Neml Suresi 18. ayette geçen karıncalara hitaben, "Yuvalarınıza girin." ifadesi, neden eril kipiyle verilmiştir?
Değerli kardeşimiz,
Ayetin meali şöyledir:
"Derken Karınca vadisine geldiklerinde, onları gören bir dişi karınca: 'Ey karıncalar, haydin yuvalarınıza girin. Süleyman ve orduları, sizi farketmeyerek ezip çiğnemesinler!' diye seslendi." (Neml, 27/18)
Ayette karınca melikesi (kraliçesi), "gâlet/dedi" tabiriyle akıllı konumunda değerlendirilmiş, kendilerine söz söylenen diğer karıncalar da akıllılar konumunda sayılmışlardır.
Karıncanın söylemesinden maksat, bağırması, ses çıkarması, yani karıncaların kendi iletişim ve frekanslarıyla anlaşması şeklindedir. Dolayısıyla diğer dişi karıncalar için de melikenin sözü udhulne şeklinde değil, akıllı erkeklere (insanlara) hitap edilir gibi "udhulû" şeklinde olmuştur.
Müfessirlerin çoğunun görüşü, bu karıncann dişi (kraliçe) karınca olduğu şeklindedir. Onun için işçi ve dişi karıncalara, erkeklere ait olan kiple 'udhulû' denmesi sesinin, bağırmasının, mesajının karıncalar tarafından, insanlar, adamlar gibi (güzelce) anlaşılmasından dolayıdır.
Kraliçe karınca Hz. Süleyman ve askerlerinin kendi vadilerine doğru geldiklerini görünce kaçmış ve çevresindeki karıncaları uyarıcı bir sesle bağırmış, onlar da ona uymuşlardır. Bu durum ve karıncalar arasındaki bu iletişim, konuşmaya benzetilmiş ve konuşma olarak değerlendirilmiştir. Karıncalar arasındaki bu iletişim akıllı insanların normal konuşmalarına benzetilmiştir ve onlar sanki akıllı insanlar, adamlar gibi değerlendirilmişlerdir. (Ebu’s-Suud, ilgili ayetin tesfiri)
Müfessir Hazin, ayette udhulû denilip, udhulne denilmemiş, yani dişiler için değil, erkekler için kullanılan kiple gelmiş olmasını şöyle açıklar: Karıncalara o esnada anlayış verilmiş, akıllı adamlar gibi anlamaları sağlanmıştır. Dolayısıyle onlara hitap da insanlara, adamlara yapılan hitap gibi olmuştur ve udhulû denilmiştir. Yüce Allah’ın onlara anlayış ve konuşma vermiş olması imkansız bir şey değildir. (Hazin, İlgili ayetin tefsiri)
İşte karıncalar bu hâlleriyle akıllı varlıklar gibi olunca, onlara, akıllı varlıklara hitap edildiği gibi hitap edilerek cemi müzekker salim kipi kullanmıştır. (bk. Razi, ilgili ayetin tefsiri)
Kraliçe karıncanın, Süleyman aleyhisselam ve ordusunu bilebilmesi ve diğer karıncalara “Süleyman ve orduları farkına varmadan sizi ezmesin, kırmasın.” diyerek, insanvari mantıklı, muhakemeli tedbirde bulunması, bunun onlara İlahî bir ilham ve Yüce Allah’ın Hz. Süleyman’a ikram ettiği bir mucize olmasındandır.
Kullanılan ifadelerde insanların erkeklerine ait fiil ve zamirlerin kullanılması da yine Yüce Allah’ın onlara ihsan etmesiyle tehlikeden korunmak konusunda insanlar gibi tedbirde bulunmaları hikmetindendir.
Diğer taraftan, “Şehirdeki kadınlar dedi ki: ..." (Yusuf, 12/12) ayetinde kadınlara ait fiil gerekirken, kadınların cemiyetinin erkek gibi kuvvetli olmasına işaret için müzekker/eril kipi olan "gâle" fiili kullanılmıştır.
"Bedevîler dedi ki: ..." (Hucurât, 49/14) mealindeki ayette ise, erkeklere ait fiil gerekirken kadına ait olan müennes/dişil fiil olan "gâlet" kullanılmıştır. Çünkü bedevi, çölde yaşayan, göçebe, medeni olmayan ve şehir hayatı yaşamayan gibi anlamlara gelir. Bunların ortak noktası ise, bir araya gelememek ve belli bir güç oluşturamamaktır.
Bu açıdan kadınların bir cemiyet kurarak oluşturdukları gücü ve kuvveti, dağınık hâlde yaşayan ve bir topluluk oluşturamayan erkekler aynı kuvveti oluşturamadığı gibi, böyle bir kadın cemiyetine karşı da aciz kalacaklardır.
Bedevilerle ilgili ayet, cemiyet oluşturmayan erkeklerin kendine güvenmesinden gelen ve yalnızlıktan doğan zaafa kadın kipi ile işaret ediyor. Kadın ise acizliği ve zayıflığı temsil ettiği hâlde cemiyet hâline geldiklerinde güçlü ve kuvvetli olduklarına işaret etmek üzere ilgili ayette eril kipiyle ifade edilmiştir. (bk. Nursi, Lem'alar, 21. Lem'a)
İşte aynı durumun soruda geçen ayet için de geçerli olduğu söylenebilir. Cemiyet ve koloni hâlinde yaşayan karınca topluluğuna bu özelliklerinden dolayı müzekker kipiyle hitap edilmiş olabilir.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ayetin ifadesine göre, bir karıncanın "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin …" demesini, nasıl anlamalıyız?
- Neml Suresi 18. ayeti açıklar mısınız?
- Neml suresi 18. ayeti açıklar mısınız?
- İslam'ın karıncanın bile hukukuna olan hassasiyetine değinir misiniz?
- İslam hukuku özgün mü?
- Ayetin ifadesine göre(Neml, 27/18), bir karıncanın “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin ki, Süleyman ve orduları farkında olmayarak sizi ezmesinler.” demesini, analitik aklın ürünü olarak görmek mümkün müdür?
- Huriler erkek mi?
- Muhammed suresinin 27. ayetindeki َيَضْرِبُون fiili neden müennes değil?
- Karıncaların gelmemesi için okunacak dua var mıdır?
- Hz. Meryem’e erkek zamiriyle mi hitap edilmiş?