Ayet ve hadislerde hep yetimlerden bahsediliyor, öksüzlere bakmanın bir ecri yok mudur?

Tarih: 05.02.2016 - 08:57 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ayet ve Hadis-i Şeriflerde öksüz deyimi geçmemekte hep yetim kelimesi geçmektedir. Bildiğim kadarıyla yetim babası olmayana, öksüz annesi olmayana deniyor.
- Ayet ve Hadis-i Şeriflerde kastedilen yetim kelimesi annesi veya babası olmayana mı deniyor yoksa bildiğimiz gibi sadece babası olmayana mı deniyor.
- Dolayısıyla Öksüzün veya öksüze bakmanın bir ecri yok mudur?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Yetim kelimesi daha çok babası ölmüş olanlar için kullanılsa da annesi ölmüş olanlar için de kullanılmaktadır. Dolayısıyla öksüzlere sahip çıkmak da yetimlere sahip çıkıp korumak gibi faziletli bir ameldir.

Yetim: Sözlükte “yalnız olmak, tek başına kalmak” anlamındaki yütm kökünden türeyen yetîm kelimesi, çeşitli nesnelerin tekliğini ifade eder. Meselâ benzeri zor bulunan ve sedeften tek çıkan iri inci tanesine “dürr-i yetîm”, öncesinde ve sonrasında şiir olmayan tek beyte “beyt-i yetîm” denir.

Bu anlamdan hareketle babası ölmüş çocuğa da yetim (çoğulu eytâm, yetâmâ) adı verilir. “Yütm”ün asıl mânasının bir çocuğun babasını kaybetmesi olduğu ve tek başına kalma mânasının buradan geldiği şeklinde ikinci bir görüş de vardır (Lisânü’l-Arab, “ytm” md.). Bir hadiste yetimin zayıflığına işaret edilmiştir (İbn Mâce, “Edeb”, 6).

Babasını kaybeden küçük büyük herkese (sözlük anlamı bakımından) yetim denilebilirse de fıkıhta yetim henüz bülûğ çağına ermemiş çocuklar hakkında kullanılır. Bir hadiste de bülûğ çağından sonra yetimliğin kalkacağı belirtilmiştir (Ebû Dâvûd, “Veśâyâ”, 9).

Çocuğun nafakasını temin etme, haklarını koruma ve onu yetiştirmede babanın daha çok rolü bulunduğundan, yetimlik özellikle babaya bağlanmıştır (Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “ytm” md.).

Arapça’da annesini kaybeden çocuk için aciyy, hem annesini hem babasını kaybeden çocuk için latîm kelimeleri varsa da gerek konuşma dilinde gerekse yazılı metinlerde yetim bütün bu durumları ifade etmektedir. Günümüzde bazı Arap ülkelerinin mevzuatında yetim, anne ve babasından her ikisini veya birini kaybeden yahut babası veya hem annesi hem babası bilinmeyen çocukları ifade eder (Abdullah b. Nâsır b. Abdullah es-Sedhân, s. 50).

Bazı İslâm ülkelerinde ebeveynden birinin kaybolması, çocuğu terketmesi yahut boşanma sonucu ondan uzaklaşması gibi sebeplerle ortaya çıkan hükmî yetimlik de yetim tanımı içerisinde görülmektedir. Babaları ölmüş olan çocuklara bülûğ çağına girdikten sonra da mecazen yetim denilebilir. Nitekim müşrikler Hz. Muhammed (asm)’e küçümsemek amacıyla “Ebû Tâlib’in yetimi” derlerdi. Ayrıca evlendirilirken kendisine danışılması gerektiğini bildiren bir hadiste babasını küçük yaşta kaybeden yetişkin kız için “yetîme” lafzı kullanılmıştır (Ebû Dâvûd, “Nikâĥ”, 23, 25). 

(bk. T.D.V. İslam Ans., YETİM mad., c. 43, s. 501.)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun