Helâl Kazanç Kolay Harcanmaz

Yazımıza başlık olarak seçtiğimiz cümle rastgele söylenmiş bir söz olarak düşünülmemelidir.
Gerçekten de helal kazanç kolayca harcanamaz, birtakım gereksiz şeyler ihtiyaç olarak görülüp de müsrifçe para kullanma sorumsuzluğuna yönelinemez.

Çünkü helâl kazanç çok zor elde ediliyor. Asla kolayca ele geçirilemiyor. Elbette zor elde edilen şeyler zor harcanacak, elden çıkarılırken defalarca düşünülüp tartılarak sarf edilecektir.

Bu sebeple, hayatlarını helâl rızıkla tamamlamak hedefinde olanlar, haram lokma yemekten, yılandan, akrepten korkar gibi korkanlar, israftan da korkacaklar, ihtiyaç olmayan gereksiz şeyleri ihtiyaç gibi görerek lüzumsuz şeylere imkân sarf etmekten çekineceklerdir.

Bu çok makul ve meşru bir titizliktir. Cimrilik sanılmamalıdır.

Hatta, yemeklerde bile şöyle bir düşünüp taşınma gereği duyarak, görenek belasıyla alışılan yemek çeşitlerinden de bir ölçüde kaçınacak, sünnet olan, en az çeşitte karar kılmaya gayret göstereceklerdir.

Şayet, gerek giyimde, gerekse yiyecekte israfsız bir hayat olan sünnete döner, gereksiz şeyleri de ihtiyaç olarak görmekten vazgeçer, zaruri şeylere harcama yapmakla iktifa edip iktisadı esas alırsa, görecektir ki, yetişmeyen imkânları yetişmeye başlamış, darlıktan kurtulmuş, bir bakıma iktisadın bereketine nail olmaya başlamıştır.

Bazı düşüncelerde de dış görünüş çok mühimdir. Bu yüzden ele ne geçerse giyim kuşama yatırılıyor, dışı süs; ama iç nasıl, ona pek itibar edilmiyor. Halbuki gerçek olan dış görünüş değil iç oluştur.

Hadisten öğrendiğimize göre Allah (cc) insanın dış görünüşüne bakmıyor, iç oluşuna, kalbine, gönlüne, niyetine nazar ediyor, ameline göre muameleye layık görüyor. Bu yüzden serinkanlı düşünen insan, eline ne geçerse giyim kuşamına yatırmaz, çevrenin garip karşılamayacağı mütevazı bir giyimi sünnete en yakın giyim diye düşünür. İmkanını israf etmekten kurtulmuş olur.

İmam–ı Ali Efendimizin değerlendirmesi ne kadar güzeldir.

– Giyim kuşamla elde edilen güzellik güzellik değildir. Asıl güzellik ilim, irfan, ahlâk ve amelle elde edilen güzelliktir! diyor.

Giyim kuşam konusunda hep mütevazı olanı tercih eden maneviyat büyükleri, israflı yemekler konusunda da ibretli sözler söylemişler, ikazlarda bulunmuşlardır.

Yemeklerinde hep bol çeşide alışan, bu yüzden kazancından da hep şikâyette bulunan bir obur adama, Geylani Hazretleri şöyle ikazda bulunmuştur:

– Sizi çok yemek öldürdü, bizi de az yemek diriltti!

Evet, israflı sofralarda midesini tıka basa dolduran kimsede manevi konulara karşı bir ölü ilgisizlik ve duyarsızlığı başlar. Onun bütün meselesi bitmek bilmeyen israflı ihtiyaçlarıdır. Bunu da helal kazançla temin edemediğinden felsefe değişir, malum şu tekerleme de gelişir:

– Ver Allahım ver, kulun haram helâl demez yer!

Böyle bir sonuç, sünnetten uzaklaşıp israfa dalmakla, ihtiyaç olmayan şeyleri ihtiyaç sanıp bol harcamakla meydana gelir.

Bilmem yanılıyor muyuz? İsterseniz bir de siz deneyin israfsız iktisatlı hayatı...

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun