İslam, susuzluğun iyi olduğunu söyler, ama tıbba göre susuzluk çok sağlıksız?
- İslamiyet’e göre susuzluk iyi bir şey, ama tıbba göre az su içmek veya susuzluk çok sağlıksız. Hani İslam tıbbın aksini söylemezdi?
- Birçok hadis kaynağında susuzluğun güzel bir şey olduğu vurgulanıyor. Ama kusursuz İslam dini nasıl olur da tıbba aykırı olan bir şeyi tavsiye eder?
- İlgili hadis kaynakları: Hz. Aişe’den (r.a.) rivayet edilmiştir. Allah’ın Resulü (sav) şöyle dedi:
“Cennetin kapısını çalmaya devam ediniz ki size açılsın.” Hz. Aişe sordu: “Ne ile çalalım?” Efendimiz (sav) şöyle cevap verdi: “Açlık ve susuzlukla.”
- Bir başka hadis: Hz. Ebu Hureyre’den (r.a.) rivayet edilmiştir. Allah’ın Resulü (sav) şöyle dedi:
"Kıyamet günü, insanların Allah’a en yakın olanları, dünyada uzun süre aç, susuz ve mahzun kalanlardır… Şayet gücün yeterse, miden aç ve dudakların kuru olarak ölmeye gayret. Açlık ve susuzluk sayesinde şerefli mevkilere ulaşır, peygamberlerle oturursun. Bedeninden ayrılan ruhun ile melekler sevinir ve Cebbar olan Allah-u Teâlâ sana rahmet eder."
- Bunun gibi susuzluğu tavsiye eden çok hadis var.
Değerli kardeşimiz,
Hadislerde açlık ve susuzluk birlikte geçmektedir. Açlık ve susuzluğu teşvik eden hadislerden bazıları zayıf hadisler arasında yer almaktadır.
Evet, Hz. Peygamber aleyhisselatü vesselam Efendimizin az yeme içme konusunda tavsiyeleri vardır. Ancak insan sağlığına zarar verecek şekilde aç ve susuz kalma tavsiyesi yoktur. Hatta insanın ihtiyacı kadar yeme ve içmesi vacip görülmektedir. Mideyi tıka-basa doldurmaktan kaçınmayı fazla uyumamayı tavsiye etmektedir.
Yeme içmede ölçü, acıkmadan yememek; yemeğe oturulduğunda da doymadan kalkmaktır. Diğer bir ifadeyle midenin üçte biri yemeğe, üçte birini suya, üçte biri de havaya ayırmak tavsiye edilmektedir. (bk.Tirmizî, Zühd, 47)
Ancak züht ve takva sahibi insanlar az yemek ve içmek suretiyle nefislerini terbiyeye ve sabre alıştırmaya çalışmışlar. Manevi tekamül için bunu gerekli görmüşler. Ruhen tekamül için bedenin hafif tutmaya çalışmışlar.
Bilindiği gibi maddi beden zayıfladıkça manevi duygular yücelir. Kötülükleri telkin eden nefs-i emmareyi terbiye etmenin en etkili yolunun, sağlığa zarar vermeyecek şekilde, onu aç ve susuz bırakmak olduğunu irfan sahipleri söylemektedirler.
Bediüzzaman Hazretleri bu konuda meal olarak şu açıklamayı yapar:
Nefis Cenab-ı Hakk’ı tanımak istemiyor, Firavun gibi kendi kendini rab kabul etmek ister. Ne kadar azaplar çektirilse de o damar onda kalır. Sadece açlıkla o damarı kırılır. İşte açlık doğrudan doğruya nefsin firavunluk cephesine darbe vurur ve kırar. Ona aczini, zayıflığını ve fakirliğini öğretir. Rab değil, abd olduğunu gösterir. (bk. Mektubat, Ramazan Risalesi)
Bütün hak dostları açlığı kendilerine refik yapmışlar ve manevi mertebelere ancak açlık merdiveni ile yükselmişlerdir.
Ancak sağlığa zarar verecek veya nefsine işkence çektirecek şekilde aç ve susuz kalmak caiz görülmemektedir.
Şunu da ifade edelim ki, hadis diye ifade edilen sözler, bilimsel gerçeklere ters düşerse ya hadis sahih değil, ya hadis doğru anlaşılmamış ya da bilimsel diye söylenen gerçekler yeniden gözden geçirilmelidir. Çünkü Allah'ın Elçisi vahiy ve ilhamla konuşur.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Mideyi lezzetli yemeklerle doldurmak günah mıdır? "İnsanların en ...
- Peygamberimiz bizlere az yeme konusunda nasıl bir tavsiyede ...
- Peygamber Efendimizin yemek konusundaki sünneti nedir ...
- Az yeme ve içmenin faydaları nedir? Yemek yemede ölçü ne ...
- Peygamber Efendimizin yemek yeme usulü ve oturma şekli nasıldı ...
- Peygamberimiz'in yemek adabı hakkında bilgi verir misiniz ...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Tasavvuf büyüklerinin bahsettikleri kaf dağı, meşmeşie gibi durumları nasıl değerlendirmeliyiz?
- İbn Arabi gibi zâtların eserlerinde geçen bilime aykırı görüşlere ne dersiniz?
- Az yeme ve içmenin faydaları nedir?
- İslamiyetle bilim birbirlerine mani midir?
- Ayın ısısının olmamasının nedeni nedir?
- Suyun kaldırma kanunu ve yer çekimi kanunu gibi kuvvetler nedir, gerçekte var mıdır?
- "İlmi dünyevî menfaat elde etmek için öğrenenlerin Cennetin kokusunu dahi duyamayacakları”, anlamına gelen hadis ile “ riya için ilim öğrenenin yüzüstü cehenneme sürükleneceği” anlamındaki hadis niyet konusuna temas ediyor. Buna göre
- Zamanda yolculuk mümkün mü?
- Peygamber Efendimizin, normal dışı davranış gösteren sahabelere tavrı nasıldı?
- Bir konuyu veya dersi yazarak çalışmak, Peygamber efendimizin sünneti midir?