En Güzel Baharın Güzelleştirdiği Ashab

Vahiyle dirilenler, yağmurda vadilerde coşan, akan seller gibi görünmez bir güçle, doğru bildikleri yollarında akıp gidiyorlar, kendilerini, bütün dünyaları, hisleri, duyguları ile tamamen Nübüvvet ilk baharının atmosferine kaptırıyorlardı. Bütün hisleri ile gönülleri ile bu baharın coşkusuna giriyorlardı. Artık gözleri bu dava uğruna hiçbir şeyi görmüyordu (Sahabelerin hayat hikayalerinde hep bu keyfiyet görünür). Onlar için Kurana İslama, Allahın rızasına feda edilmeyecek bir şey yoktu. İşte bu sebepten onların önünde durulamadı. Bahar, mucize vahyin gücü ve bu mucizesi durdurulamadı.


Bereketli, Taravetli vahiy yağmurları “Biset mevsimi”, yirmi üç yıl devam etti, dünya ömrü yanında son derece kısa olan bu en bereketli mevsimde, kıştan yaza geçiş gibi pek büyük bir inkılap oldu. Vahiy baharı ile, Rasulullah (SAV) Atmosferi ile, Nübüvvetin ilahî muhitiyle, büyük ve çok adetler inatçı ve pek mutaassıp kavimlerden zahiren küçük bir kuvvetle, az bir sökülüp zamanda kaldırıldı. Yerlerine, insanların iliklerine kadar işleyen iman, İslamiyet, ve yüce hasletler dikildi. Nübüvvet baharının, Nübüvvet asrının, o mevsimin misilsiz en harika meyveleri olan sahabelerin, en değerli, en yüce, en bereketli asır olduğunu kabul etmek istemeyenlere Asr-ı saadet baharını, oradaki harika, misilsiz icraatı gösteriyoruz. “Sahabelere yetişmek için ancak sahabe olmak gerek” diyoruz.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun