1. Şu hadisi ve ahirette imtihan meselesini açıklar mısınız?
2. Bu ve bu gibi hadisler sahih midir?
3. Bu tür hadisleri nasıl anlayacağız, haşir meydanında imtihan mı var?
- Bazı alimler, aşağıdaki hadisi delil göstererek, burada geçen dört grup için kıyamet günü bir ateş yakılacağını; onlara bu ateşe girmelerinin emredileceğini, onlardan ateşe girenlerin cennete gireceğini, ateşe girmeyenlerin ise cehenneme sokulacağını söylemiştir.
- Hadis şöyle:
"Kıyamet günü dört kişi getirilir. Bunlar Yeni doğan çocuk, deli, fetret döneminde ölen kimse ve çok yaşlandığı için bunayan kimse. Hepsi tek tek mazeretini anlatır. Allah cehennemde azap çekmekte olan bu kimselere: Ortaya çıkın diye emreder. Ardından onlara şöyle buyurur: Ben dünyada iken kullarıma, kendilerinden olan kimseleri elçiler olarak gönderirdim ve şimdi ben, size gönderilen kendimin elçisiyim. (Ben şimdi sizinle aracısız olarak konuşuyorum.) Haydi bu ateşe girin, der. Bunun üzerine hakkında şekavet (cehennem) ehlinden olması yazılan kimse: Ey Rabbim! Biz, dünyada o ateşten kaçarken şimdi nasıl ona gireriz? dedi.
Peygamber buyurdu ki: Hakkında saadet ehlinden olması yazılan kimse, devam edecek ve hızla o ateşe girer.
Peygamber buyurdu: Bunun üzerine Allah şöyle buyurur: Siz, elçilerimi yalanlama ve onlara karşı gelme konusunda daha şiddetlisiniz. Bunlar (ateşe atılanlar) cennete girerler, şunlar (cehenneme atlamayanlar) da cehenneme girerler. (Ebu Ya'lâ; hadis no: 4224)
Hâfız İbni Kesîr hadis, başka anlamda birçok şekilde rivayet olunduğunu zikretmiştir. (İbni Kesîr Tefsiri; c: 3, s: 29-31)
Değerli kardeşimiz,
Kişinin ibadetlerle mükellef ve hukuki-cezaî ehliyete sahip olabilmesi için temyiz kudretine sahip bulunması gerekir. Bu ehliyete sahip olmayan küçükler ve akıl hastaları, malî sorumluluk dışında herhangi bir dinî emirle yükümlü değildirler.
Bu konuda Hz. Peygamber (asm) Efendimizin şu sahih hadisi delil olarak gösterilmiştir:
“Üç kimseden kalem kaldırıldı (dinî yükümlülüklerden muaf tutuldu, affedildi): Bulûğa erinceye kadar çocuktan, uyanıncaya kadar uyuyandan ve şifa buluncaya kadar akıl hastasından.” (Buhari, Hudud, 22, Talak, 11)
Sorudaki konuya gelince:
Ebu Yala’nın Müsned’inde şöyle bir rivayet de vardır:
"Kalem üç kişiden kalkmıştır (Onların günahını yazmaz); uykudan uyanıncaya kadar uyuyandan, erginlik çağına gelinceye kadar çocuktan, iyileşinceye kadar mecnundan.” (Ebu Yala, Müsned, 1/440)
Diğer bir rivayette de -aynı anlamda benzer ifadelerle- bir hadis nakledilmiştir. (Ebu Yala, 7/336)
- Bu eserin muhakkiki olan Hüseyin Selim Esed, senedleri itibariyle birinci rivayeti zayıf, ikinci rivayeti ceyyid (hasen) olarak değerlendirmiştir. (Ebu Yala, Müsned, a.y.)
- Keza Taberanî de “çocuk, uykuda olan, akıl ve zeka özürlü kimselerden kalemin kalktığı (sorumluluk getiren amellerinin yazılmadığı)’nı” ifade eden bir rivayet hakkında hafız Heysemi, senedindeki bütün ravilerin sika yani sağlam ve güvenilir olduklarını belirtmiştir. (Mecmau’z-zevaid, 10511).
Görüldüğü üzere, bu rivayetlerde söz konusu üç (veya dört) kişinin hesaba çekilmeyeceği ifade edilmiş, sorudaki rivayette ise yeniden imtihana tâbi tutulacağına işaret edilmiştir. (Ebu Yâla, Müsned, 7/225, h.no: 4224)
Hafız Heysemi, soruda söz konusu edilen Ebu Yâla’nın rivayetinde bir râvinin müdellis (ravilerin isimleri vs. üzerinde oynayan kimse) olduğunu bildirmiştir. (Mecmau’z-zevaid, h.no: 11937)
Tedlis de hadisin zayıflık alametidir.
Bununla beraber mahşerdeki imtihanla alakalı rivayetlerin bir kısmının sahih olduğunu söyleyen alimler olduğu gibi, ahiretin imtihan yeri olmadığını, söz konusu rivayetlerin zayıf olduğunu söyleyen alimler de vardır. Bazı alimler de bu konuda sessiz kalmayı tercih etmişlerdir.
Özetle söylemek gerekirse:
Kişinin teklife ehil sayılabilmesi için kendisine yöneltilen hitabı anlayabilecek ve gereğini yerine getirebilecek güçte bulunması gerekir. Mükellef tutmadaki amaç yükümlülüğün mükellef tarafından imtihan şartları içinde yerine getirilmesidir. Mükellefiyetin şartı kişinin temyiz kudretine sahip olarak bulûğa ermesidir.
Dolayısıyla akıl hastaları ile çocuklar mükellef sayılmaz ve sorumlu olmazlar. (Zerkeşî, Bahr, 1/343-352; Zekiyyüddin Şabân, Usul, s. 275-277)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- "Doksan dokuz kadından biri cennette, diğerleri ise cehennemdedir." Bu rivayetin kaynağı ve sıhhati hakkında bilgi verir misiniz?
- Benim ümmetimin helâkı Kur'an’da ve sütte olacaktır, hadisi sahih midir; nasıl anlamalıyız?
- Cinlerin ve şeytanın yaşadığı yerler nerelerdir?
- Dine ısındıracak hadisler var mı?
- "İstiyorum ki ben oruçlu iken ecelim gelsin." anlamında bir hadis var mıdır?
- Hastalıkla geçen zaman ibadet sayılır mı?
- Çocukların sevapları yazılır mı?
- Namazı ve Kuran okumayı terk edenin kafası taşla mı ezilecek?
- Bir kimsenin duasıyla ölen silahıyla ölen gibidir, hadisini açıklar mısınız?
- Namaz kılan biri, neden öldürülmek istenmiş?