Türkiye Arazilerine Öşür Düşer mi?


Diyanet İşleri Başkanı Din İşleri Yüksek Kurulunun bu konu ile ilgili 18.12.1981 tarihli açıklaması şöyledir: "İslâm Hukukuna göre, müslüman bir ülkenin sınırları içinde bulunan ekilip biçilen topraklar:


a. Memleket arazisi (arazi-i emîriyye),


b. Mülk arazi (Öşür ve haraç arazileri),


c. Vakıf arazi (arazi-i mevkûfe) gibi kısımlara ayrılır. Bunlardan memleket arazisinin mülkiyeti devlete ait olup tasarrufu (ekilip biçilmesi); senelik belli bir ücret veya elde edilen mahsûlün sekizde bir, onda bir... gibi bir kısmı karşılığında tâlib olan ve devletçe uygun görülen ferdlere verilmiştir. Ekip biçmek  üzere kendilerine bu arazilerin verildiği kimseler bu topraklarda kiracı; ödedikleri vergi ve hisseler de kira bedeli sayılmıştır. Hanefî mezhebine göre, bir arazide kira ile öşür birleşemeyeceğinden bu durumdaki arazilerin mahsullerinden ayrıca öşür gerekmiyeceği beyan edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında İnparatorluk sınırları içinde kalan arazi, genellikle memleket arazisi (arazi-i emîriyye) kabûl edildiğinden elde edilen mahsûlden devlete verilen onda bir, sekizde bir... gibi hisseler, bu toprakların kira bedeli sayılmıştır. Fakat devletçe, daha sonra özel kanunla bu araziler ekip biçenlere mülk olarak verildiğinden, hâlen bu topraklar mülk arazi hükmünde bulunmaktadır. Bu itibarla elde edilen mahsûlün zekâtının verilmesi gerekir. Toprak mahsullerinin zekâtına, bilindiği üzere "öşür" denilmektedir."

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun