"Benim cismim uyur, kalbim uyumaz." manasında bir hadisi var. Halbuki bir seferden dönüşte, topluca sabah namazı kaçırılıyor. Bu iki konuyu nasıl anlamak gerekir?
Değerli kardeşimiz,
Alimler bu konu üzerinde durmuş ve iki olay arasında bir çelişkinin olmadığını açıklamaya çalışmışlardır. Bu açıklamaların özetini birkaç madde halinde vermeye çalışacağız:
- Hz. Peygamber (a.s.m)’in kalbinin uyumaması, hayatında genel bir prensiptir; peygamberliğinin bir özelliğidir. Namazın kaçırıldığı, uykuda kalındığı zamanlar ise, ender olaylardandır. Bunun sebebi de başka insanlara bir örnek teşkil etmesi ve namazın kazası gibi şer’î bir hükmün ortaya çıkmasıdır.
- Hz. Peygamber (a.s.m) “Gözlerim uyur, fakat kalbim uyumaz.”(Buharî, Menakıp, 24; Müslim, Babu salati’l-leyl) buyurmuştur. Bu hadisten, Hz. Peygamber (a.s.m)’in uykudayken abdestinin hiç bozulmayacağını değil, abdestin bozulup bozulmadığını uyanık kalbiyle hissedebileceğini anlamak gerekir.(bk. İbn Hacer, ilgili hadis şerhi).
- İmam Nevevî’ye göre de; “Nasıl olur da ‘Gözlerim uyur, kalbim uyumaz’ diyen Hz. Peygamber (a.s.m), güneş doğuncaya kadar uykuda kalabiliyor?” şeklindeki soruya verilecek en kuvvtetli ve doğru cevap şudur: Kalp, abdest, acı, lezzet gibi kendisini ilgilendiren, hissi şeylerle alakadar olur. Güneşin doğması gibi gözle görülen şeyleri anlayamaz. Dolayısıyla, kalp ne kadar uyanık olursa olsun, göz yumduktan sonra güneşin doğup doğmadığını anlayamazsınız.(Nevevî, Şerhu Müslim, İlgili hadisin şerhi).
- Kalbin uyumaması, aklî, manevî bir husustur, gözlerin durumu ise, maddî alanla ilgilidir. Buna göre, namazın vaktinin geçmesi, söz gelimi güneşin doğması, gözle alakalı bir meseledir. Göze hitap eden bir olay olarak güneşin doğması namazın kazaya kalmasını gerektirir. Hadiste zaten “gözlerim uyur” şeklindeki ifadeyle, bu gerçek dile getirilmiştir.
Peygamberlere mahsus bir özellik olan kalbin uyumaması, manevî, özel bir otokontrol sisteminin varlığının sonucudur. Abdestin bozulup bozulmadığını kontrol etmek bu sistemle mümkündür. Ancak, namaz vakitleri göze hitap eden güneşle alakalıdır. Buradaki hükümler de dış kaynaklı olarak kendini gösterecektir.
- “Gözlerim uyur, fakat kalbim uyumaz.” hadisi, Hz. Aişe (r.anha)'nin “Vitir namazını kılmadan mı uyuyacaksın?” şeklindeki soruya verdiği bir cevaptır. O halde denilebilir ki, burada Hz. Peygamber (a.s.m), vitir namazını birazdan kalkıp kılmak üzere müteyakkız bir surette yatacağını ifade etmek için “Kalbim uyumaz.” buyurmuştur. Namazın kazaya kaldığı olayda ise, mutmain bir surette uyumuştu ve her insan gibi o da uykudan uyanamamıştı. Onun için bu iki hadis arasında bir çelişki söz konusu değildir.(bk. İbn Hacer, Umdetu’l-Kari’, İbn Battal, ilgili hadisin şerhi).
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Cehennemin Peygamber Efendimize gösterilmesi ne demektir?
- Hüşyar olanın, yatmış olanın rüyasını tabir etmesi, uykuda olanın konuşanların sözlerini işitmesi sadedinde misaller veriliyor. Bu asılda geçen ayet ile hadisin manasını ve izahını ve konuyla irtibatını izah eder misiniz?
- Hz. Peygamber (asm)'in uykusu abdestini bozar mıydı? Rasûlullah (asm) buyurdular: "Gözlerim uyur, ama kalbim uyumaz." Başka bir yerde de; "Uyku kalbe musallat olursa, abdestin yenilenmesi gerekir." deniyor...
- Sözler, Yirmi Dördüncü Söz, 468
- Peygamber Efendimiz, karanlıkta görür müydü?
- Teravih namazı nasıl kılınır?
- Peygamberimizin hiç uyumadığı geceler var mı?
- Bediüzzaman Hazretleri, yatsıdan sonra neden kimse ile görüşmezdi?
- Peygamberimiz cünüp olduğu halde neden sabah namazını bekledi?
- Uykusuzluk, uyanamamaya çözümler nelerdir?