İlk örtünme nasıl başladı?

Tesettür, örtünme Allah'ın bir emridir. Bu emir ilk geldiğinde sahabi hanımların uygulama şekli önem taşıyor. Çünkü ilk uygulamadaki ölçü daha sonraki uygulamaların biçimini belirliyor. Diğer yandan bu ölçü bilinince konu hakkında farklı konuşmanın önü de kesilmiş oluyor. Ahzab Suresi 33'teki "İslam'dan önceki Cahiliye kadınlarının yaptığı gibi süslerinizi göstererek ve görünmek için dışarı çıkmayın." âyeti ve Nur suresinin 31. ayet-i kerimesindeki, "kendiliğinden görünenleri müstesna, süslerini açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerinden iyice bağlasınlar."(1) ifadeleri mümin kadınların nasıl giyinecekleri konusunda ölçüyü veriyor.

Bu âyet iner inmez sahabe hanımların bu emri hayatlarına nasıl geçirdiklerini Hz. Âişe anlatırken diyor ki:

"Allah ilk muhacir kadınlara rahmet etsin, onlar, 'Kadınlar başörtülerini yakalarının üzerinden iyice bağlasınlar...' âyeti inince etekliklerini kesip bunlardan başörtüsü yaptılar."

Satiyye binti Şeybe de bu konuda Hz. Âişe'den dinlediği şu hatırayı anlatır:

"Biz Âişe ile birlikte idik. Kureyş kadınlarından ve onların üstünlüklerinden söz ediyorduk. Hz. Âişe dedi ki:

'Şüphesiz Kureyş kadınlarının birtakım üstünlükleri vardır. Ancak ben, Allah'a yemin olsun ki, Allah'ın kitabını daha çok tasdik eden ve bu kitaba daha kuvvetle inanan Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim. Nitekim Nur suresindeki "Kadınlar başörtülerini yakalarının üzerinden iyice bağlasınlar..." ayeti inince, onların erkekleri bu ayetleri okuyarak eve döndüler. Bu erkekler eşlerine, kızlarına, kız kardeşlerine ve hısımlarına bu âyetleri okudular. Bu kadınlardan her biri etek kumaşlarından, Allah'ın kitabını tasdik ve ona iman ederek başörtüsü hazırladılar. Ertesi sabah, Hz. Peygamber'in arkasında başörtüleriyle sabah namazına durdular. Sanki onların başları üstünde kargalar vardı.'(2)

Hz. Âişe'nin kendisi de bu emrin uygulanmasında hassas davranır, bu giyim tarzına uygun olmayanları uyarırdı. Bir seferinde huzuruna ince başörtülü bir gelin getirilmişti. O, şöyle dedi: "Nur Suresi'ne inanan bir kadın böyle örtünmez."(3)

Peygamberimizin bu emri bizzat uygulama şeklini, Hz. Âişe, ablası Hz. Esmâ'yı örnek vererek anlatır:

"Bir gün Hz. Ebu Bekir'in kızı Esmâ ince bir elbise ile Resulullah'ın huzuruna girmişti. Hz. Peygamber ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu:

'Ey Esmâ! Şüphesiz kadın ergenlik çağına ulaşınca onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir.' 

Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti."(4)

Hz. Esmâ bu konudaki uygulamasını ileri yaşlarında da Resulullah'ın tarif ettiği gibi devam ettirdi. Münzir bin Zübeyr Irak dönüşü ona bir elbise göndermişti. Hz. Esmâ elbiseye dokunmuş ve "Bunu götürün ona verin!" demesine kırılan Münzir, "Anneciğim o ince değil, niye reddediyorsun?" Hz. Esmâ "Evet, ince değil, ama vücut çizgilerini belli eder."

Dipnotlar:

1) Nur, 24/31.
2) Buhari, Tefsiru Sure 24:12; Ebu Davud, Libas:29.
3) el-Kurtubi, 14:157.
4) Ebu Davud, Libas, 31

Tesettür Dosyasına Ulaşmak İçin Tıklayın.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun