O'nsuz Olmaz Kâinat

Bir çekirdekti kâinat.

Big Bang’la çatladı filiz verdi.

Yıldızlarla galaksilerle dal budak saldı muhteşem bir ağaç oldu.

O muhteşem ağaç, Big Bangdan 15 milyar sonra birgün, en tatlı meyvesini verdi.

Kâinata dünya doğdu.

Bir çekirdekti dünya.

Güneşle ve diğer gezegen kardaşleriyle beraber uzay toprağına düştü.

Milyarlarca yıl boyunca, görünmeyen bir yaratıcının kudret ve hikmetiyle şekilden
şekle girdi.

Serpildi, gelişti ve güzelleşti.

Mas mavi, şirin bir gezegen oluverdi.

Ve 5 milyar sene sonra, dünya da en tatlı meyvesini verdi.

Yeryüzünde hayat doğdu.

Bir çekirdekti hayat.

Hiçten ortaya çıkan, görünmezden beliren, çatlar çatlamaz her yeri istila eden
bir çekirdek...

Gezegenin karalarını ve denizlerini, yerin altını ve üstünü kapladı hayat.
Her yere yayıldı. Binlerce, milyonlarca, milyarlarca meyveler verdi.

Nihayet hayat ağacı da bir gün en mükemmel meyvesine ulaştı.

yeryüzüne insan ayak bastı.

Bir çekirdekti insan, yeryüzüne düştü, orada filizlendi.

Ve kâinatın bütün güzelliklerini kendisinde topladı. Bütün kâinatta tecellî
eden ilâhî isimlerin en güzel parıltıları onda yoğunluştı.

Küçücük bir varlıktı insan, ama üzerindeki sanat kâinattan daha büyüktü.

Birgün geldi, insanlık ağacı da olgunluğa erdi ve en mükemmel meyvesini verdi.

Kâinata Muhammed Aleyhisselâm doğdu.

Kâinatın en mükemmel meyvesi olan insanlık âleminin bütün mükemmelliklerini
tek başına kendisinde toplayan, tek başıyla bir kâinat olan en mükemmel varlıktı
O.

Onun gelişiyle kâinat olgunluğa erdi. çünkü kâinat olgunluğa ersin diye yaratılmıştı.
Bir düşünün, “Onsuz bir dünya neye yarardı?” diye.

O zaman anlarsınız kâinatın onun için yaratıldığını.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun