"Benim cismim uyur, kalbim uyumaz." manasında bir hadisi var. Halbuki bir seferden dönüşte, topluca sabah namazı kaçırılıyor. Bu iki konuyu nasıl anlamak gerekir?

Tarih: 15.06.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Alimler bu konu üzerinde durmuş ve iki olay arasında bir çelişkinin olmadığını açıklamaya çalışmışlardır. Bu açıklamaların özetini birkaç madde halinde vermeye çalışacağız:

- Hz. Peygamber (a.s.m)’in kalbinin uyumaması, hayatında genel bir prensiptir; peygamberliğinin bir özelliğidir. Namazın kaçırıldığı, uykuda kalındığı zamanlar ise, ender olaylardandır. Bunun sebebi de başka insanlara bir örnek teşkil etmesi ve namazın kazası gibi şer’î bir hükmün ortaya çıkmasıdır.

- Hz. Peygamber (a.s.m) “Gözlerim uyur, fakat kalbim uyumaz.”(Buharî, Menakıp, 24; Müslim, Babu salati’l-leyl) buyurmuştur. Bu hadisten, Hz. Peygamber (a.s.m)’in uykudayken abdestinin hiç bozulmayacağını değil, abdestin bozulup bozulmadığını uyanık kalbiyle hissedebileceğini anlamak gerekir.(bk. İbn Hacer, ilgili hadis şerhi).

- İmam Nevevî’ye göre  de; “Nasıl olur da ‘Gözlerim uyur, kalbim uyumaz’ diyen Hz. Peygamber (a.s.m), güneş doğuncaya kadar uykuda kalabiliyor?” şeklindeki soruya verilecek en kuvvtetli ve doğru cevap şudur: Kalp, abdest, acı, lezzet gibi kendisini ilgilendiren, hissi şeylerle alakadar olur. Güneşin doğması gibi gözle görülen şeyleri anlayamaz. Dolayısıyla, kalp ne kadar uyanık olursa olsun, göz yumduktan sonra güneşin doğup doğmadığını anlayamazsınız.(Nevevî, Şerhu Müslim, İlgili hadisin şerhi).

- Kalbin uyumaması, aklî, manevî bir husustur, gözlerin durumu ise, maddî alanla ilgilidir. Buna göre, namazın vaktinin geçmesi, söz gelimi güneşin doğması, gözle alakalı bir meseledir. Göze hitap eden bir olay olarak güneşin doğması namazın kazaya kalmasını gerektirir. Hadiste zaten “gözlerim uyur” şeklindeki ifadeyle, bu gerçek dile getirilmiştir.

Peygamberlere mahsus bir özellik olan kalbin uyumaması, manevî, özel bir otokontrol sisteminin varlığının sonucudur. Abdestin bozulup bozulmadığını kontrol etmek bu sistemle mümkündür. Ancak, namaz vakitleri göze hitap eden güneşle alakalıdır. Buradaki hükümler de dış kaynaklı olarak kendini gösterecektir.

- “Gözlerim uyur, fakat kalbim uyumaz.” hadisi, Hz. Aişe (r.anha)'nin “Vitir namazını kılmadan mı uyuyacaksın?” şeklindeki soruya verdiği bir cevaptır. O halde denilebilir ki, burada Hz. Peygamber (a.s.m), vitir namazını birazdan kalkıp kılmak üzere müteyakkız bir surette yatacağını ifade etmek için “Kalbim uyumaz.” buyurmuştur. Namazın kazaya kaldığı olayda ise, mutmain bir surette uyumuştu ve her insan gibi o da uykudan uyanamamıştı. Onun için bu iki hadis arasında bir çelişki söz konusu değildir.(bk. İbn Hacer, Umdetu’l-Kari’, İbn Battal, ilgili hadisin şerhi).

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun