Hz. Nuh, gemisinde demir çivi kullanmış mı?

Tarih: 17.09.2022 - 14:30 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hz. Nuh zamanında çivi henüz kullanılmadığı görünüyor, çivi çok daha sonra icat edilmiş gibi görünüyor kazılarda, bunun İslamiyet ile zıt bir yönü var mı?
- Ayette geçen çivi farklı şekilde de çevriliyor sanırım, ben hadislerde Hz. Nuh’un gemisinin neyden yapıldığı ile ilgili bir sahih hadis görmedim ama size sormak istedim.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, Vahiy dışı bilgiler, insanların tecrübelerine ve tarihi kayıtlara bağlıdır. Bu kayıtlara ulaşılabildiği ölçüde değerlendirmeler yapılmaktadır.

Bu nedenle, kâğıt, yazı, demir gibi medeniyetlerin ne zaman başladığı konusunda elde edilen bilgiler, tarihçilerin ve araştırmacıların ulaşabildiği ilk kullanım zamanı diye ifade edilmesi gerekir. Çünkü ondan önce hiçbir zamanda ve dönemde kullanılmadığının henüz bir delili yoktur. Nitekim bir tarihi bilgi, daha sonra elde edilen başka bilgilerle sürekli yenilenmekte, daha eskilerde de kullanıldığı ifade edilebilmektedir.

Şu halde, Allah’ın bize bildirdiği bir konu ile bilimin ulaştığı bilgi arasında bir uyuşma yoksa, bu iki şeyden kaynaklanmıştır:

- Ya vahyi yorumlayan âlimin yorumu hatalıdır.

- Ya da bilim henüz vahyin verdiği bilgiye ulaşamamıştır.

Bu durumu dikkate alarak hareket edilmesi gerekir.

Şunu asla unutmamak gerekir ki, vahyin sahibi de evrenin sahibi de Allah’tır. “Yapan bilir, elbette bilen konuşur.” Öyleyse, evreni yaratanın verdiği bilgide asla hata olmaz. Önemli olan bizim bu bilgiyi doğru yorumlayıp yorumlamadığımızdır.

Bu değerlendirme, sadece dini ilimlerle meşgul olan âlimlerin değil, fen bilimleriyle meşgul olan bilim adamlarının da görevidir. Yoksa gerçek dedikleri şey, onların bilgi boylarının ulaşabildiği şeyden başka bir şey değildir.

Bu girişten sonra sorudaki konuya gelince:

Kur'an, geminin yapımında ağaç ve demirin kullanıldığını haber vermektedir:

“Nuh’u da tahtalardan yapılmış, çivilerle çakılmış gemiye bindirdik.”(1)

Bu ayetteki “sȃc ve dusur” kelimeleri için değişik yorumlar yapılmıştır:

Mukâtil (ö. 150/767), geminin saç ve tahtalardan yapılmış olduğunu belirtmiş, bu sebeple “dusur” kelimesini demirden yapılmış çivi olarak yorumlamıştır.(2)

Zemahşerî’de (ö.538/1144) “Dusur, tahtaları birbirine menfezleyen çividir.” diye tanımlamıştır.(3)

Zeccâc’da (ö. 311/923) bu konuda, "dusur" ile anlatılmak istenenin ‘çiviler’ olduğunu belirtmiştir.(4)

Taberî’de (310/923) ayetteki “dusur” kelimesini Katȃde (ö. 117/735), İbn-i Zcyd ve Abdullah b. Abbas (ö. 68/687) tarafından “çivi” diye tercüme edildiğini rivȃyet etmiştir.(5)

Kurtûbî’de (ö. 671/1273) geminin tahtalarının birleştirilmesinde demirden çivilerin kullanıldığını belirtmiştir.(6)

Suyûtî (ö. 911/1505) ise geminin “Sȃc” denilen bir ağaçtan yapıldığını aktarmıştır.(7)

Rȃzî (ö. 606/1210) ise “dusur” kelimesini "musmȃr" yani ‘mıh, perçin’ olarak belirtmiştir.(8)

İbni Ârâbî (ö. 638/1240), Kamer ve Hûd surelerinde geçen geminin yapım malzemesi olarak verilen “sȃc, dusur, levh” kelimelerini Hz. Nuh’un karakteri haline gelen kulluk özelliklerine benzetmiş ve “salih amel levhalarından ve amellerin, tanzim etmek ve muhkemleştirmek için kullandığı ilim levhlerinden bir şeriat ediniyor” şeklinde yorumlamıştır.(9)

İbni Kesir (ö. 774/1372) de bu konuda Allah (c.c.)’ın gemiyi sac ağacı (siyah, sert mobilyalık kereste)den yapmasını emrettiğini bildirmiştir.(10)

