Çocuğun nesebini belirlemek için Hz. Ömer'in yaptığı doğru mu?
- Aşağıdaki hadisi şerifi açıklayabilir misiniz, böyle bir şey olabilir mi?
- Hz Ömerin yaptığı doğru mu?
- Süleyman İbnu Yesâr anlatıyor:
"Hz. Ömer radıyallahu anh, İslâm döneminde neseb iddiasında bulunanları cahiliye doğumlulara ilhak ediyordu. (Bir gün) iki kişi geldi. Her ikisi de, bir kadının çocuğunun kendisine ait olduğunu iddia ediyordu. Hz. Ömer, bir kâif çağırdı. Kâif adamlara baktı. Sonra: "Her ikisinin de çocukta iştirakleri var!" dedi. Hz. Ömer bu söz üzerine elindeki değneği kâife indirdi ve: "Nereden biliyorsun?" dedi. Sonra kadını çağırıp: "Bana haberini söyle!" emretti. Kadın, iki adamdan birini kastederek: "Şu var ya, dedi ben ailemin devesini güderken bana gelirdi ve benden ayrılmazdı. O da ben de hamilelik başladı zannettik. Sonra o benden ayrıldı. Arkadan kan aktı (âdet gördüm). Sonra da onun yerini diğeri aldı (bana temasta bulundu). Çocuğun hangisinden olduğunu bilmiyorum!" dedi. Kâif bu cevabı işitince tekbir getirdi. Hz: Ömer çocuğa dönerek: "Hangisini dilersen onu veli kıl!" dedi." Muvatta, Akdiye 22, (2, 740).
Değerli kardeşimiz,
İlgili reivayet şöyledir:
Süleyman b. Yesar'dan: Hz. Ömer b. Hattab, İslam'dan önce doğan çocukları İslam geldiğinde kim benimdir derse onun sayıyordu.
(Ömer'e) Bir kadının çocuğunun kendilerine ait olduğunu iddia eden iki adam geldi. Bunun üzerine Hz. Ömer b. Hattab, bilirkişi çağırdı. O da bu adamlara baktı ve:
“Bu çocuk her ikisine de ait olabilir.” deyince, Hz. Ömer b. Hattab, bilirkişiyi (acele etmesi ve incelemekteki kusuru yüzünden) kırbaçladı. Sonra çocuğun annesini çağırdı ve:
“Bana çocuğun kimden olduğunu söyle?” dedi. Kadın da:
“Bu çocuk şu iki adamdan birine ait olmalıdır. Biri benimle develerimizi güderken devamlı düşüp kalkardı. Öyle ki hamile kaldığımı zannettik. Sonra benden ayrıldı. Ben kendimi hamileyim sanmakta iken; aybaşı oldum. Sonra benimle şu ikinci adam düşüp kalkmaya başladı. Dolayısıyla çocuğun hangisinden olduğunu bilmiyorum." dedi.
Ravi der ki: Kendi sözü kadın tarafından da tasdik edilince bilir kişi, “Allahü ekber” dedi.
Bunun üzerine Ömer (r.a.) çocuğa:
“Hangisini istersen, ona git.” dedi.
Bu rivayetin şerhlerine ve konunun geçtiği yerlere baktık.
Konu, bir çocuğun nesebi belli olmadığı zaman nasıl davranılacağıyla ilgilidir.
Bir önceki rivayette de benzeri bir durum olmuş ve kadınların şahitliğiyle olay çözülmüştür. Bir kadın önce biriyle evlenir. Kocası öldükten sonra dört ay on gün bekler ve bu arada kendinden kan gelir. Yani kendine göre hamile olmadığı anlaşılır. Bundan sonra başkasıyla evlenir ve bir müddet sonra doğum yapar. Bu durumda kadının kimden hamile kaldığı net değildir. Bazı kadınlar kadının önceki kocasından hamile olduğunu söyleyerek problem halledilir.
Burada da buna benzer bir olay vardır. Kadın ilk erkekle beraber olmuş sonra kan görmüş. Bu durumda çocuğun ilkinden veya sonrakinden olma ihtimali vardır. Bilirkişi ve kadın net olarak bilemeyince hüküm çocuğa bırakılır. Hangisini tercih ederse o babası olacaktır.
Bir çocuğun iki babası olmaz. Bu açıdan da zaten Hz. Ömer kaife kızar ve iyice araştırmadan acele ederek karar verdiği için değneğini vurur.
Ayrıca olay Cahiliye döneminde olduğu için, olayın zinayla bir ilgisi yoktur ve sadece nesebin kime ait olduğu araştırılmaktadır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ömer bin Hattab (r.a.)
- Zeyd bin Hattab (r.a.)
- Peygamberimiz kendini över miydi?
- ZİNA CEZASI (HADD-İ ZİNA)
- "Ali ve Peygamberin amcası Abbas, Ebu Bekri yalancı, günahkar, hileger ve hain bilirdiler." anlamında bir rivayet var mıdır?
- İsa’nın babası (Ebu İsa), künyesi neden uygun değil?
- DÜŞÜK YAPMA
- DÜŞÜK YAPMA, KÜRTAJ
- Hz. Ömer hakkında bilgi verir misiniz?
- Evli (nikahlı) eşlerin üç aydan fazla ayrı kalmaları caiz değil diye duydum; doğru mudur?