Cafer-i Sadık'ın eserleri nelerdir?

Tarih: 19.04.2011 - 12:52 | Güncelleme:

Soru Detayı

-  Caferilik mezhebi ve kaynak eserleri hakkında bilgi verir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Caferilik, Hz. Ali'nin torunlarından Câ'fer-i Sâdık (ö. 148/765)'ın etrafında toplanan ve onun ictihadlarına göre amel eden Müslümanların bağlı oldukları siyasi ve fıkhî mezhep.

İmâm Câ'fer, bütün Sünnîlerce, özellikle tasavvuf ehlince büyük bir velî olarak kabul edilir. O, kendisini ilme ve tefekküre vermiş, Ebû Hanîfe ve İmâm Mâlik gibi büyük müctehidler bile ondan faydalanmıştır.

Temelde Ehl-i sünnete yakın olan Câ'fer-i Sâdık'a ölümünden sonra birtakım iftiracılar birçok şeyi isnat etmişler ve bunları halk arasında yaymışlardır. İmâm Câ'fer, daha hayatta iken mezhep içinde bazı sapık görüşler ortaya atılmış ve bunları bizzat kendisi reddetmiştir. Bu sapıkların başında Ebû'l Hattâb Muhammed b. Ebî Zeyneb gelir. Ebû'l Hattâb, küfre düşmüş, peygamberlik davasında bulunmuş ve Câ'fer-i Sâdık'ın tanrı olduğunu öne sürmüştür. Haramları helâl saymış ve imamı tanıyan herkesin haramlardan muaf sayılacağını söylemiştir. Üstelik bu görüşleri Câ'fer-i Sâdık adına çıkarmıştır. Bunu haber alan Câ'fer, Ebû'l Hattab'a lânet etmiş, onunla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, bütün talebe ve arkadaşlarına bildirmiş, İslâm ülkelerine mektuplar yazarak bu durumu her tarafa duyurmuştur.(1).

Şia'ya göre imamların bilgisi hata ih­timali bulunmayan ledünnî bilgi türün­den olduğu için Ca'fer es-Sâdık'ın fıkıh­la ilgili görüşleri de delillerinden istinbat edilerek ulaşılmış aklî bilgiler olma­yıp Hz. Peygamber'den kendisine inti­kal eden ilâhî bilginin sonucudur. Bu se­beple o helâl ve haramlarla ilgili gerçek­leri bilmek için diğer müctehidler gibi ictihad ederek belli bir hükme ulaşma du­rumunda değildir. Ehl-i sünnet âlimleri ise Ca'fer es-Sâdık'ı. başta Kitap ve Sün­net olmak üzere dayanacağı kaynaklan ve içtihadında uygulayacağı metotları bulunan ve kesinlikle masum olmayan bir müctehid olarak kabul etmektedir­ler.

Eserleri:

Cafer es-Sâdık'ın yüzlerce kitap ve risale yazdığı ileri sürülmektedir. Bunların büyük bir kısmının ona nisbeti şüpheli olup yaşadığı dönem, çevresi, İl­mî ve dinî şahsiyeti dikkate alınırsa bil­hassa kimya ve cefr gibi konulara dair kitapların onun telifleri olması imkân­sız gibidir. Bu konuda hayli müsamaha­kâr olanlar bile Ca'fer'in bu alanlarda eser yazıp yazmadığının bilinmediğini söylemektedirler. Aslında Ca'fer'in öğrencisi olduğunu söy­leyen ve onu söz konusu ilimlerde oto­rite kabul eden Câbir b. Hayyân'ın bu İlimlerle ilgili bir tek eserinin bile adını zikretmemesi, bu eserler üzerindeki te­reddütleri daha da arttırmıştır.

Cafer es-Sâdık'ın zamanımıza ulaşan eserleri şunlardır:

1. Misbâhu'ş-şerî'a ve miftâhu'l-hakîka. Cafer es-Sâdık'in dinî ve ahlâkî muhtevalı sözlerinin 100 babda ele alındığı bu eserin çeşitli yaz­ma nüshaları British Museum'da, Meşhed ve Haydarâbâd Osmaniye Üniversi­tesi kütüphanelerinde bulunmaktadır. Kitap Delhi (1856), Tebriz (1278) ve Tahran'da (1314) yayımlanmış, ayrıca Fars­ça tercüme ve şerhiyle birlikte Hasan el-Mustafavî tarafından neşredilmiştir.(2)

2. Tefsîrü'l-Kur'ân. En es­ki nüshası hicrî X. asra ait olan bu ese­rin Bankipûr, Bohâr ve Aligarh kütüpha­nelerinde yazmaları mevcuttur.

3. Kitâbü'l-Cefr. el-Hâfiye fi'l-cefr, el-Hafi­ye fî 'ilmi'l-hurûf veya el-Hâfiye ad­larıyla da anılan eserin yazma nüshaları British Museum'da, İskenderiye el-Mektebetü'l-belediyye. Dârü'l-kütübi'I-Mısriyye (Tal'at). Süleymaniye (Cârullah) ve Köprülü kütüphanelerinde bulunmakta­dır.

4. İhtilâcü'l-a'zâ. İnsan organla­rındaki titremeler ve bunların sebep ol­duğu hastalıklardan bahseden eserin yazma nüshaları Berlin Staatsbibliothek ile Gotha. Topkapı (III. Ahmed) ve Kasta­monu kütüphanelerinde mevcuttur.

5. Heyâkilü'n-nûr (es-Sebca). Tılsımdan bahseden bu eserin iki nüshası Bibliotheque Nationale ve Cambridge Üniver­sitesi Kütüphanesi'ndedir.

6. Esrârü'l-vahy. Hicri X ve XIII. yüzyılda istinsah edilen iki yazması Süleymaniye Kütüphanesi'nde (Hamidiye ve Hasan Hüsnü Paşa) bulunan küçük bir risaledir.

7. Havâssü'l-Kur âni'l-'azîm. Hicrî IV ve XI. yüzyılda istinsah edilmiş nüshalarının bu­lunduğu bilinen risalenin bir yazması Dârü'l-kütübi'z-Zâhiriyye'dedir.

8. Kitâbü't-Tevhîd ve'l-ihlîlce. Mufaddal b. Ömer'­den rivayet edilen bu eser Tevhîdü'l-Mufaddaî diye de anılır. Meşhed, Tebriz ve Kâzımiye kütüphanelerinde çeşitli nüs­haları bulunan eser, Kitâbü't-Tevhîd ve'l-edille ve't-tedbîr adıyla 1329'da İstanbul'da basılmış, Fahreddin et-Türkistânî tarafından 1065'te (1654) Fars­ça'ya çevrilmiştir.

9. Risâletü'l-veşâyâ ve'l-fusûl. Kimya ile ilgili olup Risale fî 'ilmi'ş-şınâa ve'l-haceri'l-mükerrem olarak da bilinir. Nuruosmaniye, Râmpûr ve Halep kütüphanelerinde yazma nüs­haları bulunan risale Almanca tercüme­siyle birlikte J. Ruska tarafından neşre­dilmiştir.(3)

10. Dü'â'ul-cevşen. Birkaç varak hacmindeki risa­lenin hicrî XI. yüzyılda istinsah edilmiş bir nüshası Bibliotheque Nationale'de bulunmaktadır.

Bunların dışında Menâfi'u süveri'l-Kur'ân, Kitâb fî işbâti'ş-şâni', Es'ile 'ani'n-nebî, Münâzaratü's-Sâdık fi't-tafzîl beyne Ebî Bekir ve Ali, el-Ed'i-yetü'l-üsbû'iyye, Du'â, Kitâbü's-Sırât, Hırz, el-Hikemü'l-Ca'feriyye, Ri­sale fi'l-kimyâ, Ta'rîfü tedbîri'l-hacer, el-Edille 'ale'l-halk ve't-tedbîr, Risale fî fazli'l-Hacer ve Mûsâ, İhti­yar âtü'l-eyyam ve'ş-şühûr, Mahmûdâtü'l-eyyam, Cedvel fî mezhebi's-sinîn ve'ş-şühûr ve'l-eyyâm, Melhame, el-Kur'a, Risâletü'l-fe'l, Sirâcü'z-zulme ve es-Silkü'n-nâdir gibi eserler Ca­fer es-Sâdık'a nisbet edilmektedir(4).

Caferiyye, İsnâaşeriyye Şîa'sının fıkıh mezhebidir. İsnâaşeriyye'ye göre ha­tadan korunmuş bulunmaları sebebiyle imamlar bütün söz ve davranışları sünnet olarak değerlendirilir. Hicrî III. (IX.) asırdan itibaren bütün ri­vayetleri toplayan hadis ve fıkıh kitap­larının yazılmasına başlanmıştır. Ahbârîler'e (Ahbâriyye) göre bu kaynaklardan dördünde yer alan rivayetlerin tamamı sahih olup kesin bir şekilde imamların söz ve fiillerini ifade etmektedir. Bu dört kitap Küleynî'nin (ö. 329/940-41) el-Kâ­fî, İbn Bâbeveyh'in (ö. 381/991) Men lâ yahduruhü'l-fakîh, Ebû Ca'fer et-Tûsînin (ö. 460/1067) el-îstibşâr lî ma'htülife mine'l-ahbâr ve Tehzîbü'l-ahkâm adlı eserleridir.

Usûlîlere (Usûliyye) göre ise, bunların ve benzeri kitapların ihtiva ettikleri rivayetlerin tamamı sahih de­ğildir. Bu kitaplarda bir yandan birbiriy­le çelişen rivayetlerin yer alması, öte yandan Kur'ân-ı Kerîm'de ilâve veya ek­siltmelerin bulunmadığı yolunda Ca'feriyye'nin ittifak ettiği noktalara aykırı ifadelerin göze çarpması da bunu gös­termektedir. 16.000'den fazla rivayeti toplayan el-Kâfî üzerinde yapılan bir araştırmanın, bunlardan yalnızca 5072 rivayetin sahih olduğunu ortaya koyma­sı Usûlîler'i teyit etmektedir. Buna göre adını İmam Ca'fer'den alan bu mezhep, masumiyet açısından aralarında fark bu­lunmayan diğer on iki imama da nisbet edilen rivayetlerle bu rivayetlere ve di­ğer delillere dayalı ictihadlardan oluş­maktadır(5).

İsna aşeriyye, usûl-i din dediğimiz inanç esasları ve fer'i hükümlerde, yani fıkhî konularda Ehl-i Sünnet'ten çok farklı düşüncelere sahip bulunmamaktadır. Tevhîd, Nübüvvet ve Ahiret gibi üç büyük esasta Ehl-i Sünnet ile birleşmiş olmalarına rağmen; İmametin dinin esasları arasında zikredilmesi dolayısıyla Hz. Peygamber (asm)'den sonra belIi kişilerin peygamber gibi "ismet" sıfatına ve başkalarında bulunmayan "özel bir bilgi"ye sahip bulundukları hususlarının kabul edilmesiyle Ehl-i Sünnet'ten ayrılmaktadır. Ayrıca takiyye ve bedâ, Câferîlik'te önemli iki inanç konusudur. Onlar, cebir ve zor karşısında bir Şiî'nin inancını gizlemesine "takiyye"* adını verirler.

Dipnotlar:

1. İbnu'l-Esir, el-Kâmil fi't-Tarih, VIII, 9.
2. Tahran, 1363 hş.
3. Heidelberg 1924.
4. Geniş bilgi için bk. Brockelmann, GAL Suppi, I, 104; Sezgin, I, 528-531; Muhsin el-Emîn, 1,668-669.
5. DİA. Ca'feriyye Md.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun