Allah'ın kızgın olup olmadığını nasıl anlayabilirim?
Allah kalbe bazen ilham atar Allah'ın kızgın olup olmadığını nasıl anlayabilirim?
Değerli kardeşimiz,
Allah’ın bize karşı küskün olup olmadığını bilemeyiz. Ancak Allah’ın emir ve yasaklarına riayet ediyorsak, bu onun bizden razı olduğunun bir alameti olarak düşünebiliriz.
Din imtihanında “inbisat” yani huzur sevinç ve rahatlık olduğu gibi, “inkıbaz”( sıkıntılı, yani üzüntülü halet-i ruhiye de vardır. Bu sebeple bu iki durumu Allah ile olan ilişkimize bir ölçü olarak kullanamayız.
Nitekim Peygamberimizin (asm) Taif’ten kovulduğu, çocukların ve delilerin kendisine taş atarak mübarek vücudunu kanattığı bir sırada vardığı bir bahçede dua ederken şöyle demiştir:
“Allahım! Güçsüzlüğümü, çaresizliğimi ve insanlar nazarında düştüğüm hor ve hakir durumumu sana arz ve şikayet ediyorum.
Ey merhametlilerin en merhametlisi! Sen zor ve sıkıntılı durumda olan, zulüm altında zayıf düşürülmüş olanların Rabbisin. Benim de rabbim ancak Sensin. Beni kimlerin eline bırakıyorsun? Sen beni asık suratlı zalim bir düşmanın eline mi yahut işimi kendisine havale ettiğin bir düşmana mı bırakacaksın?
Ey Rabbim!
Bununla beraber, üzerime çöken bu musibet ve eziyetler, eğer senin bana karşı bir kızgınlığından ve öfkenden dolayı değilse; çektiğim bu sıkıntıya hiç aldırış etmem ve hepsine tahammül ederim.
Bununla beraber (beni sıkıntılardan koruyan) senin afiyetin bana daha geniş ve güzeldir.
Allah’ım! senin gazabına uğramaktan ve öfkenin altına girmekten hem dünyada hem ahirette, senin o karanlıkları aydınlığa çevirecek nuruna sığınıyorum.
Ey Rabbim! Sen hoşnut oluncaya kadar didinip duracağım (senden af diler, tövbe ve istiğfarda bulunacağım). Biliyorum ki; güç ve kuvvet ancak sendedir.” (bk. İbn Hişam Sire, 1/420)
İşte burada peygamberimiz (asm) bile iyi veya kötü durumu kesin bir alamet olarak görmemiştir.
Esasen, Allah'ın kızgın olup olmadığını anlamak, insanın duygusal bir durumu değil, daha çok O'nun iradesine ve kulların davranışlarına bağlıdır. Allah’ın sevmesi ve kızması, kullarının itaat ve isyan durumlarına göre değişir. O'nun kızması, isyan eden kullarını cezalandırması anlamına gelirken, itaat edenlere de mükâfat vermesi, sevmesi anlamını taşır.
Ayrıca, “قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِى يُحْبِبْكُمُ اللّٰهُ” (Ali İmran, 31) ayeti, Allah’ı sevmenin ve O'nun rızasını kazanmanın yolunun, Hz. Muhammed (asm) Efendimize uymakla mümkün olduğunu belirtmektedir.
İyi davranışlar, ibadetler ve Allah'a yönelmek, O’nun sevgisini kazanma yollarından biridir.
Sonuç olarak, kalbinizle, niyetlerinizle ve davranışlarınızla Allah’a yaklaşmayı hedefleyerek, O'nun rızasını kazanmaya çalışmalıyız. Bu şekilde, Allah’ın bizden memnun olup olmadığını daha iyi anlayabilirsiniz.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah'ın isimleri'nin tecellisi ne demektir?
- Peygamberimiz (asm)'in duasıyla bitmeyen yağ bereketi nasıl oldu?
- Allah ismi yerine, "Tanrı", "Tanrım" gibi ifadeler kullanmak caiz midir?
- ER-REZZÂK
- Allah'ın sıfatları nelerdir?
- Şuunât-ı İlahiye ne demektir?
- Allah'ın sıfatları nelerdir, nasıl anlaşılmalıdır?
- Allah'ın fiili isimleri nelerdir, örnek verebilir misiniz?
- Allah'ın isimleri hakkında bilgi verir misiniz?
- Allah ü tealaya, 99 isminden başka, Padişah, Sultan, Rabb, Mevla, Çalap, Hüda gibi isimler söylemek caiz olur mu?