Maide 1. ayet, belagat açısından neden eşsizdir?

Tarih: 26.08.2023 - 14:31 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Mâide Suresi 1. ayeti analiz eder misiniz? Belagat açısından neden eşsizdir?
"Ey inananlar! Yükümlülüklerinizi yerine getirin. Hayvanların etlerini yemek size helâl kılındı; ancak size bildirilenler ve hacda avlanmak bunun dışındadır. Şüphesiz Allah, dilediğini emreder."
Maide Suresi Ayet 1:
 يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُٓوا اَوْفُوا بِالْعُقُودِؕ اُحِلَّتْ لَكُمْ بَهٖيمَةُ الْاَنْعَامِ اِلَّا مَا يُتْلٰى عَلَيْكُمْ غَيْرَ مُحِلِّي الصَّيْدِ وَاَنْتُمْ حُرُمٌؕ اِنَّ اللّٰهَ يَحْكُمُ مَا يُرٖيدُ
a) Bu ayeti taklit edilemez kılan belagat özellikleri nelerdir? Lütfen hepsini listeleyiniz.
b) Kur'an'ın taklit edilemezliğini tam olarak anlamak ve görmek için Arap Edebiyatında yetenekli akıcı bir Arapça konuşucusu olmak gerekir mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

a) İlgili ayetin meali şöyledir:

“Ey iman edenler, akitlerinizi / sözleşmeleri yerine getirin. Haram kılındığı size bildirilenlerin dışındaki hayvanların etleri -ihramda iken avlanmayı helal saymamak şartıyla- size helal kılındı. Şüphesiz, Allah dilediği gibi hükmeder.”

1) Ayetteki akitlerden maksat, Allah’ın kullarına teklif ettiği emir ve yasaklar konusundaki sözleşmelerdir. Yahut da insanların kendi aralarında yaptıkları akitlerdir. (bk. Razi, Keşşaf, ilgili yer)

2) Ayetin başında “iman edenlere” hitap edilmesi, söz konusu sözleşmelerin iman sözleşmesiyle irtibatlı olduğunu göstermektedir. Sözleşmelere riayet etmek imanın gücüne paralel olarak azalır, çoğalır.

3) “Yerine getirin” diye tercüme edilen cümlenin fiili “Evfû”dur. Gerek iman gerek amel konusunda “ahde vefa”yı hatırlatıyor.

Evet, iman kardeşliği, kardeşlik sadakati, sadakat tesanüdü, tesanüt vefakârlığı netice verir. Bu kelime, söylediğimiz ve söylemediğimiz imanın güzelliklerini gösteren irtibat noktalarına işaret eder.

4) Sözleşmeler / akitler olarak meal verilen “el-Ukud” kelimesi akdin çoğuludur. Başındaki el takısı ahd-i harici olarak, hem Allah ile kullar arasındaki iman çerçevesindeki sözleşmelere hem insanların kendi aralarındaki sözleşmelere delalet etmektedir.

5) Bu el takısının istiğrak manasına alınması ise, Allah ve insanların hukukuna taalluk eden her türlü itikadi, imani, kalbî, aklî, fikrî, ferdî ve içtimaî hayattaki adalet ve muhabbet hattındaki noktalara işaret etmektedir.

6) Bu hitap cümlesi ile ardından gelen ihbar cümlesinin bir atıf edatı, bir istinaf cümlesiyle irtibat kurulmaması, helal-haram hükmünün imanla iç içe olduğunu göstermeye yöneliktir.

7) Buradaki izafet terkibi “izafe-i beyaniye”dir.

Ayette yer alan “Behimetu’l-Enam” ifadesi, enamdan olan hayvanlar / dört ayaklı enam denen hayvanlar manasına gelir. Buradaki izafet terkibi “izafe-i beyaniye”dir.

Yani “Behimet” ruh sahibi bütün hayvanlar manasına gelir. “Enam” ise, eti-sütü helal olan bildiğimiz dört ayaklı sığır ve davarlardır. “Behimetu’l-Enam” ise, “Enamdan olan hayvanlar” anlamındadır. (bk. Razi, ilgili yer)

b) Evet, Kuran’ın belagatını görebilmek için Arapça edebiyatını iyi bilmek gerekir. Bununla konuşma dilinde edebiyatı kast etmiyoruz. Öyle olsaydı, bütün Araplar tefsir ilminde birer allame olurdu. Buradaki kastımız, Arap belagatının üç saç ayağı olan fesahat, bedi ve beyan ilimlerinin bilinmesidir. Bunları bilmeden bu iş olmaz.

Ancak belagat kurallarını bilmeyenler de Kuran’ın icazından istifade edebilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Arapça bilmeyen, Kur'an'ın mucize olduğunu anlayabilir mi?

Sadece görmesi olanlar, Kur'an'ın mucizeliğini nasıl anlar?...

Kur'an, her insana ve her ilim ehline mucizeliğini gösteriyor mu?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun