Şirk-i hafî / gizli şirk ne demektir?
Değerli kardeşimiz,
Şirk, Allah’a ortak koşmak demektir. Bunun bir zâhiri, yâni “açığı” var; bir de “hafîsi”, yâni gizlisi. Zâhir olanı, bildiğimiz şirktir. Üç ilaha inanmak, yahut putları Allah katında şefaatçi kabul etmek bu guruba girer.
Hafî şirke gelince, bu ana hatlarıyla ikiye ayrılır. Birisi, Allah’ın rızasını unutup insanlara riya ve gösterişte bulunmak, yahut nefsin arzularını tatmine özen göstermek. Diğeri de eşyanın yaratılmasında birer sebep olarak vazife gören mahlukata olduğundan fazla önem vermek; onları tesir gücüne sahip zannetmek.
Bir de bu hafî şirkin bir derece daha perdelisi var ki, fiil âleminde değil, his âleminde, kalp âleminde cereyan eder. İnsanlar mânen terakki ettikçe şirk de gittikçe perdelenir...
Sebeplere olduğundan fazla önem vermek de gizli şirk. Bir işin tahakkukunda sebebin hakkı bir iken, ona yüz kat fazla değer biçilirse doksan dokuzu gizli şirk hesabına geçer... İnsanın kendi nefsine fazlaca güvenmesi, bütün lâtifelerini onun (nefsin) emrine vermesi de gizli şirk.
Buna sadece bir tek misal: Cebbar ve Mütekebbir ancak Allah’tır. İnsan, Allah’ın kendisine bahşettiği varlığı, kuvveti, ilmi, onun huzurunda onun kullarını ezmekte kullanırsa, Cebbar ve Mütekebbir olmaya özenmiş ve gizli şirke girmiş olur.
Resulûllah (asm.) Efendimiz, “Felak” için,
“Cehennemden bir zindandır, onda cebbarlar, mütekebbirler hapis olunur ve cehennem ondan Allah’a sığınır.” (Deylemi, 3/217; Kenzu’l-Ummal, h.no:2954; Rivayetin zayıf olduğu söylenmiştir. bk. Şevkani, 5/640-641)
buyurmuştur. Ama gel gör ki cehennemin ürküp kaçtığına, nefsimiz can atıyor. Sadece bu bile, nefsin cehennemden çok daha tehlikeli olduğunu bildirmeye kâfi. Fakat bunu da yine o nefis yüzünden anlamaya yanaşmıyoruz...
Bir başka Hadis-i Şerif:
“İslâm dinini kabul etmiş birisi, herhangi bir şahsa zenginliği için saygı gösterirse, dininin üçte ikisi gider.” (Ancak rivayet zayıftır. bk. Beyhaki, Şuab, 12/373)
İslâm’da Allah için sevmek esastır. Zekâtını veren, hayırlı işler gören bir zengini sevmek Allah namınadır ve bu hadisin şümulüne girmez. Burada yasaklanan sevgi Allah’tan gafil olarak, kula zillet gösterme tarzındaki sevgidir.
İslâm, tevhit dinidir. Bu kâinatın sahibi ve mâliki birdir. Her hayır, ancak Onun hazinesindedir. İslâm, ne ışık için Güneş'e, ne tahıl için tarlaya, ne de serveti için zengine aşırı ölçüde minnettar olunmamasını ders verir. Herkes ve her şey, sadece birer sebep, birer vesiledir. Bütün nimetler, arz ve semanın Rabb'inden geliyor.
Bu dersi alan fakir bir mü’min, bir zengine rızkını o veriyormuşçasına zillet gösterirse, tevhit inancı, yâni Allah’ı bir bilme itikadı zedelenebilir. Zengin olsun, fakir olsun her insan, ancak iman, ahlâk, fazilet, ilim, irfan, dürüstlük gibi sıfatları için sevilir. Zenginlik, tek başına bir sevgi vesilesi değildir.
Bir zengin de bu hadis-i şerifi okuduğu zaman, kimseyi minnet altında bırakmaz. Yaptığı iyiliklere, ettiği ihsanlara karşı, aşırı bir hürmet beklemez. Aksi takdirde, karşı tarafın şeref ve haysiyeti yanında, diniyle de oynamış olacağını bilir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hayalle şirke girilir mi? Şirke giren sonsuz cehennemde mi yanar? Kişi namaz kıldığı, dini konularda bilgili olduğu için diğer insanlar tarafından övüldüğünü hayal etse, bu hayalden gururlanıp mutlu olsa şirke mi girer?..
- İş saatinde namaz kılmaktan dolayı hak geçer mi?
- Çevremizde, az da olsa, "Görmediğime inanman" diyen kişilerle karşılaşıyoruz. Bunlara bu yanlış düşüncelerinden vazgeçirmek için neler söylemeliyiz?
- Hidayet Allah'tandır, sözü nasıl anlaşılmalıdır?
- Mekke müşriklerinin Peygamber Efendimiz (asv)'e, "Sana öğretilenlerin Yemame'li Rahman tarafından öğretildiğini duyduk. Bu sebeple biz Rahman'a asla inanmayız." dedikleri iddiasına ne dersiniz?
- İslam dinindeki yasaklar, öteki dinler için de geçerli midir? Gayrimüslimler, İslam'ın hükümlerinden mesul müdür?
- Hidayet ve dalalet sadece inanç esaslarında mı olur?
- Mekke'de doğan bir çocukla, dünyanın her hangi bir yerinde doğan İslam'dan habersiz bir çocuk, manevi mesuliyet yönünden bir tutulabilir mi?
- Dünyanın ıssız bir köşesinde yaşayan ve İslâm dininden habersiz olan bir insan, âhirette nasıl sorumlu tutulabilir?
- ŞUNU YAPARSAM YADA YAPMAZSAM ALLAH CANIMI KAFİR OLARAK ALSIN DİYE BİR YEMİNİN HÜKMÜ NEDİR.