Şempanzenin çıkan gen haritasında 2a ve 2b kromozomunun birleşip insanın 2 nolu kromozomunu oluşturduğu ile ilgili açıklamalar var. Bir de bu kromozomların birleşme ihtimali var mı?

Soru:
Şempanzenin çıkan gen haritasında 2a ve 2b kromozomunun birleşip insanın 2 nolu kromozomunu oluşturduğu ile ilgili açıklamalar var. Bir de bu kromozomların birleşme ihtimali var mı?  İnsan kromozomlarının yapıları, sarmal DNA bilgileri, sözde birleştiği söylenen şempanzenin 2a ve 2b bilgileri ile aynı sarmallara mı sahip?

Cevabımız:
 

Bitki, hayvan ve insan, yani bütün canlıların genomuna bakıldığında, yüzde olarak büyük bir benzerlik görülmektedir. Kromozom sayıları da, canlının büyüklüğü ile ilgili de değildir.  Nitekim, filin 56, yılanın 78,  koyunun 54, kartalın 66, serçenin 60 ve gülün 46 kromozomu vardır.

Bugün sekansı yapılıp genomu tam çıkarılmış çok fazla tür yoktur. Bu da, şu anki bilgilerle canlıların genetik yapısı hakkında sıhhatli yorum yapmayı güçleştirmektedir.

Kromozom 2 ile ilgili birçok makale yayınlanmış, şempanze ve insanın geçmişiyle alakalı yorumu yapılmıştır. Konuyu anlamak için mutasyonların ve özellikle de kromozamal translokasyonların etkilerinin iyi bilmesi gerekir. Şuan bile eğer t9-22 varsa, bu yeni bir türün meydana gelmesine değil, kanser teşekkülüne sebep olmaktadır.

Felsefeye dayalı bu sorunun cevabının iyi anlaşılabilmesi için, iyi dismorfoloji ve tıbbi genetik bilgisi gerekiyor. Ancak, bununla ilgili olarak şunu açıklıkla ifade edebiliriz ki, bütün canlıların genomu bir bütün olarak sabittir. Bunların baz sayısında ve kromozom sayısında hiçbir zaman değişiklik olmamıştır.

Kromozom yapılarındaki benzerlik meselesine gelince, canlılarda genelde genetik yapı kromozomlardan, onlar da DNA moleküllerinden meydana gelmiştir. DNA’ların temeli de; deoksiriboz, adenin, guanin, sitosin ve timin gibi moleküllerden ibarettir. Bu moleküllerin temelini de, karbon, hidrojen, oksijen, azot ve fosfor atomları teşkil eder. Esas olan bu elementlerden meydana gelen kromozomlara ve dolayısıyla kromozomlar üzerinde yer alan genlere şifre ile yüklenmiş olan bilgidir. Bu tıpkı, birbirine benzeyen maddelerden yapılmış bir bilgisayar diskine benzemektedir. Maddi yapı itibariyle bilgisayarlar benzer ve hatta bazen aynı olabilir. Ama oraya şifre ile yüklenen bilgilerin mahiyeti esastır. Nitekim, bütün bitkilerin çekirdeklerini teşkil eden elementler bellidir ve genelde maddesi itibariyle birbirine büyük oranda benzemektedir. Ama o çekirdeklere yüklenmiş olan bilgi ise, tamamen farklıdır. Birisinde incir ağacını programı var iken, bir başkasında karpuzun, bir diğerinde elmanın, kirazın, ya da vişnenin programı yüklenmiştir. Hayvanların yumurtaları da bundan farksızdır. Onlarda da temel maddeler aynı ve birbirine çok yakın iken, her bir yumurtaya şifrelenmiş olan genetik yapı tamamen farklıdır. Bir yumurtadan bülbül çıkarken, bir başkasından kaplumbağa, bir diğerinden insan teşekkül etmektedir. Hatta her bir insan, bir diğerinden farklı hususiyetlere ve özelliklere sahiptir. Kendine has, duygu ve düşünceleri, istidat ve kabiliyetleri, arzu ve istekleri, huy ve karakterleri vardır ve bunlar genetik yapı dediğimiz kromozomları teşkil eden DNA’larda şifrelenmiştir. Bu şifrelerin yapı itibariyle benzer olmaları, bir başka tabirle, flaş disklerin maddesi yönünden benzer ve hatta birbirinin aynı olması önemli değildir. Esas önemli olan, o flaş diske yüklenen bilgidir. Hatta yazılımı aynı olan bir word programında her bir dosyaya yüklediğiniz bilgi farklılık gösterir.

Maymunun kromozomlarından bazılarının insanın bir kısım kromozomlarına benzerlik göstermesinden hareketle, insan kromozomlarının maymun kromozomlarından tesadüfen meydana geldiği iddiasının ilmi hiç bir dayanağı yoktur. Varlıkların yaratılışını, sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi birisine vermeyip, bunları sebeplerle açıklamaya çalışanların misali, 1995 yazılımlı word dosyasının 2013 yazılımlı word dosyasına benzerliğinden hareketle, bu dosyanın, ilim irade ve kudret sahibi birisi tarafından yazıldığını kabul etmediklerinden, 2013 dosyasının 1995 dosyası tarafından tesadüfen meydana getirildiğini iddia edenlerin durumu gibidir. Böyle felsefî bir düşüncenin, laboratuvarda denenemediği ve doğrulanmadığı için bilimsel bir değeri yoktur. Kaldı ki, bu dosyaların yazılım programının aynı veya benzer olmasından ziyade, içerisinde yazılmış veya şifrenmiş olan bilgiler esastır.

Bütün canlılara yüklenen genetik potansiyel bilgi, her bir canlı türünde farklılık gösterdiği gibi, her bir fertte de başkalığa sahiptir. Yani her bir türün sahip olduğu dosyanın yazılım programı aynı olsa bile, her dosya, kendine has bilgilere sahiptir.

İşte bütün bu harikalıkları ve genetik zenginlikleri, Allah’ın sonsuz irade, kudret ve ilmine vermeyenler, yani Allah’ı inkâr edenler, her şeyi gelişigüzellikle, tesadüf ve tabiatla açıklamaya ve bu benzerlikleri, birbirinden tesadüfen meydana gelmeye bağlamakla, güya onları açıkladıklarını zannetmekteler.  Bu batıl ve inkâra dayalı felsefi düşüncelerini, bilimsel bilgi gibi takdim ederek,  hem kendileri yanılmakta ve hem de bu konunun dışında olan insanları yanıltmaktadırlar.

Prof.Dr.Adem Tatlı

 

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun