Günahkar müminlerin cehennemde bir süre kaldıktan sonra çıkacaklarına dair ayet var mıdır?

Günahkar müminlerin cehennemde bir süre kaldıktan sonra çıkacaklarına dair ayet var mıdır?
Tarih: 08.10.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hud Suresi, Ayet 105-108:

105. O gün geldiğinde Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi bedbahttır, kimi mutlu.

106. Bedbaht olanlar ateştedirler, orada onlar her nefeste acıdan inleyip feryat ederler.

107. Rabbinin dilediği hariç onlar, gökler ve yer durdukça o ateşte ebedî kalacaklardır. Rabbin gerçekten istediğini yapar.

108. Mutlu olanlara gelince, onlar da cennettedirler. Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer durdukça onlar da orada bir lütuf olarak ebedî kalacaklardır.

İlgili Ayetlerin Açıklaması:

Bu âyetler, 103. âyetin "O gün bütün insanların bir araya toplandığı gündür" mealindeki bölümünü açıklayıcı mahiyette olup mahşerde toplanacak olan insanların dünyadaki iman ve amellerine göre oradaki durumlarının ne olacağını, varıp kalacakları yerleri haber vererek o günün dehşetini tasvir etmektedir. Âyetlerin, putperest kavimlerin kıssalarının ardından gelmiş olması dikkate alındığında 105. âyetin putların Allah katında kendileri için şefaatçi olacağına inanan kimselere hitap ettiği anlaşılırsa da âyette genel olarak şefaatçilere güvenip de günahtan sakınmayan kimselerin uyarıldığını söylemek daha uygun olur. Zira o yüce mahkemede Allah'ın izni olmadan ne peygamber, ne evliya, ne melek ne de başka bir güç şefaat edip söz söyleyebilir. (Tâhâ, 20/109; Nebe' 78/38) İnsanlar, dünyadaki iman ve amellerine göre âhirette bedbahtlar ve mutlular olmak üzere iki gruba ayrılacaklardır. 106. âyette dünyada inkârcılıkta ısrar eden bedbahtların âhirette cehennem ateşiyle cezalandırılacakları, 108. âyette ise mutluların yani müminlerin cennet nimetleriyle ödüllendirilecekleri ifade edilmiştir.

107. âyette geçen ve "gökler ve yer durdukça" şeklinde çevirilen ifadeyi müfessirler iki şekilde yorumlamışlardır:

a) Bu cümle Arap dilinde mecazi anlamda sonsuzluğu ifade etmek için kullanılır. Buna göre âyet bedbahtların cehennemde ebedî olarak kalacaklarını göstermektedir.

b) "Âhiretteki gökler ve yer durdukça" demektir. Âhiret sonsuz olduğuna göre bedbahtlar da cehennemde sonsuz olarak kalacaklardır. (Ahiretteki gökler ve yer için bk. İbrahim, 14/48)

"Rabbinin dilediği hariç" istisnası ile ilgili olarak da müfessirler farklı yorumlarda bulunmuşlardır.

a) "Allah dilediği takdirde bu ebedîliği bir süre sonra sona erdirecek" demektir. Bu durum cehennemin de sonlu olacağını hatıra getirmektedir.

b) Allah dilediği kimseleri orada ebedî kalmaktan kurtaracaktır. Bu da bazı müşrik ve inkârcıların cehennemde ebedî kalmaktan kurtulacağı ihtimalini hatıra getirmektedir. (krş. En'âm, 6/128) Şüphesiz ki Allah istediğini yapma gücüne sahiptir; O'nun için hiçbir engel söz konusu değildir; ancak müşrik ve inkârcıları affetmeyeceğini, bunların ebedî olarak cehennemde kalacağını açıkça bildirmiştir. (Nisa, 4/14,116)

c) Başka bir yoruma göre ise bedbahtlar, günahkâr müminler ve inkârcılar olmak üzere ikiye ayrılır. Bu istisna müşrik ve inkârcıları değil günahkâr müminleri ifade eder. Bunlar belli bir süre cehennemde kaldıktan sonra yüce Allah bunları oradan çıkartıp cennete yerleştirecek, inkârcı bedbahtlar ise ebedî olarak cehennemde kalacaklardır. Bu yorum daha tutarlı görünmektedir. Çünkü müminlerin ebedî olarak cennette, inkârcıların ise ebedî olarak cehennemde kalacaklarını açıkça İfade eden âyetler vardır. (bk. Mâide 5/119; Cin 72/23; bu istisna ile ilgili diğer görüşler için bk. Şevkânî, II, 500)

Mutlu olanlara gelince bunlar da sonsuz olarak cennette yaşayacaklardır, "Rabbinin dilediği hariç" istisnası bunlar hakkında da mevcuttur; ancak âyetin son cümlesi cennet nimetlerinin kesintisiz olduğunu ve cennete girenlerin oradan çıkarılmayacağını göstermektedir. Bu takdirde istisnanın anlamı nedir?

İbn Âşûr'a göre bu istisna iki anlamda yorumlanabilir:

1. Tövbe etmeden âhirete giden müminler bir süre cehennemde kaldıktan sonra Allah merhameti gereği onları bir sebep ve hikmetle affeder ve cennete koyar. Bunlara "cennetteki cehennemlikler" denilir.

2. Bu istisnadan maksat Allah'ın lütuf ve rahmetinin bir tecellisi olan nimetlerin "ödenmesi gereken şeyler" şeklinde anlaşılmasını önlemektir.

Bazı müfessirlerse bu istisnayı, "Allah onlara başka bir mükâfat bahşetmeyi istemedikçe" şeklinde yorumlamışlardır. "Allah insanın önünde yeni bir sahne, daha yüksek bir evre açmadıkça (cennette sonsuz olarak kalacaklardır)" şeklinde yorumlayanlar da vardır. (Esed, 447; bk Diyanet Tefsiri, Kur’an Yolu, ilgili ayetlerin tefsiri)

İlave bilgiler için tıklayınız:

Cehennemden çıkış var mıdır?

Meryem Suresi 71. ayetteki "... içinizden oraya girmeyen kalmayacak..." ifadesi hakkında...

Kur'an-ı Kerim'in yeterliliği, Sünnet olmadan din olur mu, bir Müslüman Hz. Peygambere uymak zorunda mıdır?

Cehenneme giren Müslümanların, cezasını çektikten sonra cennete gireceği bir ayette açıkça belirtilmiş midir?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun