BEYNE'L-HAVF VE'R-RECÂ
Korku ile ümit arasında bulunmak. Havf korku, recâ ise ümit demektir.
Kur'an-ı Kerîm ve Hadîs-i şeriflerde korku ve ümit arasında bulunmaya teşvik eden hükümler vardır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: "Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Şüphesiz ki Allah bütün günahları affeder. Çünkü o çok bağışlayıcı ve pek merhametlidir. " (ez-Zümer, 39/53).
"Onlar korkarak ve ümit ederek Rablerine dua ederler. " (es-Secde, 32/16).
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de şöyle buyurur:
"Müminler Allah'ın azap ve azabının miktarını bilselerdi hiç biri Cennet'i ümit etmezdi. Kâfirler de Allah'ın rahmetinin ne kadar çok olduğunu bilselerdi hiç biri O'nun rahmetinden ümit kesmezdi." (Müslim, Tevbe 23).
Bu ve benzeri ayet ve hadisler gözönünde bulundurularak denilmiştir ki;
"kul sıhhat halinde korkulu ve ümitli bulunmalı, havf ve recâsı birbirine eşit olmalı; hastalığı halinde de recâ (ümit) yönü kuvvetli olmalıdır." (Nevevî, Riyazü's-Salihîn Tercümesi, I, 479).
Havf (korku) gelecekle ilgilidir. Çünkü insan ya başına hoşlanmadığı bir şeyin gelmesinden, ya da arzu ettiği bir şeyi elde edememekten korkar. Kulun Allah'tan korkması, Allah'ın kendisini dünya ve ahirette cezalandırmasından korkması şeklinde olur. (Kuşeyrî, Risale (çev. S. Uludağ) s. 263).
Recâ da "ileride meydana gelmesi umulan arzu edilen bir şeye kalbin duyduğu ilgidir."
Durak PUSMAZ
BENZER SORULAR
- BEYNE`L-HAVF VE`R-RECÂ (KORKU İLE ÜMİT ARASI YAŞAMAK)
- "Havf" ve "reca" konusunu nasıl anlamalıyız? Ucba girmemek şartı ile kalbin mutmain olması için; recaya meyletmek uygun mudur? Diğer türlü yeis ve vesveseye kapı açılıyor...
- Kâfirlerin dışında, Allah'ın rahmetinden uzak kişiler kimlerdir?
- KORKU ve ÜMİT
- Allah affeder diye günah işleyen, tövbe edince affedilir mi?
- Kafir ölmekten aşırı korkuyorum, nasıl kurtulurum?
- Ümit ve korku ortasında olmanın nispeti ne olmalıdır? Yüzde kaç ümit, yüzde kaç korku olmalıdır? Risalelerde bu konuda bir bilgi var mıdır?
- Günah işleyenlere karşı Allah'ın rahmeti hakkında bilgi verir misiniz?
- EL-KÂBID / EL-BÂSIT
- ZÜL-CELÂLİ VEL-İKRAM