Mi'rac hadisesinde Peygamberimiz Amerika ve Avustralya kıtalarını gördüyse, buralara gitmeyi neden teşvik etmedi.
Değerli kardeşimiz,
Bu ifadeler, gerçekten İslamiyet'in temel maksatlarını anlamamaktan kaynaklanan çok talihsiz sözlerdir. İslam nazarında Amerika’nın keşfinin ne değeri var ki!..
Hz. Muhammed (asm), Amerika ve Avustralya yerine cennet ve cehennem ülkelerini keşfetmiş ve Müslümanlara bunları gözüyle gördüğünü belirtmiştir. Cehennem gibi bir zindan yurdundan kurtulmak ve cennet gibi bir ülkeye yerleşmek için gereken hazırlıkların neler olduğunu ders vermiştir. Özellikle günde beş defa namaz kılarak bir nevi mi'raca çıkılacağı müjdesini vermiştir.
Bununla beraber, Hz. Peygamber (asm)'in kendi başına Allah’ın emri olmadan hiç bir şey yapamayacağı imanın temel esaslarından biridir. Eğer Allah Amerika’nın müslümanlar tarafından keşfedilmesini murat etseydi, -mi'raç olayı dışında da- bunu elçisine emreder ve gereğini yaptırırdı. Nitekim, Peygamber Efendimiz (asm) -Allah’ın inayetiyle- Şam’ın, Kudüs’ün, İran’ın, Bizans’ın fethedileceğine dair müjdeyi Miraç’ta değil, Hendek savaşında bir çukurdaki kayayı çıkarmaya çalışırken vermiştir.
Keza, bugün Müslümanların perişan vaziyeti, Amerika’yı keşfetmedikleri için değil, Kur’an’dan uzaklaştıkları içindir. Şayet, bugün İslam’dan uzaklaşmış, tembellik döşeğinde gaflet uykusuna dalmış olan Müslümanlar Amerika’da olsalardı, orası da bugünkü Amerika değil, yine Filistin ve Afganistan olacaktı.
Son olarak -Bediüzzaman Hazretlerinden alıntılayarak- şunu söyleyelim ki;
"Evet ümidvar olunuz, şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sadâ, İslâm'ın sadâsı olacaktır!" (Tarihçe-i Hayat, s. 133).
“Elbette nev'-i beşer, bütün bütün aklını kaybetmezse ve maddî ve manevî bir kıyamet başlarında kopmazsa; İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere'nin Kur'an'ın kabulüne çalışan meşhur hatibleri ve din-i hakkı arayan Amerika'nın çok ehemmiyetli cem'iyeti gibi rûy-i zeminin kıt'aları ve hükûmetleri Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ı arayacaklar ve hakikatlerini anladıktan sonra bütün ruh u canlarıyla sarılacaklar. Çünki bu hakikat noktasında kat'iyyen Kur'anın misli yoktur ve olamaz ve hiçbir şey bu mu'cize-i ekberin yerini tutamaz.” (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 7)
Bu sebeple, fantastik hayaller peşinde vakit israfına gitmeden mevcut realitelerden ders alarak hem dünyamızı hem de ahiretimizi tamir etmek için el ele, gönül gönüle verelim, samimi kardeş ve hasbi kul olalım...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- "Ahzab suresi inene kadar, on yedi yıl boyunca İslam’da başörtüsü yoktur, köle ile özgür kadınları ayırt etmek için getirilmiştir, cinsellikle de ilgisi yoktur, Hammurabi kanunundan alınmıştır." gibi sorulara nasıl cevap verirsiniz?
- Zümer, 39/10’da “de ki” sözcüğü olduğunda Muhammed'in Müslümanlara “kullarım” diye seslendiği anlaşılmaktadır?
- Kur'an yirmi üç yıl boyunca gelişen olaylara göre yazılmış ve daha sonra değiştirilmiş bir kitap?
- “Tevrat ellerinde iken seni hakem mi tayin ediyorlar?" (Maide, 5/43) ve benzer ayetler Tevrat’ın evrensel olduğunu göstermez mi?
- Hz. Peygamberin, Kur'an'ı ihtiyaçlara göre kendisinin yazdığını iddiasına ne dersiniz?
- Peygamber, Nisa suresi 95. ayete kendiliğinden ilave yaptırmış mıdır?..
- Peygamberin çok sayıda kadınla evlenmesi yerine, tek eşli olarak insanlığa örnek olması daha güzel bir durum değil miydi? Peygamberin yaptığını yapmaya kalkarsanız başınıza neler gelir sizce?
- Nahl Suresi, 75-76. ayetlerde köleliğe açık izin mi veriliyor?
- Medine’deki Yahudilerin Müslüman olmadıkları için Enam suresinin 106 ve 107. ayetlerinin indirildiği iddiası doğru mudur?
- Savaş esiri kadınlarla birden fazla erkeğin ilişkide bulunduğu doğru mudur?