Kabirler yatanlar için zifirî karanlık mı?
- Peygamberimiz bazı mezarlar (kabirler) üzerine namaz kılmı ve "Kılacağım bu namaz sebebiyle Allah onların kabirlerini aydınlatır." buyurmuş?
- Bu konuda rivayet var mı; açıklamasını yapar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Evet, bu mealde bir hadis-i şerif vardır.
Ebû Hüreyre (ra)’den rivayet edildiğine göre, siyah bir kadın -veya siyah bir genç- Mescid-i Nebevî’yi süpürürdü. Bir ara Resûlullah (asm) sallallahu aleyhi ve sellem o kadını -veya genci- göremeyince onun nerede olduğunu sordu.
أَنَّ امْرأَةً سوْداءَ كَانَتَ تَقُمُّ المسْجِد ، أَوْ شَابّاً ، فَفقَدَهَا ، أو فقده رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، فَسَأَلَ عَنْهَا أَوْ عنْهُ ، فقالوا:
مات. قال :
« أَفَلا كُنْتُمْ آذَنْتُمُونِي »
فَكَأَنَّهُمْ صغَّرُوا أَمْرَهَا ، أَوْ أَمْرهُ ، فقال :
«دُلُّونِي عَلَى قَبْرِهِ »
: فدلُّوهُ فَصلَّى عَلَيه ، ثُمَّ قال
« إِنَّ هَذِهِ الْقُبُور مملُوءَةٌ ظُلْمةً عَلَى أَهْلِهَا ، وإِنَّ اللَّه تعالى يُنَوِّرهَا لَهُمْ بصَلاتِي عَلَيْهِمْ »
- Öldü, dediler. Hz. Peygamber:
“Bana haber verseydiniz ya!” buyurdu.
Sahâbîler o kadını -veya genci- önemsememişlerdi. Resûl-i Ekrem (asm) sözüne devamla “Bana mezarını gösterin.” buyurdu. Mezarını gösterdiler. Resûlullah (asm) onun cenaze namazını kıldıktan sonra şöyle buyurdu:
“Bu kabirler orada yatanlar için zifirî karanlıktır. Üzerlerine kılacağım namaz sebebiyle Allah Teâlâ onların kabirlerini aydınlatır.” (Buhârî, Salât 72, Cenâiz 67; Müslim, Cenâiz 71)
Çok güzel bir atasözümüz var: “Her geceyi Kadir bil, her geçeni hızır bil.”
Kimseyi küçümsemeden herkese saygıyla bakmayı tavsiye eden bu atalar öğüdü, insana insan olduğu için değer vermek gerektiğini ortaya koyar. Zira insanları kendi peşin hükümlerimizle değerlendirmek çoğu zaman bizi yanıltır. Yukarıdaki hadis-i şerifte ashâb-ı kirâmın bile böyle bir değerlendirme sonucu yanıldıklarını görüyoruz. Ebû Hüreyre (ra) bu hâli “Sahâbîler o kadını -veya genci- önemsememişlerdi.” diye anlatmaktadır.
Hadis-i şerifte kendisinden bahsedilen hanım, Ümmü Mihcen adında, bizim Arap bacılarımıza benzeyen değerli bir insandı. Rivayetlerin çoğu böyledir. Fakat bazı rivayetlerde bu zatın "siyah bir genç" olduğu belirtildiği için iki ihtimal de bahis konusu edilmiştir.
Ona niçin değer verilmemişti?
Önce rengi, sonra da yaptığı iş sebebiyle. Yaptığı iş, mescidi süpürmekten ibaretti. Resûl-i Ekrem Efendimiz’in (asm) ona değer vererek önemli bir insan olduğunu göstermesi, yaptığı işin de değerli olduğunu belirtmektedir. Kim bilir belki de o hanım bu üstün dereceyi, Mescid-i Nebevî’yi süpürdüğü için elde etmiştir.
Bu hadis-i şerifte idareci olanlara ayrıca bir mesaj var:
İdaresi altında çeşitli insanlar bulunan bir kimse, tıpkı Resûl-i Ekrem Efendimiz’in (asm) yaptığı gibi, önemli önemsiz demeden, bütün personeli ile ilgilenmeli, problemlerini öğrenip yaralarına merhem olmaya çalışmalıdır.
Peygamber Efendimiz’in (asm) kabirler hakkında söyledikleri de bizi düşündürmelidir. Günlük hayatımızdan biliriz ki, bir iki saat elektrik kesilmesi bile bizi üzer, canımızı sıkar. O sırada ele geçirdiğimiz mum ışığı bile çoğumuzu memnun etmez; daha bol ışık isteriz. Halbuki bizim yarınki evimiz, kaçıp kurtulma imkânı bulunmayan o son durağımız, Efendimiz’in ifadesiyle, “Orada yatanlar için zifirî karanlıktır.” Ayetlerin ve hadislerin bize haber verdiğine göre, kabrin o zifirî karanlığını aydınlatacak ışığı insan buradan götürür.
Kış ayları yaklaşmadan yakıt tedârikine, erzak teminine çalışırız. Hiçbirimiz “Belki bu sene kış üç ay geç gelir.” diye düşünmeyiz. Kışın mutlaka geleceği nasıl bir gerçekse, ölümün er geç yakamıza yapışacağı da şaşmaz bir gerçektir. Üstelik ölüm gerçeği kış mevsimi gibi de değildir. O çoğu zaman habersiz gelir. Geleceğini soğuk bir rüzgârla olsun duyurmaz. Aniden kapımızı çalar ve karşımıza dikiliverir. Bugüne kadar birine mühlet verdiği de duyulmamıştır.
İşte bu sebeple ölümü tabiî karşılamak ve ona hep hazırlıklı olmak gerekir.
Yine bu hadisimizde cenaze namazına dair bilgiler de bulunmaktadır. Buna göre, cenaze namazı kılınmadan defnedilen kimsenin kabri başında daha sonra cenaze namazı kılınabilir.
Cenaze namazı kılındıktan sonra defnedilen bir kimsenin kabri başında tekrar cenaze namazı kılınabilir mi? Bu konu tartışmalıdır. Kısaca belirtmek gerekirse İmam Şâfiî ve Ahmed İbni Hanbel’e göre tekrar kılınabilir. Hanefîlere ve Mâlikîlere göre ise cenaze namazı bir defa kılındıktan sonra bir daha kılınmaz. Resûlullah Efendimiz’in (asm) kılmasına gelince, kılacağı namazın kabirleri aydınlatması özelliği Allah tarafından sadece ona verilmiştir. Başkasının böyle bir yetkisi yoktur. Ayrıca farzlar sadece bir defa yapılır.
Özetle;
- Hiç kimseyi küçük görmemeli, herkese değer vermelidir.
- Kendileriyle bir arada yaşanılan kimseler aranıp sorulmalıdır.
- İyi insanların cenaze namazını kılmaya çalışmalıdır.
- Mescitleri temiz tutmak, onların temizliği ile meşgul olmak Allah katında değerli bir iştir.
- Hz. Peygamber’in (asm) -benzeri olaylarda da görüldüğü gibi- kabirdekilere şefaat ettiği bilinmektedir. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., H. No: 258)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet