Başörtüsünü çıkaran arkadaşıma ne yapmalıyım?

- Kadın arkadaşımın İskandinavya'da İranlı gayrimüslim bir erkek arkadaşı var, başörtüsünü çıkardı ve yalnız yaşıyor. Bugün onunla buluşacağım, ne yapmalıyım?
- Nasıl tepki vereceğimi bilemiyorum. Müslüman bir geçmişi olan ve Müslüman bir kadına nasıl davranacağını bilmesi gereken adama kızgınım. İslam, çocuklar ve onların yetiştirilmesi, onun ailesi vs. düşünüldüğünde aralarında nasıl bir ilişki olabileceğini anlamıyorum. Bugün onunla buluştuğumda katı olacağım ama sözlerimin her ikisi için de önemli olmasını istiyorum. Ya İslam'ı anlamalı ve din değiştirmeli ya da ayrılmalı.
- Zor bir çocukluk geçirmiş, çok sakin ve utangaç bir kız ve İslam hakkında çok şey biliyor, hatta Mekke'ye bile gitmiş. Ama aynı zamanda bir kitap kurdu ve her türlü insanı kabul ediyor. Ne yapmalıyım? 

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle İslami bir konuda göstermiş olduğunuz duyarlılık için sizi gönülden tebrik ederiz.

Onunla dini konularda tartışmaya girmeyin, fikir alışverişi gibi konuşmaya çalışın ve Müslüman ahlak ve adabına uygun davranın, karşındakini de anlamaya çalışın.

İslam’a göre, Müslüman bir kadın, ancak Müslüman bir erkekle evlenebilir; Müslüman olmayan bir erkekle evlense bile nikâh geçerli olmaz, ilişki zinadır, çocuk olursa veledizina olur.

Günahların sel gibi insana hücum ettiği ahir zamanda yaşıyoruz.

İman ehli olan bazı kişiler de zaman zaman “Ahireti bildikleri ve iman ettikleri hâlde dünyayı severek ve isteyerek, bilerek ahirete tercih eder, kırılacak şişeye baki elmasların fiyatını verir. Akıbeti görmeyen kör hissiyatın tesiriyle hazır bir dirhem zehirli lezzeti ileride bir batman safi lezzetlere tercih ederek günahlara girerler. Bu ise bu zamanın bir marazı ve bir musibetidir.” (Nursi, Tarihçe-i hayat, s. 271)

Bediüzzaman bu hususları bize hatırlatarak müminleri ikaz etmekte ve uyarmaktadır.

Kapitalist sistemin dayattığı rahatla yaşamak, daha fazla haz almak, küçük menfaatini ahretine değiştirmek gibi nedenler “günahtan kaçma” hassasiyetimizi de kırmış bulunmaktadır.

Bundan dolayı maalesef, sizin de belirttiğiniz gibi, bazen Müslüman hanımların ahiretlerini feda etme pahasına başörtülerini çıkarttıklarını duymaktayız.

Biz Müslümanız ve Allah’a iman etmişiz. Madem Allah’a iman etmişiz, emir ve yasaklarını kabul etmişiz, o zaman bize düşen şey sorgusuz sualsiz Allah’ın yasaklarından kaçınmaktır. İnsanın iki dünya saadetinin nasıl olacağını bilen yüce Yaratıcının kesin “haram” saydığı ve yasakladığı şeylerin tamamı kötüdür, şerdir ve günahtır.

Bu yasaklarından birisi de hanımların başlarını açmasıdır.

Yani dünya mutluluğunu kazanmak, arkadaşını veya İslam’dan uzak çevresini memnun etmek veya daha iyi bir iş bulmak vb. gibi nedenlerle başını açanlar, bilmelidirler ki, aslında uzun vadede iki dünyalarını da karartmaktadırlar.

Başını açan kişi, ahirette bu günahın cevazını çekecektir, bunu o arkadaşınız da biliyor. Dünyada da evlilik hayatında mutluluk, ancak insanı olduğu gibi kabul eden bir eşle olabilir. Eğer bir erkek, başörtülü bir hanımı beğenmiyor ve onu başını açmaya zorluyorsa, ileride ondan daha fazla tavizler isteyecektir. Arkadaşınızdan sürekli fedakârlık bekleyecek, kendisinden, kişiliğinden, dininden bir şeyler koparacaktır. 

Arkadaşınız ise bir gün bakacak ki, kendisine ait hiçbir şey kalmamış. Bu da onu bunalıma itecektir. Yani dünya huzurunu da kaybedecektir. Çünkü kişi dinini yırtarak dünyasını yamamaya kalkarsa ne dini kalır ne de dünyası.

Aslında kişi, inancına sadık olur ve bu konuda prensip sahibi olursa daha çok saygı görecektir. Bir erkek istedi diye, hemen dinin gereklerinden vazgeçen bir hanıma o erkek içten içe saygı duymayacaktır. “Benimle birlikte olmak için dininin emirlerinden vazgeçiyorsa, yarın nelerden vazgeçmez ki” diye bir düşünceye kapılabilir.

Uzun yıllar başını kapatan bir Müslüman hanım, başını açtığı için hem vicdanı onu rahatsız edecektir hem ruhunu azap içinde bırakacaktır.

Ayrıca erkek arkadaşına karşı aşırı bir fedakârlık yaptığı için, kendisini sürekli ondan alacaklı gibi görecektir. Yaptığı büyük fedakârlığın karşılığından büyük beklentilere girecek, karşı taraftan da bunları almayınca bu kez de aşırı bir hayal kırıklığı yaşayacak ve ileride arkadaşından da duygusal olarak kopacaktır.

Bilinçle örtülen bir başörtüsü aslında Müslüman bir hanımı günahlardan da korumaktadır. Çünkü insanın fıtratına kötülüğü isteyen ve günahtan hoşlanan “nefis” denen bir duygu konmuştur. İnsan nefis sayesinde hayır ve şer işlemeye uygun olarak yaratılmıştır.

İşte başörtüsü takan bir hanım, bazen nefsi istese bile günahlara girmekten çekinecektir. Yani başörtüsü bir yerde onun bir kalkanı gibi olacaktır.

Siz, bu gibi konuları kendisiyle paylaşarak bazı şeyleri fark etmesine ve ebedi hayatına zarar verecek zehirlerden uzak durmasına vesile olabilirsiniz.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet