Bir insan yanlış, sapık düşüncelerinden kurtulmak için ne yapmalıdır?
Değerli kardeşimiz,
Bir mütefennin demiş:
“Elimde yeteri kadar bir kaldıraç kuvveti olsa, yerküresini yerinden oynatırım.”
Kanaatimizce her mütedeyyin kişi de şunu diyebilmelidir:
“Kalbimde yeteri kadar iman bulsam, yerküresi kadar büyük sıkıntıları yerinden oynatırım.”
Bu konuda sözü fazla felsefî boyutlarıyla uzatmadan, birkaç madde halinde bazı kaldıraçları göstermekte fayda görüyoruz:
- Her şeyden önce “sapık düşünceyi” iyi teşhis etmek gerekir. Bu, gerçekten akıl ve beynimizden çıkan bir sorun mu? Yoksa zihnimizden gelip geçen hayal ve tasavvurlar mıdır? Bilindiği gibi, dile dökülmeden içten tasavvur edilen bir sövgü, gerçek sövmeyi ifade etmediği gibi, küfrün tasavvuru da küfür değildir. Bir cam vazo içerisindeki bir yılanın -elimiz vazoya dokunsa bile- ısırması söz konusu olmadığı gibi, hayal ve tasavvur akranında beliren küfür ve sapıklık yılanı da sahibini ısıramaz.
- Şayet söz konusu sapık düşüncenin bir tasavvur değil, gerçek bir hastalık olduğuna karar verirsek, bu takdirde bunun kaynağını bulmamız gerekir ki, ona göre tedavi edebilelim.
- Denilebilir ki, bu gibi şüphelerin, sapık düşünce akımlarının kaynağı cehalettir. Öyleyse, bunu tedavi etmek gerekir. İman konusunda ve bu gibi şüpheleri izale etme hususunda, asrımızda birinci kaynak Risale-i Nur Külliyatı olduğunu, onu okuyan binlerce ilim adamı tasdik etmektedir.
Bir nezleden ötürü doktora baş vurmayı gerekli gören bu asrın insanının, ebedî hayatını mahvına çalışan pozitivist ve materyalist felsefe akımlarının meydana getirdiği değişik dalalet / sapıklık hastalığından ötürü bilge-doktora müracaat etmemek büyük bir gaflettir. Bu doktor kitaplar olduğu gibi, bizzat bilgisine güvendiğimiz kişiler de olabilir.
- Bir yandan ilgili manevî hekimlere baş vururken, diğer taraftan da bu şüphelerden kurtarması için Allah’a yalvarmak lazımdır. Allah, insanların herhangi bir konuda samimiyetini ölçmek için, onun o konudaki ısrarını, ciddiyetini test eder. Bu sebeple “Yakarışlarıma, yalvarışlarıma bir karşılık göremedim.” deyip acele etmemek gerekir.
- Şayet bu sapkınlık, inançla ilgili değil de günahlarla ilgili bir sorun ise, bunun ilacı, imanı güçlendirmek, dünyanın bir dakikalık haram bir zevkinin neticesi yıllarca vicdan azabı duymak olduğunu bilmek, ölüm gerçeğini, dünyanın faniliğini, ahiretin hesabını sık sık hatırlamaktır. Kötü çevreyi iyi çevreyle değiştirmek, tövbe edip Allah’tan bağışlanmayı dilemek, özellikle beş vakit namazı vaktinde -mümkünse cemaatle- kılmak, yanlıştan doğruya götüren bir kavşak olarak düşünülebilir.
İlave bilgiler için tıklayınız:
- Evham ve vesvese hakkında geniş bilgi verir misiniz?
- Vesveseden nasıl kurtulabilirim?
- Günah işlemek, tövbe etmek ve tövbe ederken yapılması gerekenler...
- Harama girmemek için nefsimize nasıl mani olmalıyız?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Çevremizde, az da olsa, "Görmediğime inanman" diyen kişilerle karşılaşıyoruz. Bunlara bu yanlış düşüncelerinden vazgeçirmek için neler söylemeliyiz?
- Hidayet Allah'tandır, sözü nasıl anlaşılmalıdır?
- Mekke müşriklerinin Peygamber Efendimiz (asv)'e, "Sana öğretilenlerin Yemame'li Rahman tarafından öğretildiğini duyduk. Bu sebeple biz Rahman'a asla inanmayız." dedikleri iddiasına ne dersiniz?
- İslam dinindeki yasaklar, öteki dinler için de geçerli midir? Gayrimüslimler, İslam'ın hükümlerinden mesul müdür?
- Hidayet ve dalalet sadece inanç esaslarında mı olur?
- Mekke'de doğan bir çocukla, dünyanın her hangi bir yerinde doğan İslam'dan habersiz bir çocuk, manevi mesuliyet yönünden bir tutulabilir mi?
- Dünyanın ıssız bir köşesinde yaşayan ve İslâm dininden habersiz olan bir insan, âhirette nasıl sorumlu tutulabilir?
- Dalalet ne demektir, çeşitleri nelerdir?
- ŞUNU YAPARSAM YADA YAPMAZSAM ALLAH CANIMI KAFİR OLARAK ALSIN DİYE BİR YEMİNİN HÜKMÜ NEDİR.
- Bir insan yanlış, sapık düşüncelerinden kurtulmak için ne yapmalıdır?