Allah'ın hakaret ettiği kişilere biz de edebilir miyiz?

Tarih: 01.05.2023 - 14:50 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Rabbimiz yanlış zihniyetlere Kuran'da hakaret ediyor ya bizim de hakaret etmemiz lazım değil mi değilse neden?
- Detaylı açıklar mısınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evvela şunu belirtelim ki; “Allah hakaret ediyor.” ifadesi İslam’ın  edep ve adabına uymayan bir şeydir. Çünkü hakaret sözcüğü haksızlık ve zulmetmeyi de tazammun etmektedir. Bunun yerine müşahhas bir misal verip, örneğin “Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun.” bunun üzerinden konuyu soruşturmak daha uygundur.

- Fakat dikkat edilirse, Ebu Leheb hariç, Kuran’da kötülenen hiçbir şahsın ismi verilmemiştir. Zaten Kur’an’ın maksadı “bağcıyı dövmek değil, üzümü yemektir.”

- Kuran’ın bu tavrı bize de “şahısları belirlemek suretiyle insanları kötülemenin İslami edebe aykırı olacağına.” dair bir derstir.

Hz. Peygamber (asm) Efendimizn hayatında gösterdiği tavır da bu minval üzere seyretmiştir.

- Bu sebeple, İslam’a göre, belli şahısların isimleri verilerek, zalimliğini veya kâfirliğini haykırmak doğru değildir. Belki hücum edilecek şey, zulüm fiili ve küfür fiili olmalıdır.

Daha güzel bir bedii ifadeyle söylemek gerekirse;

“Bir şeyin müteaddid esbabı olduğundan, olabilir (ki o kişideki dışa yansıyan) o câni sıfat da kalbin fesadından değil, belki haric bir sebebin neticesidir. O halde sıfat câniye değil, kâfire de olsa, o zât câni olamaz.” (Sünuhat-Tuluat-İşarat, 28)

Şu halde, bir şefkatli doktorun hastaya değil hastalığa karşı çıkması gibi, biz de şefkat ve merhamet gereği insanların şahıslarıyla değil manevi hastalıklarına karşı çıkmamız gerekir.

- Ayrıca, Allah’ın kötü fiil, kötü fikir ve kötü davranışlara yönelik kullandığı bazı ifadeler “bir sövgü, bir yergi” olmaktan ziyade söz konusu davranışların hak ettiği cezanın bildirimi şeklinde anlaşılmalıdır.

Örneğin, “Allah’ın laneti zalimler üzerine olsun” ifadesini “Zulüm vasfının insanları Allah’ın rahmetinden uzaklaştıran bir davranış olduğuna” yönelik bir ders çıkarılmalıdır.

- Tabii ki, Kuran-ı Hakîm insanların konuştuğu Arapça diliyle gelmiş olduğu için, elbette insan olan muhatapların kullandığı terminolojiyi de kullanacaktır. Söz konusu bazı ifadelerin varlığı, ilgili lisanın kural ve kaidelerine bir mümaşattır, bir tenezzül-ü ilahidir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun