Gıybet eden komşuları ziyaret etmeli miyiz?..

Tarih: 13.02.2007 - 13:07 | Güncelleme:

Soru Detayı

Komşulara iyi davranmak, onlarla iyi gecinmek ve alakayı kesmemek dinimizin tavsiyesi. Fakat komşu bizi günaha sokuyor, gıybet yapıyorsa ne yapmamız lazım? Ayrıca, "Müslumanla alakayı kesmek onun kanını dökmek gibidir." hadisi nasıl anlaşılmalıdır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Gıybet dinimizce büyük günahlardan olup kul hakkıdır. Akrabayı ve komşuyu ziyaret etmek ise dinimiz tarafından teşvik edilmiştir. Bu konuda Peygamber Efendimizin (asm) önemli tavsiyeleri bulunmaktadır. Öyle ise bize düşen, gıybet günahına girmeden komşu ve akrabalarımızı ziyaret etmektir. Onların ihtiyaçlarını gidermeli, yardıma muhtaç olduğu zaman destek olmalıyız. Ziyaretlerimizde gıybete girecek konulardan bahsedildiği zaman onu rencide etmeden ikaz etmeli ve konuyu değiştirmeliyiz.

İman hizmetine çok emeği geçmiş bir insanın dediği gibi:

O, bir gün birkaç hususu haber vermek ve bir meselede de şikayetini arz etmek için Bediüzzaman Hazretlerine gidiyor. Tam söze başlayacağı sırada, Hazreti Üstad -o kendine has red ifade eden tavrıyla- “Kardeşim ben bir şey bilmiyorum.” diyor. O zat, bir süre sonra bir fırsatını bulup tekrar söz alıyor; Üstad yine, “Kardeşim ben bir şey bilmiyorum.” diyor. Bir kere daha deneyince yine aynı cevapla karşılaşıyor: “Kardeşim ben bir şey bilmiyorum.

Bir başka zaman, diğer bir kişiden benzer bir hatıra ise şöyledir. O da demişti ki,

Bir gün Üstad’ın yanına gittim. Bir meselenin halli için, belki birileri hakkında zemm de ifade eden bazı şeyler söyleyecektim. Üstad anlatmak istediğim mevzuyu bilmiyordu. Fakat, ben ne zaman söze başlasam, “Kardeşim, ben dinlemek istemiyorum.” deyip meseleyi kapattı. Ben anlatmakta ısrar ettim; ara ara söze girmeye çalıştım ama O da her defasında “Kardeşim, bu hususta bir şey dinlemek istemiyorum.” dedi ve bana başkalarıyla alakalı tek cümle söyleme fırsatı bile vermedi.

Bediüzzamanın davranışı, suizanna, gıybete ve insanlar hakkındaki kesin bilgiye dayanmayan hükümlere karşı tavır alma demektir. Zannediyorum, biz de bir kaç yerde böyle ders versek, yanımızda vazifemizi alakadar eden konular haricinde konuşulmasına fırsat vermesek, suizanları seslendirme ve gıybetlere girmelerin alanı da kendi kendine daralacaktır. Maalesef, biz müsamaha gösterilmemesi gerekli olan bir konuda müsamahalı davrandığımızdan, gıybet edenlerin ve müfterilerin hareket alanlarını da genişletmiş oluyoruz.

İlave bilgi için tıklayınız:

KOMŞU, KOMŞULUK...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun