Sahabinin eşini yıkanırken gören kim?

Tarih: 04.03.2025 - 13:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Salebe isimli bir sahabe başka bir sahabenin eşini yıkanır iken görmüş mü?
- Böyle bir hikaye var mı, varsa nasıl olmuş?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Uzun olan bu hikâyenin zayıf hatta uydurma olduğu bildirilmiştir.

İlgili hikâye özetle şöyledir:

Salebe bin Abdurrahman Peygamberimiz aleyhissalatü vesselamın hizmetiyle meşgul olur, ihtiyaçlarını görürdü. Medîneli genç (ensar) müminlerdendi. Hicretten sonraydı. Bir defasında Peygamberimiz onu bir ihtiyacı için gönderdi.

Ensardan bir kişinin evinin yanından geçerken, içeride yıkanmakta olan bir hanım gördü. Birkaç kez bakmış bulundu. Ancak yaptığından çok pişman oldu.

Medine’den çıkıp dağda yaşamaya başladı…

Bir müddet sonra, Resulullah Efendimize (asm) Cebrail aleyhisselam gelip, durumu haber verdi. Peygamber Efendimiz de Hz. Ömer ile Selman-ı Farisî hazretlerine onu bulup getirmelerini emretti. Bunun üzerine genci aramaya çıktılar… Dağda bir çoban, onları gencin bulunduğu yere götürdü. Genç, Hazret-i Ömer’i görünce hemen sordu:

– Resulullah Efendimiz benim günahımı biliyor mu?

– Bilmiyorum. Ancak dün seni bulmamız için bizi gönderdi.

– Ya Ömer, beni Resulullah Efendimiz namaz kılarken veya Bilâl-i Habeşî ezan okurken içeri götürün!

İstediği gibi hareket ettiler. Resulullah Efendimiz (asm) namaz kılarken mescide girdiler. Genç, Resulullah Efendimizin sesini duyunca, hemen bayıldı. Namazdan sonra Peygamber Efendimize “Salebe’yi getirdik!..” dediler. O arada o da ayıldı. Resulullah Efendimiz sordu:

– Ya Salebe seni benden uzaklaştıran nedir?

– Günahımdır.

– Sana öğretmedim mi? Allah Teala hata ve günahları bağışlıyor.

– Ya Resulallah benim günahım büyüktür.

Peygamber Efendimiz (asm), Allah Teala'nın rahmetinin çok olduğunu beyan buyurarak, evine gitmesini söyledi… O da gitti. Ancak üzüntüsünden hastalandı. Peygamber Efendimize, gencin durumu bildirildi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz;

– Kalkınız Salebe’ye gidelim, buyurdu.

Evine varınca, Peygamber Efendimiz (asm), gencin başını kucağına aldı. Fakat, genç başını hemen çekti. Resulullah Efendimiz:

– Niçin başını kucağımdan çektin, buyurunca;

– Ya Resulallah o baş sizin mübarek kucağınıza layık değildir, dedi.

Sonra Resulullah Efendimiz (asm) sordu:

– Ne arzu ediyorsun?

– Rabbimin mağfiretini.

– Cebrail aleyhisselam şimdi geldi ve “Ey kardeşim, Rabbin sana selâm ediyor ve şayet kulum yer dolusu hata ile bana kavuşursa, ben de onu yer dolusu mağfiret ile karşılarım.” buyuruyor, dedi.

Peygamber Efendimiz (asm) bu haberi verir vermez, genç “Allah” diye feryat edip hemen vefat etti.

Cenaze namazından sonra, Peygamber Efendimiz (asm), parmak uçlarına basarak yürüyordu. Sebebi sorulduğunda buyurdu ki:

– Salebe’yi karşılayan meleklerin sayısı o kadar çoktu ki, onların kanadına basmayayım diye bu şekilde yürüyorum. (bk. Ebu Nuaym, Hilye; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, Salebe b. Abdurrahman md.)

Alimler bu rivayetin hem senet hem de metin açısından ciddi problemler içerdiğini söyleyerek zayıf, çok garip hatta uydurma olduğunu demişlerdir.

Örneğin, hikâyede “O zaman kendisine "Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı" (Duha 93/3) mealindeki ayetin bu olay üzerine indiği söyleniyor. Bu da rivayetin doğru olmadığını gösterir. Çünkü bu ayet Mekke'de nazil oldu ve bu konuda hiçbir alim arasında görüş ayrılığı yoktur.

Dahası, sahabe arasında Züfafe diye adlandırılan kimse yoktu. Ayrıca senedinde Yahya'nın "O önemsizdir" dediği ve İbn Hibban'ın "Hayallerine dayanarak bazı şeyler söylerdi" dediği el-Munkadir de dahil olmak üzere bir dizi zayıf ravi vardır. Bu yüzden onun rivayetleri delil olarak kullanılmak için geçerli değildir. (Bu zayıf ravilerden) bir diğeri de bazı hadis âlimleri tarafından eleştirilen Süleym bin Mansur'dur. (İbnü’l-cevzi, Mevduat; Suyuti, ​​el-Lealiü’l-masnua; Salebe b. Abdurrahman md.)

Özetle

Bu hikâyenin senedi zayıf ravilerden oluşur, metni de garip olduğunu göstermektedir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun