Kur'an'da ibadetlerin açıklaması olmadığı halde bunlar nasıl belirlenmiş? Mesela namazın kaç rekat olacağı... Kur'an'da miktarı belirtilmediğine göre, bu kaynak hadis-i kudsilerden midir?

Tarih: 16.03.2007 - 00:53 | Güncelleme:

Soru Detayı
Misalen yatsı namazının farzının dört rekat olduğunu biliyoruz. Peki bu miktarın dört oluşunun kaynağı nedir? Kur'an'da miktarı belirtilmediğine göre, bu kaynak hadis-i kudsilerden midir?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Sünnet: Hz. Peygamber (asm)'in söz, fiil ve takrirleridir.

"Bir kimse uyuyarak veya unutarak namazı geçirirse, hatırlayınca kılsın." (Ebû Dâvud, Salât, II; Dârimî, Salât, 26)

hadisi sözlü sünnetin;

"Ben namazı nasıl kılıyorsam siz de öyle kılın." (Buhâri, Ezan, 18, Edeb, 27, Ahad, I)

hadisi fiili sünnetin; su bulamadığı için teyemmümle namaz kılan bir sahabenin, namazdan sonra su bulduğu halde namazını iâde etmemesi ve Hz. Peygamber (asm)'in onu tasvip etmesi takrîrî sünnetin örnekleridir. Fıkıhta Kur'ân'dan sonra ikinci ana kaynağın sünnet olduğunda görüş birliği vardır. Sünnetin delil oluşu âyetlerle sâbittir. Bazı âyetler şunlardır:

"Peygamber size neyi verirse onu alın; size neyi yasaklarsa, ondan da uzak durun." (Haşr, 59/7).

"Hayır, Rabbına andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem kılıp; verdiğin hükme, içlerinde bir sıkıntı duymadan rıza ve teslimiyet göstermedikçe iman etmiş olmazlar." (Nisâ, 4/65) '

'Peygambere itaat eden Allah'a itaat etmiş olur.'' (Nisâ, 4/80).

"Ey iman edenler, Allah'a itâat edin, Peygamber'e ve sizden buyruk sahibi olanlara (ulû'l-emr'e) itâat edin."(Nisâ 4/59).

''Allah ve Rasûlü bir şeye hükmettiği zaman, iman eden erkek ve kadına artık işlerinde muhayyerlik yoktur." (Ahzâb, 33/36).

Sünnet, Hz. Peygamber (asm)'in Rabb'inden aldığı elçilik görevini tebliğinden ibarettir. Bu konuda âyette şöyle buyrulmaktadır:

"Ey Peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et; eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun." (Mâide, 5/67).

Kur'ân-ı Kerîm Hz. Peygamber (asm)'in vahiyle konuştuğunu haber vermektedir:

"O, kendiliğinden konuşmamaktadır. Onun konuşması ancak indirilen bir vahiy iledir." (Necm, 53/3-4).

Diğer yandan Kur'ân âyetleri, Peygamber (asm)'e iman edilmesini açıkça bildirir:

''Allah'a ve okuyup yazması olmayan (ûmmî) Peygamber'e ibâdet edin; o Peygamber de Allah'a ve O'nun sözlerine iman etmiştir ve Ona itâat edin ki hidâyete eresiniz.'' (A'raf, 7/158).

Sünnetin Kur'ân-ı Kerîm karşısında üç fonksiyonu vardır. Sünnet Kur'ân'ın müphem ve mücmel olan âyetlerini açıklar; umûmî hükümlerini tahsis eder; nâsih ve mensûhu bildirir; Kur'ân'da asılları sâbit olan nasslara tamamlayıcı hükümler getirir; Kur'ân'da bulunmayan bir kısım hükümler koyar. Kur'ân'daki namaz ve zekât emirlerinin edâ şeklinin sünnetle açıklanması; karısı zinâ eden ve bunu isbat edemeyen erkeğin mulâane/lian (lanetleşme) yoluna gitmesi halinde evliliğin sonra ereceği hükmü ile ehlî eşeklerin ve yırtıcı kuşların etinin yenmesini yasaklayan hadisler bunun örnekleridir (Muhammed Ebû Zehra, Usulü'l Fıkh, s.113, 114).

İlave bilgi için tıklayınız:

EDİLLE-İ ERBAA...

SÜNNET...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun