Hiçbir şey yaratılmadan önce, Allah’ın durumu hakkında ayet ya da hadis var mı?
- Ruhlar alemi de dahil daha hiçbir şey yaratılmadan önce Cenab-ı Hakk’ın durumu hakkında ayet ya da hadis var mı?
Değerli kardeşimiz,
Allah Teala’nın başlangıcının olmadığı, ezeliyet terimi ile ifade edilir.
Sözlükte “başlangıcı olmama” anlamındaki ezel kelimesinin ezl (şiddet, darlık) kökünden değil “yok olmadı, zeval bulmadı” manasındaki lem yezel fiilinden türediği kabul edilir.
Ezelden yapma masdar olan ezeliyet ise “ezelî olma, başlangıcı bulunmama” demektir.
Gerek Kur'an’da gerek hadis rivayetlerinde ezel ve türevlerinden herhangi bir kelime geçmemekte, buna karşılık Hadid suresinde (57/3) Cenab-ı Hakk’ın evvel ve ahir olduğu bildirilmektedir. Buradaki evvel kelimesi “ezelî”, âhir de “ebedî” (sermedî) anlamındadır.
Allah’ın Ahad ve Vahid isimlerinden her biri ezeliyet ve ebediyet anlamını da içermekle birlikte, bazı alimler Ahadı ezeliyet, Vâhidi ebediyet manasına tahsis etmişlerdir.
Allah’ın isimlerine dair hadis rivayetlerinde de Evvel ve Kadîm gibi isimler zikredilir. (İbn Mace, Dua, 10)
Aynı şekilde, “Hiçbir şey yokken Allah vardı.” mealindeki hadis bu manayı ifade eder. (Müsned, 4/431, 432; Buhârî, Bedü’l-halk, 1; Tevhîd, 22; Tirmizî, Menaḳıb, 74)
Cenab-ı Hakk’ın zatı gibi sıfatlarının da ezelî ve ebedî olması mutlak yokluk ve hiçlik kavramını ortadan kaldırmaktadır; çünkü vacibü’l-vücud ile mutlak yokluk bir araya gelmez. İnsanlara göre mevcut veya madum olan her şey Allah’ın ezelî ve ebedî ilminde sabit ve daimdir.
Her şey biri Allah’ın ilminde yer alan, diğeri hariçteki vücudu olmak üzere iki varlığa sahiptir. Birincisi onun mahiyetini ifade etmekte olup Allah Teâlâ, ezelî irade ve kudretiyle bu mahiyetlere haricî bir vücut verdiğinde onlar ilmilikten çıkıp haricî vücuda bürünürler.
Burada ezelî ve sermedî olan hariçteki vücutlar değil Allah’ın ezeli ilmindeki aynlardır.
Mutasavvıflar ilm-i ezelîdeki bu mahiyetlere “ayân-ı sâbite” adını vermektedir. Onların haricî vücuda bürünmüş şekli ise “hakikat” veya “mahlûkat” diye nitelendirilir. Bir canlı ölünce sureti ve cismi gider, mahiyeti ise devam eder. Dolayısıyla nesnelerin özü sabit ve dâim olup mutlak yokluğa maruz kalmaz.
Meselâ bir mimar bir binayı plan olarak tasarlasa, ardından bu tasarıya göre onu inşa etse ve bina bir müddet sonra yıkılsa plan ve program onun zihninde devam eder. Ancak haricî vücut için irade ve kudretin taallukuna ihtiyaç vardır, bunlar olmadan gerçekleşemez. (Abdülkerîm el-Cîlî, el-İnsânü’l-kâmil, 1/101-104; Said Nursi, Mektubat, s. 51, 61)
Ezel, zamandan ve mekândan münezzeh olan, başı ve sonu bulunmayan, hiçbir kayda bağlı olmayan Allah’ın sıfatıdır. Zaman içindeki kayıtlar burada geçerli değildir. Yani Allah ezelî ilmiyle her şeyi kuşattığından O’nun ilminde geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek kavramları yoktur. O her şeyi şimdiki gibi bilir.
Bediüzzaman Said Nursi bu durumu ayna örneğiyle açıklar. Yukarıdan eşyaya tutulan ayna yere yaklaştıkça kapsama alanı daralır, uzaklaşıp yükseldikçe genişler. (bk. Mektubat, s. 51)
Burada ayna Allah’ın ilmi, görüntüye konu olan şeyler de zaman olarak kabul edilirse, zamanın kapsamı aynanın seviyesiyle genişleyip daralmaktadır. Allah’ın ilmi sınırsız olduğundan, bütün zaman onun ilmine “an” olarak taalluk eder. Bu sebeple Allah her şeyi meydana gelmeden önce bilir. (bk. TDV İslam Ansiklopedisi, Ezeliyet md.)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Allah zaman üstüyse, ayette neden zaman ile birlikte anılıyor?
- Allah'ın zamandan münezzeh olması ne demektir?
- Allah'ın ezeliyeti nasıl oluyor; akla tefhim ve takrib edecek bir misali ...
- Allah'ın ezeli ve ebedi oluşunu nasıl anlamak gerekir?
- "Allah için zaman yoktur" ne demektir?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ezel ve ebed, Allah katında bir an içinde hazır ve mevcut mudur?
- İlmî vücutlara da Cenab-ı Hakk'ın isimleri tecelli ediyor mu; harici vücutlar gibi hayatlı mıdır?
- Allah insanın yapacağı fiilleri bilmez iftirası...
- Allah, kâinatı yaratmadan önce ne yapıyordu?
- Kader değişir mi? [Kadere İman]
- Allah'ın ezeliyeti nasıl oluyor; akla tefhim ve takrib edecek bir misali var mıdır?
- Ayan-ı sabite inancı, Ehl-i sünnette var mıdır; varsa kanıtı nedir?
- Kendi irademizle verdiğimiz kararları önceden hiçbir güç bilemez mi?..
- "Allah hiçbir yerde olmadığı gibi her yerdedir." sözünü nasıl anlamalıyız? "Allah bize gayet yakın, biz ise ona çok uzağız." deniliyor, bu nasıl oluyor?
- Allah kendisinden büyük bir (taş) varlık yaratabilir mi?