Sadece 5 dua etme hakkımız mı var?

5 dua et ama hepsi kabul olsun, evliyalar yapıyormuş?

Değerli kardeşimiz,

Hayır, yalnızca 5 dua etme hakkımız var demek doğru olmaz. İslam’da dua etmenin bir sınırı yoktur. Allah, dilediğin kadar dua etmeni ister ve sever. Kuran’da şöyle buyrulur:

"Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?" (Furkan, 77)

Bu nedenle istediğimiz zaman istediğimiz kadar dua edebiliriz.

Muhtemelen, bazı kimseler, makbul olan dualarla ilgili bir derleme yapıp, bu duaları yap hemen kabul olsun anlamında “5 dua et ama hepsi kabul olsun” denilmiş olabilir.

Öncelikle ifade edelim ki, her dua bir ibadet olarak kabul edilmelidir ve bu ibadetin samimiyetle yapılması önemlidir. Bazen istediğimiz şey, bizim için hayırlı olmayabilir ve bu durumu bilemeyiz. Bu nedenle, Allah’tan her zaman hayırlısını dilemekte fayda vardır.

Duanızın kabul olmaması konusunda birkaç önemli nokta bulunmaktadır:

Duada aceleci olmamak gerekir; dua ettikten sonra hemen sonuç beklemek, duanın terkine sebep olabilir.

Ayrıca her dua mutlaka bir şekilde kabul edilir. Bu kabul:

1. İstediğimiz gibi dünyada görülecek bir şekilde olur.
2. Daha hayırlı şekilde dünyada kabul edilir.
3. Ahirette bir mükafat olarak verilir.
4. Günahlarımızın affına vesile olur.
5. Bela ve musibetlerin define vesile olur.
6. Sadaka olarak kabul edilir, manevi makamlara vesile olur.

Unutmamak gerekir ki, duanın kendisi ibadettir, ibadet ise yalnız Allah rızası için yapılır. Dünyevi maksatlar ise duanın vaktidir.

Duanızın istediğimiz gibi kabul olmaması durumunda, sabır ve kararlılıkla dua etmeye devam etmek önemlidir. Unutulmamalıdır ki, Allah dualara cevap verir, ancak bu cevap bazen beklediğimiz gibi olmayabilir.

Yapıldığı zaman kabul edilen dualardan bazıları:

 سُبْحَانَ اللَّهِ، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ، وَلَا إِلٰهَ إِلَّا اللَّهُ، وَاللَّهُ أَكْبَرُ

Ne ben ne de benden önceki peygamberler, şu dört tesbihten daha faziletlisini söylememiştir.

“Allah’ı tesbih ederim (tüm noksan sıfatlardan tenzih ederim), Allah’a hamdolsun, Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah en büyüktür.” (Müttakî, Kenzü’l-ummal, 2015)

Bu hadiste, Peygamber Efendimiz (asm), Allah’ı anmak için söylenen şu dört önemli kelimenin (tesbih ve takdis sözlerinin) sevabını ifade etmiştir:

Sübhânallah: Allah her türlü eksiklikten uzaktır.

Elhamdülillah: Allah'a her türlü övgü ve şükürler olsun.

Lâ ilâhe illallah: Allah’tan başka ilah yoktur.

Allahu Ekber: Allah en büyüktür.

Bu ifadeler, günümüzün en değerli ve anlamlı zikirlerinden olup, bir Müslüman’ın dilinden sürekli dökmesi gereken en güzel sözlerdir.

اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي، وَارْحَمْنِي، وَعَافِنِي، وَارْزُقْنِي، وَاهْدِنِي

“Ey Allah’ım! Beni affet, bana rahmet et, bana afiyet ver, bana rızık ver ve beni doğru yola ilet.” (Müslim, Zikir, 33-36)

Bu dua, beş temel hayat talebini içerir:

اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي Allah’ım, beni bağışla.

Günahların affı, ahiret kurtuluşunun temelidir.

وَارْحَمْنِي Bana merhamet et.

Allah’ın rahmeti, hem dünyada hem ahirette esenlik getirir.

وَعَافِنِي Bana afiyet ver.

Beden ve ruh sağlığı, maddi-manevi musibetlerden korunmak.

وَارْزُقْنِي Beni rızıklandır.

Helal ve yeterli rızık, dünya hayatının düzeni için esastır.

وَاهْدِنِي  Bana hidayet ver.

Doğru yolda kalmak, iman ve amel bütünlüğüyle yaşamak.

Bu dua, yeni Müslüman olanlara bizzat Peygamber Efendimiz (asm) tarafından öğretilmiş ve tavsiye edilmiştir.

Hadis alimleri bu duayı “cemî’ud-dua” (toplayıcı dua) olarak görmüşlerdir; çünkü dünya ve ahiret için gereken her şeyi kısa bir şekilde içerir.

Düzenli olarak bu duayı yapan kimse hem dünya hem ahiret işlerini Allah’a havale etmiş olur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet