Evliliğin sona ermesi için ne yapmak gerekir? Kadının da boşama hakkı var mıdır?
- Nikâh yapılır ve erkek kadını terk edip, kadının rızasını almaksızın başka bir kadın ile evlenir. Birinci kadın dinimiz gereğince başka birisiyle evlenememektedir. Erkek "Ben boşamam!.." diyor başka bir şey demiyor.
- Değerli hocalarımız bu konuda beni aydınlatırsanız sevinirim, çünkü böyle durumda olan bir yakınımız var çare arıyoruz.
- Bu konuda kadının boşanması ve başka birisiyle evlenmesi için ne yapması gerekiyor?..
Değerli kardeşimiz,
Evliliğin sona ermesi ya talak ile olur ya da fesih ile. Bunlarda şu yollarla gerçekleşir:
1. Erkeğin hanımını boşaması ile.
2. Erkeğin boşama hakkını kadına vermesinden sonra, kadının kocasını boşaması ile.
3. Lian sebebiyle. Yani, birbirinden şüphelenen karı koca birbirlerine zina isnadında bulunurlarsa, karşılıklı yeminleşirler ve lanet okuyarak ayrılırlar.
4. Hanımı Müslüman olan kocanın İslamı reddetmesi ile nikâh sona erer.
5. Karı-kocadan birinin dinden çıkmasıyla.
6. Erkek veya kız çocuğu, velileri tarafından büluğa ermeden nikahlanırsa, büluğa erdiğinde nikâhını devam ettirme veya yok sayma hakları vardır.
7. Birbirlerine denk olmayanların ya da ailedeki huzursuzluktan dolayı mahkeme kararı ile ayrılmasıyla.
8. Kadında veya erkekte bulunan bir cinsel arıza veya başka kusurlardan dolayı mahkeme kararı ile ayrılma.(Geniş bilgi için bk. Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı, 9/259-500)
İslam'da boşama hakkı yalnızca erkeğe tanınmış da kadın bu haktan tamamen mahrum edilmiş değildir. Kadın da evlenirken boşama hakkını üzerine almışsa erkek gibi o da boşayabilir.
Ayrıca kadın meşru mazeretleri varsa, mahkemeye de başvurup kendisini ayırmasını hakimden isteyebilir de. İslam'da bu yol da kapalı tutulmamıştır. Şartları oluşunca bunların hepsini de hanımın uygulamaya koyması mümkündür. Yani kadına bu hakları İslam getirmiştir.
– İslam boşamaya niçin izin vermiş, yuvanın dağılmasına çıkan yolu niçin kapatmamıştır?
Bu sorunun cevabı, İslam'da yer verilen boşama uygulamasının hikmetini, felsefesini ifade edecektir. Şüphesiz İslam evlenmenin ömür boyu bir beraberlik ve bağlılık olmasını istemiş ve bunun içinde, süreli ve geçici evlilik akitlerini batıl (hükümsüz) saymıştır. Ancak, ideal ile gerçek, istenen ile gerçekleşen arasında çoğu defa farklılıklar vardır. Bazı durum ve şartlarda evlilik çekilmez bir yük, katlanılmaz bir beraberlik hâlini alabilir.
Buna rağmen evlilik devam etsin “Allah'ın birleştirdiklerini hiçbir kimse ayıramaz” demek, insanın yapısı, maddi manevi ihtiyaçları ile bağdaşmayan bir temenni olmaktadır. İslam bunun yerine, evliliğin devamı için tarafları azami gayret göstermeye teşvik etmiş; boşamayı “Allah'ın sevmediğini” ifade ederek sevimsizleştirmiş, fakat gerektiğinde, zaruret hâline geldiğinde de bu yolu açık tutmuştur. Çünkü zorla güzellik olmaz; zorlama ile sevgi ve bağlılık doğmaz. Kağıt üzerinde evli kalıp, gönül ve beden olarak ayrı yaşamayı ise -ahlaki, sosyal ve ailevi mahzurlarından dolayı- İslam tasvip etmemiştir.
Bunu böylece tespit ettikten sonra geçelim boşama selahiyetinin neden öncelikle erkeğe verildiğine.
– Boşama yoluyla evliliği sona erdirme selahiyeti, prensip olarak önce kocaya aittir. Kadının bu selahiyeti alması ise, evlenmek akdi yapılırken, yahut daha sonra kocasının boşama selahiyetini kendisine vermesine bağlıdır. Kadın isterse evlenme şartı olarak bunu ileri sürer ve elde eder. (Boşamada erkekten farkı olmayabilir. Kadının isteğine bağlıdır.)
Kocanın, boşama selahiyetini ulu orta kullanmasını önleyen mehir, nafaka gibi mali müeyyideler yanında, başka sosyal, dini ve ahlakî müeyyideler de vardır. Toplum, makul ve meşru bir sebebe dayanmayan boşamalara karşıdır. Vicdanları tatmin eden bir gerekçe bulunmadan kadın boşayan erkekler, itibarlarından çok şeyler kaybederler.
Bu gibi uygulamaların isabetinden dolayıdır ki İslam toplumlarında ailenin istikrar ve güveni, diğer toplumlarla kıyas edilemeyecek seviyede sağlam olmuştur. Bugün bu gerçek Batılılar tarafından da ifade edilmektedir.
Kaldı ki kadın -haklı bir gerekçesi varsa- hem hakeme hem de hakime müracaat ederek, kendisini ayırmalarını isteme hakkına da sahiptir. Hakim nikâhı feshedip kadını ayırabilir de...
Demek ki boşama imkânı, hem erkeğe hem kadına hem de mahkemeye tanınmıştır. Bununla beraber kadının boşama hakkını beyinden alması hiçbir zaman tavsiye edilmemiştir. Aile içi olaylardan sık etkilenen hanımın bu hakkını hemen kullanarak yuvanın yıkımında acele edeceğinden endişe edilmiştir. Nitekim hanımların çoğunluğu da bu haklarını tarih boyunca almamayı tercih etmiş, uygulamaya koymamışlardır. Bundan dolayı da bu hak pek bilinmemekte; İslam kadına boşama hakkı vermemiştir zannedilmektedir...
Ayrıca kocanın hanımına boşanma hakkı vermesi, nikâh akdi esnasında olduğu gibi, evlilik devam ettiği daha sonraki bir zaman diliminde de olabilir. (bk. el-Bedai’, 3/91-96; ed’durru’l-muhtar, 2/574-578; V. Zuyahlî, el-Fıkhu’l-İslamî, 7/423).
İlave bilgi için tıklayınız:
- Nikah sırasında kadına boşama hakkının verilmesi, tefviz-i talak hakkında bilgi verir misiniz?..
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- HUL'
- BEYNÛNET
- TALÂK (Boşamak / Boşanmak)
- İDDET
- Benim meşru isteklerim mi önemli yoksa eşimin nafile ibadetleri mi?
- MUHARREMÂT
- Evlilik yürümüyorsa, kadın boşanmak isteyebilir mi?
- HUL`(BEDEL KARŞILIĞI KADININ KOCASINI BOŞAMAK İSTEMESİ)
- Eşlerin cinsel görevden kaçınması günah mıdır? Erkek veya kadın hasta iken eşinin cinsel isteğine hayır diyebilir mi?
- Kadının kocasına karşı yükümlülükleri nelerdir?