ifadesinden anlaşıldığı üzere, prensip olarak bütün insanlar imtihana tabi olsun diye yaratılmıştır. Nitekim,

 “İnsanları ve cinleri sırf bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 51/56) mealindeki ayette de “Hanginiz güzel amel yapar diye sizi imtihan etmek için yaratan Odur.” (Mülk, 67/2) malindeki ayette de bu hüküm geçerlidir. 

İmtihana tabi tutulmayan çocuk, deli ve fetret ehli sayılan kimselerin -imtihandan ötürü- bir kayıpları yoktur, bilakis kârları vardır. Çünkü herkes için söz konusu olan imtihanı kaybetme riski onlar için söz konusu değildir.

İmtihana tabi tutulanlar Allah’ın ilahî kaza hükmüne dahil olduğu gibi, tabi tutulmayanlar da ilahî ata hükmüne dahildir.

Mülkün sahibi, mülkünde dilediği gibi tasarruf etme hakkına sahiptir. İnsanların genel organlarında benzer yaratılması Allah’ın vahdaniyetini gösterdiği gibi, her birini diğerinden ayıran farklı bir yapıya sahip kılınması da Allah’ın külli iradesini gösterir. Bunun gibi denilebilir ki, imtihan konusunda da insanların farklı kategorilerde olması, farklı ömürlere sahip olması de Allah’ın külli iradesini göstermeye yönelik bir hikmettir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun