Fıkhın amacı insanı dünyada mutluluğa ulaştırmak ve ahirettede de kurtuluşa erdirmek midir?

Tarih: 31.08.2015 - 00:39 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Fıkhın gayesi, amacı ve hedefi nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İslâm dininin, insanların dünya ve âhiret mutluluğunu sağlamak üzere getirdiği kuralların bütününe şer`î hükümler (ahkâm-ı şer`îyye) veya ilâhî hükümler (ahkâm-ı ilâhiyye) tabir edilir.

Şer`î hüküm denince, âyet ve hadislerin doğrudan ifade ettiği hükümler anlaşılır ve bunlar da konuları itibariyle itikadî, ahlâkî ve amelî olmak üzere üç ana gruba ayrılabilir.

Esasen fıkhın, “Kişinin lehine ve aleyhine olan şeyleri (hak ve görevlerini) bilmesidir.”(1) şeklinde tarif edilmesi, inanç konuları dâhil dinin bütününü ve insanı ilgilendiren dünyevi-uhrevi her şeyi de içine alır. Bu nedenle İmam Azam Ebu Hanife, akaid ile ilgili eserine, “el-fıkhu’l-ekber - En büyük Fıkıh” adını vermiştir. (2)

Aslında inanç olmadan amelin olamayacağı açıktır. İnançtan sonra amel geldiğinden fıkıh, müçtehidin ameli konularla ilgili delilleri tek tek inceleyip onlardan çıkardığı hükümler olarak özetlenebilir.

Özetle Fıkıh ilmi:

- İnsanın dünya ve ahiret mutluluğuna ulaşmasını amaçlar.

- İnsanın yaratıcısına, kendisine ve diğer insanlara karşı hak ve sorumluluklarını öğretir.

- Adaletli, huzurlu ve istikrarlı bir toplum oluşmasına katkı sağlar.

-  İnsanlar arası ilişkileri yaratılışta eşitlik ve inançta kardeşlik esasına dayandırır.

- Bu ilim sayesinde insanlar, Allah’a karşı kulluk görevlerini bilinçli bir şekilde yerine getirirler. İbadetlerini doğru ve eksiksiz yaparlar. Örneğin, namazın farzlarını, vaciplerini ve namazı bozan durumları fıkıh sayesinde öğrenirler.

- Bu ilim, insan haklarının neler olduğunu açıklar ve bunların korunmasına dair ilkeler koyar. İnsanlar arası ilişkilerin olumlu yönde ilerlemesine katkıda bulunur. Örneğin, alışverişte aldatmanın yasaklandığını ve haksız kazanç sağlamanın haram olduğunu belirtir.

- Fıkıh ilmi, hayatı kolaylaştırıcı kuralları öğrenmemizi sağlar. Yolculuk esnasında oruç tutup tutmama konusunda insanın serbest bırakılması buna örnektir.

Fıkıh ilmi ile uğraşan, Kur’an ve sünnet gibi delillerden dinî hüküm ortaya koyabilme yeteneğine sahip kimseye fakih denir. Buna göre, fıkıh ile içtihat, fakih ile müçtehit aynı anlamda kullanılmıştır.

İlave bilgi için tıklayınız:

Bir kimsenin ilmihal/hal ilmi, hayat ilmi, İslâmı yaşama bilgileri edinmesi farz mıdır?

Kaynak:

1) Zerkeşî, Bedruddin Muhammed b. Bahadır b. Abdullah, el-Bahru’l-Muhît fî Usuli’l-Fıkh, Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, Beyrut, 2007, 1/1.
2) Faruk Beşer, Bir Bilgi Türü Olarak Fıkıh, s. 56-57.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun