Kafir ve Firavunlar ile ilgili kıssalar (hikayeler) Kur'an'da neden anlatılmaktadır; bunları kıyamete kadar okumak zorunda mıyız?

Tarih: 09.03.2007 - 11:53 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kur'an-ı Kerim sadece Müslüman olanlar okusun diye indirilmemiştir; bütün insanların ders alması için indirilmiştir. Kur'an evrensel olup her asrın alacağı dersler vardır. Kıyamete kadar hayır ve şerlerin mücadelesi devam edeceğinden, kıyamete kadar kafirler firavunlar bulunacağından Kur'an'da da bunların kıssalarının anlatılması insanlar için ibret dersleridir.

Kur’an'ın tekrarlarındaki mu’cizeliğin bir lem’asını altı noktada beyan eder.

Birinci Nokta:

Kur’an bir zikir kitabı, bir dua kitabı ve davet kitabı olduğu için tekrarı gayet güzel, gayet beliğ ve hatta gayet lüzumlu olur. Çünkü zikir ve dua tekrarlanır, davet te’kid edilir. Zikrin tekrarında tenvir vardır, duanın tekrarında takrir vardır. Davetin tekrarında teyid vardır.

İkinci Nokta:

Kur’an, en zeki insandan en kıt akıllıya, en müttaki olandan en şakî olana, dünyanın cazibesinden kurtulup ciddi bir şekilde ahiretine çalışanlardan, dünyaya kendini kaptıran gevşek kimselere kadar bütün insan tabakalarına bir hitap ve devadır.

Fakat herkes her vakit herkese deva ve şifa olan Kur’an'ın tamamını okumaya fırsat bulamaz. Bundan dolayı Hakim ve Rahim olan Allah, Kur’an'ın maksatlarını ekser surelerde ve özellikle uzun olanlarda derc etmiştir. Böylece her bir sure küçük bir Kur’an olmuş ve herkese yolu kolaylaştırmıştır. Kur’an, insanları teşvik ile şöyle nida eder:

“Öğüt için Kur’anı kolaylaştırdık. Yok mu öğüt alan?” (Kamer, 54/17)

Üçüncü Nokta:

Nasıl ki insanın cismani ihtiyaçları farklı farklıdır. Bazısına hava gibi her an, bir kısmına su gibi midenin harareti vaktinde zaman zaman, bir kısmına gıda gibi her gün, bazısına ziya gibi haftada bir, bazısına ayda bir, bazısına ilaç gibi senede bir ihtiyaç olur.

Aynı şekilde insanın manevi ihtiyaçları da farklı farklıdır. Bir kısmına “Hu ve Allah” demek misali her an, bir kısmına “bismillah” gibi her vakit, bir kısmına “Lailahe illallah” gibi her saat ihtiyaç vardır. Diğerlerini kıyas edebilirsin.

Bu durumda ayet ve bazı kelimelerin tekrarı, ihtiyacın tekerrürüne delalet, onlara olan ihtiyacın şiddetine işaret, ihtiyaç damarını uyarmak ve uyandırmaya tenbih, ihtiyaca teşvik, ve ihtiyaç iştihasını bu manevi gıdalara tahrik içindir.

Dördüncü Nokta:

Kur’an bu metin ve büyük dinin esaslarını tesis eder. Beşerin sosyal hayatında köklü inkılâplar yapar ve değiştirir. Elbette, bu esasları tesbit ve tekid için tekrarda bulunması gerekir.

Keza Kur’an'da çeşitli insan tabakalarının dil ve halleriyle yaptıkları mükerrer suallerin cevapları vardır. Bu da tekrarı gerekli kılar.

Beşinci Nokta:

Kur’an büyük meselelerden bahseder ve kalpleri bunlara imana davet eder. İnce hakikatlerden söz eder ve akılları bunları bilmeye çağırır. Öyleyse bunların kalplerde yerleşmesi ve umumun fikirlerinde tesbiti için muhtelif suret ve çeşitli üsluplarda tekrarı lazımdır.

Altıncı Nokta:

Her ayetin zahiri, batını, haddi ve muttalaı vardır. Her maksat için çok vecihler, hükümler, faideler ve maksatlar söz konusudur. Bundan dolayı bir yerde bir vecihle zikredilirken, başka bir yerde başka vecihle zikredilir. Bir surede bir maksatla, bir başkasında başka maksatla anlatılır. Buna göre, hakikatta tekrar yoktur, ancak şeklen vardır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun