Üstteki el, alttaki el nedir?
- Bir hadis duydum üsteki el alttakinden daha iyi diye, nedir üstteki alttaki el?
- Bir de şu hadis vardı:
“Veren el alan elden hayırlıdır. Yardım etmeye, geçimini üstlendiğin kimselerden başla! ...” şeklinde devam ediyor...
- Bu hadis-i şerifleri metinleriyle beraber yazıp açıklar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Abdullah İbni Ömer radıyallahu anhüma’dan rivayet edildiğine göre Resulullah aleyhissalatü vesselam Efendimiz minber üzerinde iken sadaka vermekten, dilenmeyip iffetli yaşamaktan bahsetmiş ve şöyle buyurmuştur:
وعنه أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال وهو على المِنبرِ ، وَذَكَرَ الصَّدقَةَ والتَّعَفُّفَ عَنِ المسأَلَةِ :
« اليَد العلْيا خَيْرٌ مِنَ اليَدِ السُّفْلى »
وَاليَد العُليا هِيَ المُنْفِقة ، والسُّفْلَى هِيَ السَّائِلَة. متفقٌ عليه .“Üstteki el, alttaki elden hayırlıdır. Üstteki el, veren; alttaki el ise dilenip alan eldir.” (Buhârî, Zekât 18, 50; Müslim, Zekât 94, 95, 96, 97, 106)
Bu hadis-i şerif, iktisadi ve beşerî hayat açısından son derece önemli olan bir hususa açıklık getirmektedir: Dilenmek.
Eli ayağı tutarken, çalışıp kazanmaya gücü yeterken, yapabileceği iş de varken, tembellik edip dilencilikle hayatını sürdürmek, başkalarının verdikleriyle yetinip çalışmamak, insan haysiyet ve izzetine yakışmayan büyük bir zillet ve aşağılıktır. İnsan ilişkilerini olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır.
Öte yandan herkes, başkasının yardımıyla geçinmeye kalkarsa, ümmet ve millet nasıl kalkınacak, İslam’ın üstünlüğü nasıl ispat edilecektir?
Çalışıp bir şeyler üreterek başkalarına yardım etmek dinimizce teşvik edilmiştir. Hadisimizde de veren elin hayırlı olduğuna ısrarla dikkat çekilmektedir.
Hadisimizin bir rivayetinde üst ve hayırlı olan elin “veren” değil de “almayan, iffetli davranan, istemeyen” el olduğunu gösteren “el-müteaffife” tabiri geçmektedir.
Hiç kuşkusuz, dilenmeyen el hayırlıdır. Ama ürettiğinden ihtiyaç içinde olanlara veren el daha hayırlıdır.
Bu sebeple âlimlerimizin çoğu, üst eli veren el olarak belirleyen rivayeti tercih etmiştir.
Diğer hadis-i şerifimiz de şöyledir:
Ebû Hüreyre (ra)’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurdu:
« الْيَدُ الْعُلْيا خَيْرٌ مِنَ الْيدِ السُّفْلَى وابْدَأْ بمن تَعُولُ ، وَخَيْرُ الصَّدَقَةِ مَا كَانَ عَنْ ظَهْرِ غِنَى ، ومَنْ يَسْتَعِففْ ، يُعِفَّهُ اللَّهُ ، ومَنْ يَسْتَغْنِ يُغْنِه اللَّهُ »
“Veren el alan elden hayırlıdır. Yardım etmeye, geçimini üstlendiğin kimselerden başla! Sadakanın hayırlısı, ihtiyaç fazlası maldan verilendir. Kim insanlardan bir şey istemezse, Allah onu kimseye muhtaç etmez. Kim de tokgözlü olursa, Allah onu zengin kılar.” (Buhârî, Zekât 18, Nefekât 2; Müslim, Zekât 94-97, 106, 124).
Üstteki el, alttaki elden hayırlıdır diye de ifade edebileceğimiz ilk cümlede, Resûlullah Efendimiz yoksullara yardım eden kimselerin, o yardımı kabul edenlerden daha değerli olduğunu belirtmektedir. Hadisimizdeki “veren el, alan el” sözü, şahısları temsil etmektedir.
Çalışan, kazanan ve malını Allah rızası için dağıtanlar, çalışmayıp dilenen şahıslardan üstündür.
Çalışıp verenleri en üst derecede kabul edersek, el açıp dilenmeyen iffetli kimseler onlardan hemen sonra gelir. Daha sonra dilenmemekle beraber, fakir oldukları için yapılan yardımları kabul edenler gelir.
En aşağıda ise, dilenmekten çekinmeyenler ile malını muhtaçlara vermeyenler gelir.
Para harcamaya en yakınlardan, özellikle de kendilerini geçindirmek zorunda olduğumuz kimselerden başlamak gerektiği bu hadîs-i şerîfte bir kere daha belirtilmektedir. Harcamanın hangi sırayla yapılması gerektiği bu hadîs-i şerîfte daha açık şekilde belirtilmiş, insanın elindeki imkânı önce kendisinin, hanımının ve çocuklarının ihtiyaçlarına, daha sonra da akrabalarına sarfetmesi tavsiye edilmiş, şayet artarsa başkalarına dağıtması uygun görülmüştür (bk. Nesâî, Zekât 60).
Özet olarak;
- Elinde imkânı olan başkalarına yardım etmeyi ihmal etmemelidir. Varlıklı olanlar mallarından fakirlerin hakkını vermelidir.
- Fakir de dilenmemeli, kimseye yüz suyu dökmemelidir. Yardım yerine iş istemelidir.
- Şükrü yerine getirilen zenginlik, fakirlikten üstündür.
- İnsanlardan dilenmek yerine Allah’dan istemelidir. Allah Teâlâ böyle kullarına gönül zenginliği verir ve onları kimseye muhtaç etmez.
- Bir kimse önce aile fertlerinin ihtiyacını temin etmeli; parası artarsa başkalarının yardımına koşmalıdır. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 298, 528, 532)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Zekat
- Asıl yoksul dilenmeyen kimse midir?
- İslam dininin yardımlaşmaya verdiği önem nedir?
- YARDIMLAŞMA
- Alan Açısından Zekâtın Önemi Nedir?
- Fakirlikten şikayet edenlere tavsiye edilen dua nedir?
- Kapı kapı dolanıp burs toplamak, ya da ısrarla yardım istemek, “Cenneti garanti etmem mukabilinde, insanlardan hiçbir şey istememeyi kim garanti edecek?” hadisine aykırı düşmüyor mu?
- ÇALIŞMAK VE HELÂL KAZANÇ
- DİLENCİLİK
- “Fakirler, cennete zenginlerden yarım gün önce, yani (dünya hesabıyla) beş yüz sene önce girerler.” Bu hadisi açıklar mısınız?