Hristiyanlar, Hz. İbrahim'in Kâbe'yi inşa etmediğini iddia ediyorlar. Bu iddiaları gerçek midir?
Değerli kardeşimiz,
Hz. İbrahim (as)’in Kâbe’yi inşa etmediğine dair hiçbir tarihi belge ve sağlam kanıt yoktur ve olamaz da. Aksine Kur'an-ı Kerim'de ve tarihi kaynaklarda inşa ettiği yazılmaktadır.
Sorudaki iddiaların hiçbir ilmi değeri yoktur. Bunlar, var olan bir önyargıyı pekiştirmeye yönelik hayal mahsulü bir kuruntudan öteye geçemez. Çünkü,
a. Hz. İsmail (as)’in Mısır’dan evlenmesi -şayet doğru ise- Kâbe’yi inşa etmediğinin delili olamaz. Çünkü, Hz. İsmail Mekke’den Mısır’a gidip bir kadınla evlenmesi mümkün olduğu gibi, Mısır’dan Mekke’ye gelen bir ailenin kızıyla evlenmesi de mümkündür. Bunlar asla imkânsız şeyler değildir.
b. Hz. İsmail’in çocuklarının Arabistan’ın kuzeyinde yaşadıklarına dair -kesin kanıt olsa bile- onun Mekke’de Kabe’yi inşa etmediğine delil olamaz. Çünkü, Arabistan’ın kuzey tarafı yaşamaya daha elverişli ise, insanların o bölgeye göç etmeleri kadar tabii bir şey olmaz. “Türkler, eğer gerçekten Orta Asyalı bir kavim olsaydı, Orta Asya’nın merkezinde otururlardı...” şeklinde bir değerlendirmenin ne kadar değeri varsa, bunun da o kadar değeri vardır.
c. Hz Hacer ve Hz İsmail’in paran çölünde yaşadığına dair Tevrattaki bir ifade de onun Mekke’de yaşadığını göstermektedir.
Nitekim, Tevrat'ın
“Rab, Sina’dan geldi ve onlara Sâir’den doğdu; Paran dağlarında parladı ve mukaddeslerin on binleri içinden geldi. Onlar için sağında ateşli ferman vardı.”(Tesniye, Bab 33, Âyet: 2)
ayeti, açıkça şunu gösteriyor ki; “Sina’dan gelme”, Hz. Mûsa (as)’a ve Sîna dağında ilâhî hükümlerin Ona verilmesine; “Sâir’den doğma”, Hz. İsa (as)’a ve Ona İncil’in verilmesine; “Paran dağlarında parlama” ise, Efendimiz (asm)’in Mekke’de çıkacağına işarettir. Zira Paran, Arapça okunuşuyla Faran'dır. Faran ise, Mekke’nin eski bir ismidir.
Ayrıca Paran'ın Mekke olduğuna, Kitab-ı Mukaddes’in Tekvin Bölümündeki, Hz. İsmail (as)’ın Paran çölünde oturduğunu anlatan cümleler de delildir. Zira Hz. İsmail (as) Mekke’de oturmakta idi. Demek, Kitab-ı Mukaddes’in işaretiyle de Faran, Mekke’dir. Tevrat’ın ifadesiyle; Allah “Faran dağlarından parladığını” beyan buyurmuştur. Bu parlama, Hz. Muhammed (asm)’dan başka kim olabilir?
d. Kırk yönden mucize olan Kur’an’ın bu konuda açık beyanları ortada iken, bu gibi Siyonist spekülasyonları kale almak İslam inancıyla bağdaşmaz...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Tevrat'taki Paran (Faran) dağları ile Mekke ve Hz. Muhammed'in kastedilmediği iddiasına cevabınız nedir?
- Muharref Tevrat’ta Hz. Muhammed (asv)’ın Peygamberliğine Deliller
- Tevrat ve İncil Peygamberimiz'in (s.a.v.) Nübüvvetine Delildir
- Peygamberimizin peygamberlik delilleri var mı?
- Hz. Muhammed'in peygamberlik delilleri ve Kur'an'ın Allah kelamı olması hakkında bilgi verir misiniz?
- Hz. İbrahim ve İsmail’in Arapların atası olmadığı iddiasına ne dersiniz?
- Peygamberimiz İslam'dan önce neden Hz. İbrahim'in dinine inanıyor ve onunla amel ediyordu?
- Hz. İbrahim'in eşi Hacer Arap mıdır?
- Efendimiz Hz. Muhammed'in kronolojik hayatı kısaca nasıldır?
- Hz. İsmail'in hayatı hakkında bilgi verir misiniz?