"Ne yerde, ne de gökte zerre ağırlığınca hiçbir varlık Rabbinizden uzak (ve örtülü) kalmaz. Bundan daha küçüğü de daha büyüğü de yok ki, o açık kitapta (yazılı) olmasın." (Yunus, 10/61) Bu ayette atom altı parçacıklara mı işaret edilmiştir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Yunus Suresi, 61. Ayet:

"(Ey Peygamber!) Ne zaman sen bir faaliyet göstersen, Kur'an'dan bir bolüm okusan ve siz ne zaman bir iş yapsanız, o işe koyuldu­ğunuzda muhakkak ki biz üzerinizde gözetleyici oluruz. Ne yerde ne de gök­te, zerre miktarı bir şey bile Rabbinin bilgisi dışında kalmaz; bundan daha küçük veya büyük ne varsa istisnasız apaçık bir kitapta yazılıdır."

Sözlükte zerre: En küçük kırmızımsı karıncalara, bulundukları çevre­ye yayılıp saçıldıkları için bu isim verilmiş ve bu manayla pencere ve her­hangi bir menfezden içeri giren güneş ışınında görülen toz taneciklerine de «zerre» denilmiştir. Ayrıca saçılan kum, tohum ve benzeri şeyler hak­kında da bu isim kullanılmıştır. 

Sözlük manasını dikkate alarak hareketle ilim adamlarımız yakın ta­rihlere kadar «zerre»yi parçalanmayan en küçük parça (cüz'i lâ-yetecezza) diye tarif etmişlerdir. Aslında ilgili âyetle de bu kavramdan maksadın, en küçük parça olduğu anlatılmak istenmiştir.

Sonra da buna bir açıklık ge­tirilerek bugünkü deyimiyle atom olduğuna dikkatler çekilerek «en kü­çük parçadan daha küçük» tabiri kullanılarak «atom çekirdeği» etrafında baş döndürücü hızla dönen elektronlara işaret edilmiştir. Yerde ve gökte hiçbir şeyin o yegâne düzenleyici, terbiyeci, geliştirip kemale erdirici Rabb'dan uzak ve gizli kalmayacağı belirtilerek insan aklı ve düşüncesi hare­kete geçirilmiştir.

Sonra da en büyük parça dahil olmak üzere her şeyin kitapta, yani Levh-i Mahfûz'da yazılı bulunduğu açıklanmıştır. Bununla da ilâhî ilmin her şeyi önceden düzenleyip tesbit ettiği, plân ve programa bağladığı ve her şeyi tasarrufu altında bulundurduğu anlatılıyor.

Görüldüğü gibi, Cenâb-ı Hak, ilim adamına ışık tutarken yarı açık, yarı kapalı bir anlatımla temel bilgi veriyor, hareket noktasını belirleyip gösteriyor ve böylece Kur'ân'ın hemen her konuda insan aklına hem mal­zeme verdiği, hem de geniş çapta yardımcı olduğu anlaşılıyor.

Yarı ka­palı bir anlatım metodu, insan aklını ve idrâkini araştırıcı bir havaya sok­mayı amaçlamaktadır. Her şey açık-seçik ve detaylı bildirilseydi, insan hazıra konmaya alışır, düşünce ufku genişlemez ve araştırma ihtiyacı duy­mazdı. Atom ve moleküllerle ilgili âyette de böyle bir metot uygulanarak ipucu mahiyetinde bir anlatım tarzı düzenlenmiştir. 

(bk. Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri, Anadolu Yayınları: 5/2731-2732.)

İlave bilgi için tıklayınız:

Esir maddesinin İslamiyeteki yeri nasıldır ve bilim buna nasıl bakıyor?


Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Kategori: 
Okunma sayısı : 1.000+

BENZER SORULAR