CENAZE VE NAMAZI
Allah`tan başka her varlığın bir yoklugu, her canlının bir ölümü olduğu unutulmamalıdır. Hiç kimse ne zaman öleceğini bilemediğinden, her an ölebileceğini de hesaba katmalıdır. Çünkü zamanımızda ilaçlar ve tedavi yöntemleri kadar, ölüm sebepleri de arttı ama ölüm yine aynı ölüm ve ona çare bulunamadı.
lnsanlar ölümü hiç düşünmezlerse, dünyadan başka bir varlıkları olmamış ve bütün güçlerini ona harcamış olurlar. Hiç ölmeyecekmiş gibi süsler-püsler, mobilyalar, çeyizler, köşkler, saraylar hazırlarlar, yaratılışlarındaki ebedilik duygusunu onlarla doyuma ulaştırmaya çalışırlar. Bunu için ihtirasa kapılırlar, dünyayı bütünüyle yeseler doymazlar. Başka yemek isteyenler çıkarsa onları imha etmenin yollarını ararlar, nükleer ve kimyasal silahlara trilyonlar harcarlar, yoksul ve biçareleri muzır varlıklar olarak görürler, tek kelime ile "canavarlaşırlar."
Bu yüzden Peygamberimiz, "Lezzetleri paramparça eden ölümü hatırlayın!" (Tirmizî, kiyâme 26, zühd 4; Nesâî, cenâiz3; Ibn Mâce, Zühd 31; Müsned N/293.) buyurmuştur. Abidlerin "râbita-i mevt" disiplinleri buradan gelir.
Ölüm haline gelen bir hasta, sağ yanı üzerine ya da sırtüstü olarak kıbleye döndürülürse güzel olur. Yanında bulunan dost ve yakınları, son anda imanla gitmesine yardımcı olmak için, Allah`tan başka ilâh olmadığına, Muhammed`in Allah`ın kulu ve elçisi olduğuna kendi aralarında tanıklık ederler, yani "Kelime-i Şehâdet"i söylerler. Ona, söylemesi için emir ve ısrar etmezler.
Ölürse, çenesi bağlanır ve gözleri yumdurulur. Bunu yapan, Allah`tan onun işlerinin ve hesabının kolay olmasını diler. Yıkanıncaya kadar ölüye Kur`ân okunmaz.
Ölünün yıkanması "kifayi" bir farzdır. Yani birinin yapmasıyla, diğerleri sorumluluktan kurtulur. Hiç kimse yapmazsa, yakınlık derecesine göre herkes sorumlu olur.
Ölen insanın hemen soyulması. yıkanırken soyulmasından daha iyidir.
Kadınların cenaze yıkamasını öğrenmeleri ve bunu Allah rızası için yapmaları çok güzel bir davranıştır. Inanan bir insanın son anında, pis bir leş gibi görülmesi, bu işi sırf para için yapan ehliyetsiz ellere terkedilmesi,onun insanlık onurunu zedeler.
Cenaze, yıkanmak üzere biraz yüksekçe bir (teneşir) üzerine yatırılır. Cenaze kadın olduğunda, sadece kadına gösteremeyeceği avreti örtülür. Çünkü yıkayan da kadındır.
Etrafı, üç, beş, yedi... kere güzel bir buhur ile kokulandırılır.
Ağzına, burnuna su verilmeden tam bir abdest aldırılır ve canlı vücudun hoşuna gidecek ölçüde sıcak su ile yıkamaya başlanır. Önce başı sabunlanarak yıkanır, sonra soluna yatırılarak sağı, sonra da sağına yatırılarak solu yıkanır. Karnı hafifçe sıvazlanır, bir şey çıkarsa su ile giderilir, yeniden abdest aldırılmaz. Bu yıkama üçlenirse güzel olur, ama şart olan, her tarafı ıslanacak şekilde bir defa yıkamaktır. Bedeni bir havlu ile kurulanır.
"Hanût gibi güzel bir koku ile saçı ve kefeni kokulandırılır ve kefenlenir. Saçı taranmaz, tırnakları ve kılları kesilmez.
Erkeklerin kefeninin üç parçadan, kadınların kefeninin de beş parçadan olması sünnettir.
Kadınlan kefenlemek için kullanılan beş parça bez:
Gömlek.
Peştemal (izar),
Başörtüsü,
Bürünülen üstlük (lifâfe),
Göğüs örtüsünden ibarettir. izar, başörtü ve üstlükle de yetinilebilir.
Yıkama bittikten sonra kefenler temiz maddeli güzel kokularla üç, beş, yedi... gibi tek sayılar kadar kokulandırılır. Gömlegi giydirilir, saçları iki örgü yapılarak, gömleğinin üzerinden göğsü üstüne konulur. Gömleğin üstüne başörtüsü çekilir, onun üzerine peştemal(izar)`in sağ parçası solu üzerine gelecek şekilde sarılır. Onun da üzerinden aynı şekilde üstlük (lifâf) sarılır ve onun üzerine de göğüs örtüsü sarılıp, çözülme ihtimalı varsa dügümlenir ve ebedî istirahatgâhına ugurlanır.
Kefen yeni olabileceği gibi yıkanmış da olabilir.
Kadın olsun erkek olsun, Islâmı savunmak için düşmanla savaşırken savaş alanında öldürülen, müslüman olduğu ve Allah`ın dinini, yani şeriatını savunduğu için işkence edilirken ölen ya da öldürülen, "Dünya ve Âhiret şehidi" adını alır. Üzerindeki elbiseler çıkarılmaz ve yıkanmaz, tertemiz olan kanı, üzerinde olarak gömülür. Kul hakkıdahil, bütün günahları bağışlanmış olarak en üst dereceden cennete girer.