Ayette ana baba akrabalar, neden tekrarlanmıştır?
Neden tekrar edilmiş? "Ana babanın ve akrabanın vefat edip geride bıraktığı mallarda erkek mirasçıların bir payı olduğu gibi; ana babanın ve akrabanın vefat edip geride bıraktığı mallarda kadın mirasçıların da bir payı vardır. Bunlar, gerek az olsun gerek çok olsun, Allah tarafından takdir edilmiş ve mirasçıya verilmesi gereken paylardır." Nisa 7. ayette ana baba ve akrabanın geride bıraktığı mallarda erkek mirasçıların bir payı olduğu gibi kadın mirasçıların da payı vardır demek yerine; ana baba akrabalar... neden tekrarlanmıştır acaba?
İlgili kaynaklarda bu konu nasıl açıklanmıştır?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle ifade edelim ki, bir ismi hakim olan Kuran’da israf yoktur. Bir insanın iki gözünün gerekli olması ve asla aynısı olmadığı gibi, Kuran’da, gerekli yerlerde tekrar gibi görünenler de asla aynısı değildir. Tuğlaların üst üste konulması gibi, havanın ve suyun alınması gibidir. Tekrar sadece görünürdedir, gerçekte değildir, birçok hikmeti, rahmeti, gerekçesi vardır.
Nisa suresinin 7. ayeti şöyledir:
لِلرِّجَالِ نَصِيبٌ مِمَّا تَرَكَ الْوَالِدَانِ وَالْأَقْرَبُونَ وَلِلنِّسَاءِ نَصِيبٌ مِمَّا تَرَكَ الْوَالِدَانِ وَالْأَقْرَبُونَ مِمَّا قَلَّ مِنْهُ أَوْ كَثُرَ ۚ نَصِيبًا مَفْرُوضًا
“Ana-babanın ve yakınların bıraktıklarından, erkeklere bir pay vardır; ana-babanın ve yakınların bıraktıklarından, kadınlara da bir pay vardır. Azından da olsa, çoğundan da olsa, farz kılınmış bir paydır.”
Taberi, Razi, Matürîdî, Ebussuud, Kurtubî, İbn Kesir gibi müfessirler, günümüzde konuyla ilgili araştırma yapanlar, fıkıh, hukuk gibi farklı alanlardaki uzmanlar, bu ayetin farklı hükümler çıkarmışlardır. Öne çıkan hikmetler özetle şöyledir:
Vurgulama (tekîd):
Ayette erkekler ve kadınlar için paylar ayrı ayrı zikredildiğinden, her iki gruba da mirasın kimlerden geleceği ayrıca belirtilerek hükmün kesinliği pekiştirilmiştir.
Cinsiyet ayrımı olmaksızın hakların eşitliğini göstermek:
Cahiliye döneminde miras sadece erkeklere verilirdi. Bu âyet, hem erkek hem kadına miras hakkı tanıdığını güçlü bir şekilde ifade etmek için aynı ibareyi iki defa tekrar eder.
Bağımsızlık ifade etmek:
“Erkeklere de pay vardır, kadınlara da pay vardır” ifadesi ayrı ayrı geldiği için, “kadınların payı, erkeklerin payına bağlıdır” gibi bir yanlış anlamanın önüne geçilmiştir. Yani kadınların hakkı, erkeklerin hakkının gölgesinde değil, bağımsız bir farz paydır.
Mirasın kaynağını vurgulamak:
Her iki tekrar da mirasın kaynağını “ana-baba ve akrabalar” olarak belirginleştirir. Böylece miras hakkı, keyfî değil; soy bağına ve Allah’ın koyduğu ölçüye dayandırılmış olur.
Kadının bağımsız hak öznesi olması:
Tekrar edilen “ana-baba ve akrabalar” ifadesi, kadının miras hakkının erkeğin hakkına bağlı olmadığını, bağımsız ve doğrudan Allah’ın farz kıldığı bir hak olduğunu ortaya koyar.
Toplumsal dönüşüm:
Bu ayet, sadece dini bir hüküm değil, aynı zamanda sosyal bir reformdur. Kadının toplumdaki ekonomik bağımsızlığını güvence altına almıştır.
Eşitlik vurgusu:
Erkekler ve kadınlar için ayrı ayrı tekrar yapılması, cinsiyet ayrımının kaldırıldığını, mirasta ölçünün akrabalık bağı olduğunu vurgular.
“Mal azsa kadın almaz” anlayışına engel:
“İster az ister çok olsun” ibaresi, kadının payının küçümsenmesine veya yok sayılmasına kesin bir şekilde engel koyar.
Günümüz Hukukçularının Yorumu
Birçok çağdaş İslam hukukçusu, bu ayetin kadınların mülkiyet hakkını garanti altına alan bir dönüm noktası olduğunu söyler.
Modern Müslüman kadın hareketleri bu ayeti, İslam’ın kadına tanıdığı temel haklardan biri olarak görür.
Hatta bazı akademisyenler, bu ayeti “ilk kadın hakları bildirgesi” olarak yorumlar.
Sonuç
Nisa 7. ayetteki tekrar, klasik müfessirlerce belagat ve vurgu yönünden açıklanmıştır.
Tekrar hem vurgu hem de kadınların bağımsız miras hakkını pekiştirme amacını taşır. Özellikle cahiliye Arap toplumunda kadınların mirastan mahrum bırakıldığı düşünülürse, bu tekrarın ne kadar güçlü bir devrim olduğu anlaşılır.
Modern dönemde ise bu tekrar, kadının erkekten bağımsız birey olarak hak sahibi olduğunu vurgulayan bir devrim olarak okunmaktadır.
Yani bu ayet hem Allah’ın hükmünü farz kılması hem de kadının sosyal-ekonomik statüsünü güçlendirmesi açısından çok önemlidir.
Demek ki, Kuran’da tekrar gibi görünen her ayetin her cümlenin hatta her kelimenin nice hikmetleri vardır, bu hikmetler kıyamete kadar anlaşılmaya ve farklı hükümler çıkarılmaya devam edecektir. Elhamdülillah.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Miras ayetlerinde olan zamirler önemli mi?
- Nisa suresi 11. ayette, açık olarak kız çocuğuna yarım hisse verilmesi emredilmiyor mu?
- Nisa Suresi 11. ve 12. ayetlere göre, eşlerin çocukları babanın çocuklarından sayılmıyor mu?
- MÎRÂS
- MÎRÂS
- HACB
- USÛL VE FÜRÛ'
- SEHİM
- Kadının çalışması ve mirasdan yarı pay alması konularını açıklar mısınız? Neden miras eşit olarak bölünmüyor?..
- Miras paylaşımında eşit paylaşma olsa daha iyi olmaz mı?