Konuyla ilgili Elmalılı’nın (ö. 1942) görüşü ise, “Elvâh, ‘levh’ kelimesinin çoğuludur. ‘Levh’ her neden olursa olsun, tahta gibi yassı olan şeye denir. ‘Düsür’ de ‘disâr’ın çoğuludur. ‘Disâr’ geminin tahtalarını birbirine bağladıkları bağ, kenet, perçin (çivi) veya halata denir.” şeklindedir.(11)

Sabȗnî (ö. 2015) de “dusur” kelimesini çiviler olarak tanımlamış ve Hz. Nuh’ un, çivilerle birbirine çakılmış geniş tahta levhalı bir gemi yaptığını ileri sürmüştür.”(12)

Görüldüğü üzere geminin yapım malzemesi için genel kanaat, sac ağacından yapılmış kereste ve levhalarla, onları birbirine tutturmak için demirden yapılmış çivi kullanılmıştır.

Bu yorumlara yardımcı olabileceğini düşündüğümüz ikinci nokta ise Hadid suresinde geçen şu ayetlerdir:

“Andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve mizanı indirdik. Biz demiri de indirdik ki onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır. Bu, Allah’ın, dinine ve peygamberlerine gayba inanarak yardım edenleri belirlemesi içindir. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, daima üstündür.”(13)

“Andolsun ki biz, Nuh’u ve İbrahim’i gönderdik, peygamberliği de kitabı da onların soyuna verdik. Onlardan (insanlardan) kimi doğru yoldadır; içlerinden birçoğu da yoldan çıkmışlardır.”(14)

Bu ayetlerin kendi içindeki uyumuna bakılacak olunursa; ilk ayette demirin kullanılmasının peygamberlere öğretildiğini söyledikten sonra diğer ayete Hz. Nuh’tan bahsetmesi, bizi onun zamanında demirin kullanıldığına ilişkin bir yorum yapmamıza yöneltmiştir.(15)

Özetle, Hz. Nuh aleyhisselamın, gemi yapımında demir çiviler kullanmasına hiçbir engelin olmadığı söylenebilir.

Dipnotlar:

1) Kamer, 54/13.
2) Ebû’l Hasan Mukâtil b. Süleyman, Tefsîr-i Kebîr, thk. A. Ferîd, Daru’l Kütübi’l İlmiyye, Beyrut-2003, I, 117
3) Zemahşerî, Ebu’l Kâsım Muhammed b. Ömer, el-Keşşaf an Hakaiki't-Tenzil ve Uyunü'lEkavil fi Vücuhi't-Te'vil, II-IV, Dâru’l Kitâbu’l Arabiyye, Beyrut, 1986, IV, 435
4) Zeccȃc, Ebû İshak İbrȃhîm b. Seri, Meȃni’l Kur’ȃn ve İ’rȃbuhû, thk. Abdülcelil Abduh Şelebî, III, Alemü’l Kütüb, Beyrut, 1988., III, 51.
5) Ebû Cafer Muhammed b. Cerîr et-Taberî, Taberi Tefsiri, çev. K. Aytekin-H. Karakaya, Hisar Yay., İstanbul-1996, VIII, 69.
6) Kurtubî, Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed, el-Camiu’l Ahkâmi’l Kur’an, çev. M. Beşir Eryarsoy, IX, Buruç Yay., İstanbul, 2014, IX, 59.
7) Celȃleddîn Ebu’l Fadl Abdurrahman b. Muhammed es-Suyȗtî, Ed-Dürrü’l Mensur Fit-Tefsir Bi’l-Me’sur, çev. Hasan  Yıldız, Ocak Yayıncılık, İstanbul-2012, VIII, 57.
8) Rȃzî, Ebu Abdillah Fahruddîn Muhammed, Tefsîr-i Kebir Mefȃtîhu’l-Gayb, Akçağ Yay., Ankara, 1995, XX, 609.
9) Rȃzî, a.g.e., XIII, 18.
10) İbni Kesîr, Muhyiddîn, Tefsîr-i Kebîr Te’vilât, çev. Vahdettin İnce, I, Kitsan Yay., İstanbul, 2008, VIII, 3924.
11) Yazır, M. Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili, Sad. Doç. Dr. İsmail Karaçam ve dğr., II-VIII, Azim Dağıtım, İstanbul, ts. II, 112.
12) Sabûnî, Muhammed Ali, Safvetü’t- Tefâsir, trc. Sadrettin Gümüş-Nedim Yılmaz, VI, İz Yay., İstanbul, 2003, VI, 247.
13) Hadîd, 57/25.
14) Hadîd, 57/26.
15) bk. Yahya Atik, Dînî kaynaklar ve bilimsel bulgular ışığında Nuh Tufanı, Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2018.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun