Yaratılıştan ve bir yaratıcıdan bahsetmek bilimsel midir?

Tarih: 12.02.2020 - 14:37 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evet, bilimseldir. Yaratılıştan ve bir yaratıcıdan bahsetmek bilimseldir. Zaten İslamiyet’te fen ile din birbirinin mütemmimidir, yani tamamlayıcısıdır. Zira bütün ilimlerin konusu kâinattaki varlıklardır. Bir başka ifade ile kâinat kitabıdır. Bu kitabın müellifi de Cenab-ı Hak’tır. Bütün kâinat O’nun kudret sıfatını eseridir. Kur’an da Allah’ın kelam sıfatının eseridir. Dolayısıyla İslamiyet bütün ilimlerin reis ve pederidir.

Bir yaratıcının bilim âleminden çıkarılması pozitivist felsefenin ürünüdür. Bütün bilim dünyası yaklaşık 200 yıldır bu materyalist felsefenin tesiri altındadır. Bu düşünce tarzı, bir yaratıcıyı devreden çıkararak, kâinatın ve içindeki varlıkların teşekkülünü tamamen tesadüf ve tabiat kuvvetlerine bağlamaktadır. İşin garibi, bu ateist felsefenin görüşü, güya bilimsel bilgi gibi gençlere takdim edilmektedir. Aslında on birinci asra kadar İslâm âleminde fen ve din bilimleri ayrı değildir ve medresenin içerisinde bütün bilimler tahsil edilmektedir. İslâmiyet’le bilimin çatışması söz konusu değildir. Çünkü, İslâm dini, kâinatın tamamını âdeta bir kitap gibi kabul eder. Allah’ın kudret sıfatının eseri olan ve elementlerle yazılmış bir kitap. Yani, kâinat kitabı.

Her bahar sanki bu kitabın bir sayfası, asırlar o kitabın formaları hükmündedir. İnsan da bu kitapta bir kelimedir. Bütün ilimlerin konusu, bu kâinat kitabıdır. Yani, taşıyla, toprağıyla,havasıyla ve suyuyla, bitkiler, hayvanlar ve insanlarıyla âlemi dolduran canlı ve cansız umum varlıkların yapısını, bağlı olduğu kanunları ortaya koyma görevi bilimlerindir. Bilimler bir bakıma bu kâinat kitabını tefsir etmekte, yani açıklamaktadır. Atomdan galaksilere kadar her bir cismin yapısında ve tâbi olduğu kanunlarda; yüksek ve derin bir ilmin, geniş bir kavrayışın, engin ve sonsuz bir düşüncenin, son derece hassas bir ölçü ve plânlamanın, gayet merhametli ve sanatlı yapılışın varlığı görülmektedir. İşte, Allah’ın eseri ve sanatı olan bu kâinat kitabı, O’nu tanıttırmaktadır.

“Din ayrı, bilim ayrıdır” düşüncesi materyalist felsefenin ürünüdür. Bilimle din, akılla vahiy arasındaki kavga, İslâm medeniyetinin kavgası değildir. Çünkü bilimlerin konusu Allah’ın kudret sıfatının eseri olan kâinat kitabıdır. Kur’an da Allah’ın Kelam sıfatından gelmiştir. Bunlar arasında çelişki ve çatışma olamaz. Tam aksine, Kur’an kâinat kitabının bir nevi tefsiridir. Çok sayıda ayet ve hadis metninden anlaşıldığı üzere, İslâm dini ilme ve ilim adamına büyük önem vermektedir.

Nobelle mükâfatlandırılan Pakistanlı fizikçi Prof. Dr. Muhammed Abdüsselam bilimleri; “Allah’ın kâinattaki eserlerini inceleme sanatı” olarak tarif eder. Bilimler kâinattaki varlıkları inceler. Dolayısıyla bilimlerin ele aldığı konular kendi dilleriyle yaratıcılarının varlığını ve birliğini göstermektedirler. Günümüz bilim camiasında genellikle kâinattan elde edilen bilimlerin takdiminde Yaratıcı nazarlardan gizlenmekte, sebepler doğrudan işi yapan fail olarak verilmektedir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun