Müslüman değilim diyen gence nasıl yaklaşalım?

- Müslüman olmadığını itiraf eden genç nesle nasıl yaklaşmamız gerekir?

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, bazı gençler aşırı vesvese nedeniyle şeytanın kuruntularını ve vesveselerini, kendilerinden zannederek sanki kendi düşünceleriymiş gibi algılayabiliyor. Bu durumu dikkate almak ve kendisine bunun farkındalığını kazandırmaya çalışmalıyız.

Eğer böyle bir durum varsa, bu o gencin imanına asla zarar vermez, aksine imanın güçlü olduğuna bile işaret edebilir.

İman ve İslamiyet ile bir sorun varsa, hem çok vahim bir durum hem de oldukça hassas ve ciddi bir konudur.

Maalesef bu sorun; sosyal medyada dolaşan kafa karıştırıcı iddialar, İslam adına ortaya çıktığını söyleyenlerin yanlış hâl ve hareketleri, gizli zındık komitelerinin iman ve tevhid aleyhindeki çalışmaları ve de gençlerin daha sorgulayıcı olması gibi etkenlerden dolayı günümüzde gençleri zehirleyen bir musibettir.

Bu durumda hepimize düşen görev, Müslüman olmadığını veya inancıyla ilgili şüpheleri olduğunu ifade eden gençlere dikkatle yaklaşmak ve onları anlamaya çalışmaktır.

Bu çerçevede size şunları tavsiye edebiliriz:

1. Önce Gençlerin Yargılamadan Dinleyin

Unutmayalım ki, iman konusunda kafası karışan olan dindar ailelerin çocuklarının inançsızlık ya da şüphe beyanı genellikle bir "reddediş" değil, bir "arayış"ın ifadesidir. Çünkü sorgulama çağında olan ergenler mevcut bildiklerinin aksine şeyler duyduklarında kafaları karıştığından emin olmak için “gerçeği” bulmanın peşine düşerler.

Bundan dolayı böyle bir gençle karşılaştığınızda hemen nasihat etmek ya da düzeltmeye çalışmak yerine, onları dinlemek, ne hissettiklerini ve neden böyle düşündüklerini anlamaya çalışmak çok önemlidir. Dinlenildiğini ve anlaşıldığını anlayan kişi, size karşı savunmaya geçmeden sizi anlamaya daha çok yatkın olur.

Şöyle bir giriş yapabilirsiniz:

“İnanç konusunda her insan bazen kafa karışıklığı yaşayabilir. Bu insani bir şey. Çünkü hepimizde nefis var, şeytan var, sayısız duygular var, akıl var, yanlış mantık yürütmeler var. Sana bunu düşündüren şey nedir? Dinin temel konuları mı, insanların davranışları mı, yoksa başka bir şey mi?”

Kişinin buna vereceği cevap üzerine konuşmaya devam edebilirsiniz.

2. Gençlere Her Zaman Saygı ve Sevgi Temelli Yaklaşın

İnançla ilgili meselelerde baskı ve korkutma çoğu zaman ters teper. Samimi bir sevgi, anlayış ve güven ortamı oluşturmak; genç bireyin kendini ifade edebilmesini ve gerektiğinde tekrar dini değerlere yaklaşabilmesini kolaylaştırır. İnanç konusunda bocalayan bir gence, dinî hakikatleri baskıyla değil, samimiyetle ulaştırmak çok daha kalıcı ve etkili olur. Eğer yakınımızdan birisi ise, o kişiyi gönülle kazanmak daha kolaydır.

3. Sorgulamanın Normal Olduğunu Kabullenin

Gençlik dönemi, kimlik arayışının yoğun olduğu, sorgulamanın doğal bir parçası olduğu bir dönemdir. Sorgulayan bir gence “imanın zayıf” ya da “dinden çıkıyorsun” demek yerine, bu sorgulamanın normal olduğunu ifade edip, doğru kaynaklarla ona rehberlik edilmelidir.

Ona şunu diyebilirsin: “Bunu söylediğin için sana kızmayacağım. Aksine, dürüstlüğün ve açık olman çok kıymetli. İstersen neden böyle düşündüğünü birlikte konuşabiliriz. Emin ol seni yargılamadan dinleyeceğim.”

4. İnanç Konularında İyi Yetişmiş Kişilere Yönlendirin

Gençlerin sorularına tatmin edici cevaplar verilemediğinde bütün bütün dinden uzaklaşma eğilimi artabilir. Bundan dolayı eğer, inan. konularında kendinizi çok iyi görmüyorsanız, özellikle fenden ve felsefeden sorularla karşınıza çıkıyorlarsa “Ben bu konuda çok iyi değilim, benden daha iyiler var.” deyin. Ve İslam’ın temel kaynaklarına dayalı, sade ve samimi bir dille açıklamalar yapabilecek, kendini geliştirmiş bireylerle iletişime geçmeleri teşvik edilebilir.

5. Davranışla Örnek Olmaya Çalışın

Çoğu zaman dini anlatmaktan çok, yaşamak kişiler üzerinde daha etkili olabilir. Hoşgörü, dürüstlük, doğruluk, güzel ahlak, samimiyetle ibadetlerin ifa edilmesi vb. gibi İslam’ın evrensel değerlerini ve ibadetlerini yaşayarak örnek olmak, gençleri daha çok etkileyebilir.

Bu konuda Bediüzzaman Hazretlerinin şöyle tarihi bir sözü var:

“Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-ı imaniyenin kemalâtını efalimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslâmiyet’e girecekler, belki küre-i arzın bazı kıtaları ve devletleri de İslâmiyet’e dehalet edecekler.” (bk. Bediüzzaman, Hutbe-i Şamiye)

6. Onlara Zaman Tanıyın, Çok Aceleci Olmayın

İnanç bir süreçtir. Bugün kendini Müslüman hissetmeyen biri, zamanla yeniden inancını keşfedebilir. Bu yüzden umutla, sabırla ve dua ile genç bireylere destek olunmalı.

Bu tür bir yaklaşım gencin iç dünyasında saygı ve güven hissi uyandırır. Bu da inançla ilgili konuları daha açık bir zihinle düşünmesine zemin hazırlayabilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet