Çalıştığımız halde istediğimiz sonuca ulaşmamamız adaletsizlik mi yoksa hayır mı? Çalışmayla bir yerlere gelineceğine inanmıyorum...

Tarih: 22.02.2007 - 11:06 | Güncelleme:

Soru Detayı
Ben arkadaşlarımdan çok çalıştığım halde, onlar istedikleri yerleri kazanırken ben kazanamadım. Çalışmayla bir yerlere gelineceğine inanmıyorum artık. Bu nasıl adelet, nerde benim uykusuz gecelerimin karşılığı? Nerde emeklerim?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Allah, Rahman ve Rahimdir; her şeyin en iyisini verir; bazen vermemesi bazende vermesi hayırlı olur. Onun için Allah'tan bir şey isterken hayırlısını talep etmek gerekir. Yani, isteyeceğimizi güzel belirler ve isteriz. Fakat ısrarlı olmamalıyız. Çünkü, bir şeyde ısrar etmek, ilahi hikmeti ve rahmeti ittiham anlamındadır.

Peygamberimiz (a.sm) zamanında mescid bülbülü olarak bilinen biri (Salebe) devamlı olarak ibadet ve mescit işleriyle uğraşırdı. Bunun için ona "mescid kuşu" denilirdi. Bu zat daha sonra Peygamberimiz (asm)'den devamlı zengin olması için dua istiyordu. Peygamberimizde (a.s.m) ona, senin için en hayırlısı budur, durumuna şükret deyip, yatıştırırdı. Fakat dua edilmesi hususunda ısrarlı olunca, Peygamberimiz (asm) ona dua etti. Bunun neticesinde az bir maldan başlayan bir ticaret başlattı; daha sonra malları gittikçe arttı. Önce bazı namazların cemaat namazlarını kaçırmaya, daha sonra mescide gelememeye, daha sonra hususi ibadetinde aksamalar başladı. En sonunda öyle bir zenginleşti ki, artık mallarının hesabını bilemez oldu. Kendisine gönderilen zekat memurlarına "zekatını vermeyeceğini ve öyle bir şey olamayacağını" ifade edecek kadar dine ve Allah'ın emirlerine karşı koymaya başladı. En sonunda hakkında bir ayet nazil oldu ve onun mallarının artık İslam dairesine kabul edilmeyeceği ifade ediliyordu. Peygamberimiz (asm)'in "Salebeye yazık oldu!.." ifadesine mazhar oldu.

Bu kıssadan da yola çıkarak diyebiliriz ki, biz elimizden geldiği kadar çalışıp gayret göstereceğiz, kazanmak için gereken her şeyi yapacağız. Buna rağmen elde edemediğimiz zaman hakkımızda bunun hayırlı olduğunu düşünüp razı olacağız.

Nasıl dua etmeliyiz?

Duanın çeşitleri var. Mesela sizin yarın bir imtihanınız var. Bu imtihanın duası çalışmaktır. Buna fiili dua denir. Çalışmayı yaptıktan sonra ellerinizi kaldırır, “Ya Rabbi, bana hayırlısını nasip et!..” demeniz sözlü bir duadır. Safi ve halis bir şekilde ve neticeye kanaat ederek dua etmek gerekir. Çünkü, bazen istediğimiz bir şeyin hakkımızda hayırlı olmayacağını Allah bilir, fakat biz bilemeyiz. Sonsuz rahmet sahibi Allah’ımız da bunun hayırlı olmayacağını bildiğinden dolayı, farklı bir şekilde kabul eder.

Hazreti Meryem validemizin doğma vaktinde annesi O’nu mescide adar. Ve O’nun erkek değil kız olduğunu görünce epey şaşırır ve üzülür. Alimlerimiz bu durumu misal getirerek derler ki, Allah muhakkak yaptığımız duaları kabul eder. Bazen daha farklı ve daha güzel bir surette kabul eder. İşte Hz. Meryem 100 erkek değerinde bir kız. Allah annesinin duasını kabul etmedi denilmemeli; aksine daha güzel bir surette kabul etti denilmelidir. Bazen de dünyada hiç kabul edilmedi zannedilir. Fakat cennette daha ulvi ve güzel şekilde kabul edilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Rızık konusunda Allah'ın adaleti nasıldır?..

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun