Neml Suresi 87. ayette geçen "gökteki canlılar"dan maksat kimlerdir?

Tarih: 18.01.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- 93. ayetinde, Allah'ın ayetlerinin gösterileceği ve tanınacağı ifadesiyle günümüz mü kastediliyor?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

“Gün gelecek sûra üflenecek, Allah’ın dilediği dışında, göklerde ve yerde olan herkes müthiş bir korkuya kapılacak. Hepsi boynu bükük vaziyette onun huzuruna varacaklar.” (Neml, 27/87)

mealindeki ayette yer alan “göklerdeki canlılar”dan maksat, meleklerdir. “Yerdeki canlılar”dan maksat ise insanlar, cinler ve şeytanlardır. (Taberî, ilgili ayetin tefsiri)

Benzer bir ayette de Zümer Suresi'nde geçmektedir:

“Sûra üflenir; Allah’ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde kim varsa çarpılıp cansız yere düşer. Sonra ona bir daha üflenir: Bir de bakarsın bütün insanlar, kabirlerinden ayağa kalkmış, etrafa bakınıp duruyorlar.” (Zümer, 39/68).

“De ki: 'Hamd o Allah’a olsun ki size er-geç alâmetlerini gösterecek, siz de onları tanıyacaksınız. Senin Rabbin, sizin yaptıklarınızdan habersiz değildir.'” (Neml, 27/93)

mealindeki ayetin açıklamasında iki farklı görüş söz konusudur:

Hasan-ı Basrî’ye göre, “size er-geç alâmetlerini gösterecek siz de onları tanıyacaksınız” mealindeki ifade ahirete yöneliktir. Yani Allah ahirette “dünyada iken size gösterdiği, anlattığı ayetlerini” yeniden gösterecek ve siz artık onları iyice tanıyacaksınız.

Mucahid’e göre, “size er-geç alâmetlerini gösterecek siz de onları tanıyacaksınız” mealindeki ayetin ifadesi dünyaya bakar. Yani, Allah asırlar boyunca hem göklerde hem de yerde bütün kâinat çapında; Kur’an’da bildirdiği hakikatlerin doğruluğunu gösteren, ona şahit olacak belgeler gösterecek ve siz de on doğruluk belgelerini anlayıp tanıyacaksınız.(bk. Maverdî, ilgili ayetin tefsiri).

Bazı alimlere göre bundan maksat kıyamet alametleridir.(bk. Ebu’s-Suud, ilgili ayetin tefsiri).

Bütün bunlar birden kastedilmiş olabilir. Ancak, çağımızdaki insanları en çok ilgilendiren kuşkusuz yerin ve göklerin sayfalarında parlayan afakî deliller ile insanın kendi aleminde gözüken enfüsî delillerdir. Şu ayette bu gerçeğe vurgu yapılmıştır:

“Evet, biz ileride onlara delillerimizi gerek dış dünyada, gerek kendi öz varlıklarında göstereceğiz; öyle ki Kur’ân’ın, Allah tarafından gelen gerçeğin ta kendisi olduğu onlar tarafından da iyice anlaşılacak. Rabbinin her şeye şahit olması yetmez mi?” (Fussilet, 41/53).

Her asırda ortaya çıkan bir çok belge bu ayetleri tasdik etmiştir. Özellikle bu asırda, fen ve sosyal bilimlerinin ortaya koyduğu kozmik, astronomik, jeolojik, zoolojik, sosyolojik, jinekolojik, psikolojik ve benzeri konulardaki yeni keşifler, Kur’an’da işaret edilen bir çok hakikatlerin gözle görülen birer şahidi olmuştur.

Bigbang olayı, bitkilerin çift olması, bulutların sevki, yağmurun harika şekli, ceninin rahimde geçirdiği merhaleler, dünyanın yuvarlaklığı, Kopernik prensibi, Arşimet kanunu ve benzeri bilgiler bunlardan bir kaçıdır.

İlave bilgiler için tıklayınız:

Kur'an-ı Kerim' de bilimsel keşiflerden bahsediliyor mu?

Kur'an'daki bilgiler ve bilimsel ayetler daha önceden biliniyor muydu? ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun