Neden ondan geldik ona döneceğiz deriz?

Tarih: 06.12.2023 - 20:03 | Güncelleme:

Soru Detayı

"Biz her şeyimizle Allah'a aidiz ve şüphesiz ona döneceğiz."
- Ölen bir kimsenin arkasından genellikle bu ayetin okunması ile verilmek istenilen mesajlar nelerdir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Buna istirca denir.

Herhangi bir musibet anında, Bakara Suresinin 156. ayetinde geçenİnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn / Şüphesiz biz Allah’a aidiz ve muhakkak ki ona döneceğiz.” ayetini okumak ve düşünmek, o musibetle ilgili Allah’ın takdirine rıza gösterip ona sığınarak teselli bulmayı ifade eden bir sözdür. Böylece ona uygun davranmamıza vesile olur ve bu inancımıza uygun bir teslimiyet hâli ortaya koymamızı sağlar.

İstirca ayetinin de yer aldığı Bakara suresinin ilgili bölümünde(1), müminlere sabırla ve namaz kılarak Allah’ın yardımını dilemeleri emredildikten sonra savaşlarda şehid düşenlere ölü denilmemesi istenmekte, gerçekte onların yaşadıkları bildirilerek bir bakıma şehitlerin kayıp sayılmaması gerektiği vurgulanmaktadır.

Ardından savaş gibi korku ve kaygı verici durumların, açlık ve yokluğun, mal, can ve ürün kaybının Allah tarafından birer imtihan olduğu bildirilerek böyle durumlarda sabırlı ve metanetli olmak gerektiği belirtilmektedir.

Bu tür musibet ve acılarla karşılaştıklarında, İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn diyerek Allah’ın hükmünü rıza ve teslimiyet şuuruyla karşılayan müminler hakkında, “Rablerinin lütuf ve rahmeti işte bunlar içindir ve doğru yolu bulmuş olanlar da bunlardır.” denilmektedir.

Her ne kadar bu ayetler, hicretten sonra savaş tehdidi ve bunun doğuracağı korku ve acılar, insan, mal ve ürün kaybı gibi sıkıntılarla karşı karşıya gelen Müslümanları teselli amacı taşımaktaysa da burada genel olarak insanların her zaman Allah tarafından imtihana tabi tutulabileceğine işaret edilmekte, gerçek müminlerin böyle durumlarda ortaya koyacakları inançlı ve kararlı tavrın, moral gücünün önemi dile getirilmektedir.

Musibetler karşısında takınılması gereken ve rıza, tevekkül gibi terimlerle ifade edilen istirca, müminin bütün varlığıyla Allah’a ait olduğu ve sonunda Allah’a döneceği bilinciyle kurtuluşu yalnız Allah’tan beklemesi şeklindeki bir teslimiyet tavrını ortaya koyar. Bu inancın bir sonucu olarak Allah’ın lütuf ve rahmeti konusunda her zaman ümitli ve iyimser olması şeklinde dinamik bir tavra ve irade gücüne de işaret etmektedir.

Allah’tan gelen her türlü sıkıntıyı bir imtihan kabul ederek sabır ve metanetle, rıza ve teslimiyetle karşılamanın önemine dair birçok hadis bulunduğu gibi bazı hadislerde istirca kavramı da geçmektedir.

İstirca ayetinin yorumu münasebetiyle tefsir kitaplarında da zikredilen bu hadislerde(2) Hz. Peygamber (asm) Efendimizin, bir musibete maruz kalan Müslümanın isyana kalkışmadan istirca cümlesini okuyarak Allah’tan gelene razı olması, musibetten dolayı Allah’tan ecir dileyip kendisinden bu musibeti kaldırması ve yerine hayırlar vermesi için dua etmesi durumunda er geç dileğine nail olacağı, Allah’ın onu uğradığı musibete nisbetle daha hayırlı imkânlara kavuşturacağı bildirilmektedir.(3)

Bazı rivayetlerde insanın ayağına diken batması gibi en küçük sıkıntıların dahi musibet sayıldığı, nitekim Resul-i Ekrem’in elindeki kandil sönünce istirca ayetini okuduktan sonra bu küçük olayın bile bir musibet olduğunu, büyük küçük her musibetin hata ve günahlar için kefaret olarak değerlendirileceğini ifade ettiği bildirilmektedir.(4)

Özellikle yakınları vefat edenlerin Allah’ın takdirini sabır ve olgunlukla karşılamalarının faziletini anlatan ve böyle durumlarda istircada bulunmayı teşvik eden hadisler de vardır.(5)

Ancak bela ve musibetler karşısında kederlenip taşkınlık yapmadan göz yaşı dökmek insan ruhunun tabii bir hâli olarak değerlendirilmiş, bunun sabır, rıza ve istircaya aykırı olmadığı bildirilmiştir.

Nitekim Resul-i Ekrem (asm) de sevdikleri vefat ettiğinde üzüntüsünü tavırlarıyla ortaya koymuş ve oğlu İbrahim’in ölümü üzerine göz yaşı dökmesini yadırgayanlara, “Göz yaşarır, kalp hüzünlenir; fakat bizim ağzımızdan ancak Rabbimizin razı olacağı sözler çıkar.” demiştir.(6)

Kaynaklar:

1) Bakara, 2/153-157.
2) meselâ bk. Fahreddin er-Râzî, IV, 141; İbn Kesîr, I, 285-286.
3) Müsned, I, 201; IV, 415; Tirmizî, Cenaiz, 36.
4) Buhârî, Merḍâ, 1-3; Müslim, Birr, 45-52.
5) meselâ bk. Müsned, I, 20; III, 317; VI, 313; Müslim, Cenaiz, 4; Tirmizî, Cenaiz, 36; Daavat, 83.
6) Buhârî, Cenaiz, 41, 44, 45; bk. TDV İslam Ansiklopedisi, İstirca md.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun