Peygamber Efendimizin, köle azat eden birini azarladığı doğru mudur?

Tarih: 12.05.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Soruda geçen konu, köle azadına karşı çıkmak değil, vasiyetin kurallarını belirlemektir. Peygamber Efendimiz (asm), köle azad etmeyi teşvik etmiş ve bizzat kendisi de bir çok köleyi hürriyetine kavuşturmuştur. (Buhârî, Itk, 1; Ebû Dâvud, Edeb, 120; Askalani Buluğu'l-Meram, Trc. IV, 294)

- Bu hadis, İslam’ın varislerin mahrum edilmemesi hususunda gösterdiği ihtimamı yansıtmaktadır. İslam’da, ölüden geriye kalan mirasın üçte birinden daha fazlasının, sadaka verilemeyeceği, hediye edilemeyeceği, herhangi bir kimseye vasiyette bulunulamayacağı konusundaki prensibin önemli bir kaynağı bu hadis-i şeriftir.

Bir kimsenin varisi varsa, geriye bırakacağı mallarının / terekenin, üçte birinden fazlasını vasiyet edemez. Şayet vasiyeti bütün malının üçte birinden fazla olursa, fazla olan miktardaki vasiyetin geçerli olması varislerin iznine bağlıdır. Bu Hanefilerin görüşüdür. Şâfiî, Mâlikî, ve Hanbelîlere göre ise, vasiyet edenin varisi olmasa bile terekenin üçte birini aşan miktardaki vasiyet geçersizdir. Çünkü bu durumdaki birinin malında tüm Müslümanların hakkı vardır. (bk. Mevsılî, el-İhtiyar li Ta'lili'l-Muhtâr, V, 62; Zuhaylî, İslam Fıkhı, VIII, 26-53)

- İşte gerçek varisleri zarara uğratan bir muamelenin önüne geçmek için, İslam’da terekeden verilecek mal için “üçte biri” formülü getirilmiştir. Yani, mevcut tereke üç kısma ayrılır, üçte ikisi varisler için ayrılır. Geriye kalan kısmı ise, ölmek üzere olan kişinin tasarrufuna bırakılır.

Bu olayda da, altı köle var, bunların hepsini azat etmek demek, onları Allah yolunda tasadduk etmek anlamına gelir. Aslında, sağlığında hepsini azat edebilirdi ve bunda hiç mahzur da olmazdı. Fakat ölmek üzere iken, kölelerinin hepsini azat etmek, varislerini terekeden mahrum etmek anlamına gelir. Bu sebeple, Peygamberimiz (a.s.m) hem kızmış, hem de “üçte biri” formülüne göre bu işlemi geçerli kılmıştır. Altının üçte biri ikidir. Bunu adil bir şekilde kurayla tespit etmiştir. Geriye kalan üçte ikisini ise varislere bırakmak üzere işlemlerini iptal etmiştir.

- Yine, üçte birinden fazla bir vasiyetin de yapılamayacağını gösteren aşağıdaki hadis de “üçte bir” formülünün en önemli kaynağıdır.

Kütüb-ü Sitte imamlarının yaptığı rivayete göre, Sad b. Ebi Vakkas, -bir tek kızı olduğu için- malının yarısını veya üçte ikisini vasiyet etmek istemiş, Hz. Peygamber (a.s.m) buna karşı çıkmış ve şöyle burmuştur:

"Üçte biri (vasiyet et); üçte biri bile fazladır. Şunu bilesin ki, varislerini zengin olarak bırakman, onları insanlara muhtaç edecek şekilde yoksul bırakmandan daha iyidir."(bk. Neylu’l-Evtar, 6/37).  

İlave bilgi için tıklayınız: 

AZAD ETMEK.

VASİYET.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun