Kızgınlığı yenmek, kızmamak nasıl olur?
Değerli kardeşimiz,
İnsan kızdığında, öfkelendiğinde sağlıklı hareket edemez, sonradan pişman olacağı hatalar yapar; öfkenin derecesine göre de yanlışlıkları çoğalır.
Hayt rehberihim Efendimiz (asm)'in en kısa hadis-i şerifi bu konudadır; tek kelime: KIZMA!..
Ebû Hüreyre (ra)’den rivayet edildiğine göre;
» أَنَّ رَجُلاً قَالَ للنَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : أوْصِني ، قَالَ : « لا تَغضَبْ » فَردَّدَ مِراراً قَالَ ، « لا تَغضَبْ »
Bir adam Nebî (asm)’e:
- Bana öğüt ver, dedi. Peygamber (asm) de ona:
“Kızma!” buyurdu.
Adam dileğini birkaç kez tekrar etti. Peygamber (asm) de (her defasında ısrarla) :
“Kızma!” buyurdu. (Buhârî, Edeb 76)
Gazab (öfke), şeytanın dürtüklemesi sonucu insanın kendini kaybetmesi, normal durumundan uzaklaşmasıdır. O kadar ki, bu durumda insan kötü sözler söyler, din tarafından sakıncalı bulunmuş, çirkin görülmüş olan işler yapar. Hatta -Allah korusun- bazı hâllerde kâfir bile olur. Halkımız böylesi durumdakiler için “Ağzından çıkanı kulağı duymuyor.” der. “Öfke ile kalkan zararla oturur.” sözünün belki çok geçerli olduğu nokta da burasıdır. Yani imanı kaybetme noktasıdır.
Bilindiği gibi sebebin ortadan kaldırılması, sonucun da ortadan kaldırılması demektir. Kızmamak, kızgınlık sonucu doğacak birçok tehlikeyi baştan önlemektir. Hz. Peygamber (asm)’in kendisinden tavsiye isteyen sahabiye ısrarla “Kızma!..” buyurması bu yüzdendir.
Burada hatırlatılması gerekli bir husus vardır. Sevgili Peygamberimiz (asm), öğüt vermesini isteyen insanlara, onların mizaç ve kabiliyetlerine en uygun tavsiyelerde bulunurdu. Bir başka ifade ile onlardaki aksayan yönlere göre tedbir önerirdi. Bu hadis-i şerif de bu kabil tavsiyelerdendir. Kim olduğunu bilemediğimiz bu sahabi, ne kadar ısrar etmişse de “kızma” sözünden başka bir tavsiye alamamıştır. Bu, o sahabinin çabuk sinirlenen, olur-olmaz şeylere kızan bir mizaca sahip olduğunu hatıra getirmektedir. Bu hâlde kendisinde böyle bir mizaç bulunan Müslümanlar, Peygamber Efendimiz (asm)’in bu tavsiyesinin doğrudan kendilerine yönelik olduğunu unutmamalıdırlar.
Bu hadis-i şerifin bazı rivayetlerinde bu “Kızma!..” tavsiyesinin gerekçelerine de rastlamaktayız. Mesela, birinde “Kızma, çünkü kızmak duyguları ve hareketleri bozar.” buyurulmaktadır. Bir başkasında da “Kızma, cennete gir!..” buyurulmak suretiyle, kızgınlığın neye mal olacağını, kızmamanın ne kazandıracağını göstermektedir.
Hasılıkelam;
1. Kızmak, insanı sonradan pişman olacağı söz ve fiillere sevkeder.
2. Hz. Peygamber (asm), Allah’ın koyduğu sınırlar çiğnendiği zaman kızmış ve kızmakta sakınca görmemiştir.
3. Dünya çıkarı için değil, dinî maksatla ve Allah için kızmak hoşgörülür. (bk. Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Erkam Yay., Hadis No: 49)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Seni benim elimden kim kurtaracak?
- Kızgınlık, öfke nasıl geçer?
- Sara hastası cennetlik mi?
- Cebrail bize dinimizi mi öğretmiş?
- Hayırda acele etmek mi gerekir?
- Allah bize yeter, o ne güzel vekildir, sözü kime aittir?
- Çok secde etmeye bak ifadesi hadis midir?
- Çocuğun ölümünü kocasından gizlemiş mi?
- Şüpheliyi bırak, şüphe vermeyene bak ne demek?
- Bu kılıcı kim almak ister?