Bütün farzlar Kur'an-ı Kerim'de yazılı mıdır, yoksa Peygamber Efendimizin (asm) söylediği ve Kur'an-ı Kerim'de yazmayan farzlar da var mıdır?
Değerli kardeşimiz,
Farz, sübûtu ve ifade ettiği anlamı (delâleti) kesin olan delillerle Allah veya Rasûlünün (asm) emrettiği fiillerdir. Farzlar, başka anlama gelme ihtimali bulunmayan, âyet, mütevâtir veya meşhur hadis, ya da icmâ gibi kesin delillerle sabit olur. Beş vakit namaz, zekât, hacc ve namazda Kur'ân-ı Kerîm'den bir parça okumak gibi. Bunlarla ilgili hem âyetler vardır, hem de Hz. Peygamber (asm)'in mütevâtir veya meşhur hadis kuvvetinde söz veya uygulamaları bulunmaktadır. Farzın yerine getirilmesi kesin olarak gereklidir. Terkeden ağır cezayı hak etmiş olur; farz olduğunu inkâr edenin dinden çıktığına hükmedilir.
İslâm hukukçularının çoğunluğuna göre farzla vâcip eşanlamlıdır. İkisi de aynı hükümlere tabidir. Hanefilere göre ise, fârz ve vâcip birbirinden farklı anlam taşır. Vâcip Allah ve Rasûlünün (asm) yükümlü Müslümandan yapılmasını bağlayıcı bir şekilde istediği, fakat hakkındaki bu bağlayıcılığın zannî delil ile sabit olduğu fiildir. Buna göre vâcibin kesinliği, farzın kesinliğinden daha azdır. Bu yüzden şer'î bir işte farz terk edilirse bu iş bâtıl olur. Meselâ Arafa'ta vakfe yapmayan kimsenin haccı batıl olur. Çünkü vakfe farzdır. Fakat bir kimse Safâ ile Merve arasında sa'yi terk etse, haccı bâtıl olmaz. Bunu kurban kesme cezası yoluyla tamamlaması mümkündür.
Farzın hükmü: Yapılması kesin olarak gereklidir. Terkeden ağır cezayı hak etmiş olur. Farz olduğunu inkâr eden dinden çıkar. Namaz, oruç veya haccı inkâr gibi.
Vâcibin hükmü: Yapılması kesin olarak gereklidir. Terk eden, farzı terkedenin cezasından daha az bir cezayı hak etmiş olur. Vacib olduğunu inkâr edenin küfrüne hüküm verilmez. Sapıklıkta kalır. Mesela; namazın vâciplerinden birisini bilerek terketmek tahrimen mekruhtur. Yanlışlıkla terketme veya geciktirme halinde ise, sehiv secdesi gerekir. Farzın terkinde ise namaz bozulur. Namazda rükûu terketmek gibi (Tehânevî, Keşşâf, II / 1126; el-Meydânî, el-Lübâb, I, 6; Ömer Nasuhi Bilmen, İstilâhât-ı Fıkhıyye Kâmusu, İstanbul 1967, I / 33; Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili, İstanbul 1938, VIII / 6200 vd.; Zekiyüddin Şa'bân, Usûlü'l-Fıkh, terc. İbrahim Kâfi Dönmez. Ankara 1990, 207 vd; Muhammed Ebû Zehra, Usûlü'l-Fıkh, Kahire, t.y., 29 vd.; Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm İlmihali, İstanbul 1991, 50, 51).
İlave bilgi için tıklayınız:
FARZ
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Farz ile vacib arasındaki fark nedir?
- VÂCİB
- Namazda bir vacibi bilerek veya bilmeyerek terk etmek namaza zarar verir mi; bu durumda ne yapmak gerekir?
- Bir namazın farzını fazla kılarsak ne yapmamız gerekir? Bilerek bir namazın farzı fazla kılınabilir mi?
- Farz-ı kifaye ve sünnet-i kifaye nedir?
- NAMAZIN VACİPLERİ
- EF'ÂL-İ MÜKELLEFİN
- FARZ
- ZANNÎ FARZ
- EFAL-İ MÜKELLEFİN