Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın… ayeti ile …eğer barış isterlerse barışın, ... ayeti çelişmiyor mu?
"Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir." (Muhammed 47/32) "Eğer barış isterlerse barışın, aşırıya kaçmayın...",
- Bu iki ayet çelişkili değil mi?
Değerli kardeşimiz,
"Sakın zaaf göstermeyin. Üstün olduğunuz hâlde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. Sizin amellerinizi asla eksiltmeyecektir." (Muhammed, 47/35)
Burada müminler barış istemekten menedilmiyorlar, ancak üstün durumda iken (veya mümin olmak üstün ve şerefli olmayı da ihtiva ettiği için) zaaf ve gevşeklik gösterip düşmandan önce barış İstemeleri uygun bulunmuyor, böyle bir davranışın müminleri, "barış, adalet ve din özgürlüğün hâkim olduğu bir dünya düzenini sağlama" amaçlarına ulaştırmayacağına işaret ediliyor.
Gevşeklik etmeyin, zayıflık göstermeyin, yani öyle küfür ile ölenlerin bağışlanmayacağı küfrün, itaatsizliğin amelleri boşa çıkaracağı malumunuz olunca artık amellerinizi iptal etmeyin ve gevşeklik, alçaklık yapmayın. Alçaklık edip de horluk ve miskinlik ile barışa yalvarmayın. Sizler en üstün, en galip olacak iken ve Allah sizinle beraber iken, yani size yardım ve zafer vaad etmekte iken. Her iki halde o size amellerinizi noksanına ödemez, zulmetmez. Burada "Gevşeklik etmeyin ve barışa yalvarmayın." diye barışa yalvarmaktan menedilmiş olması, düşman tarafından yapılmış olan herhangi bir barış teklifinin reddini gerektirmez. Nitekim, Enfal Sûresi'nde "Eğer onlar, barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş." (Enfal, 8/61) âyetiyle barışa yanaşan düşmanların talebine karşı barışa yanaşmak, emredilmişti. Fetih Sûresi'nde geleceği üzere Hudeybiye barışı da Müslümanların galibiyeti halinde idi. Demek ki maksat herhalde, barışı reddetmek değil gevşeklik edip de zillet ile barışa talip olmamaktır. Bunlar, Muhammed ümmetinin, "İman edip salih amel işleyenler ve Muhammed'e indirilene inananlar" (Muhammed, 47/2) niteliğini muhafaza etmek şartıyla gelecekte ulaşacakları yüksekliği haber vermekle peygamberine vaaddir. (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, İlgili ayetin tefsiri)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir.(Muhammed 32) Bu ayet Eğer barış isterlerse barışın, aşırıya kaçmayın ayeti ile çelişkili değil midir?
- "Üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın." ayeti, barışı yasaklıyor mu?
- İslam öldürmez, diriltir...
- Müslüman olmayanlarla barış nasıl ve hangi şartlarda yapılabilir?
- MUHAMMED SÛRESİ
- Peygamberimiz Hz. Muhammed ve Dört Büyük Halife, hangi antlaşmaları yapmışlardır?
- Biz İslâm’ın neresindeyiz?
- "İncil'i özetle deseler 'sevgi' derim. Kur'an'ı özetle deseler 'Mekke'deki ayetlere sevgi, Medine'dekilere ise kin, nefret, düşmanlık, öldürme, savaş ve kılıç' diye özetlerim." Acaba bu konuda beni bilgilendirebilir misiniz?
- İslam savaş hukukunda üç gün yağma var mı?
- Hedef barış ise, savaş niye?