Allah, bazı insanları cehennem için mi yaratmıştır?
Kader; evlilikte külli irade mi yoksa cüzi irade mi var, yani anne babamız gibi evlenilecek kişi Allah'ın iradesine mi (külli) giriyor? Eğer ben tüm gönlümle Allah Teala'dan saliha bir kız istesem, Allah bunu verir mi yoksa Allah kulunun isteğine göre değil de onun için hayırlısı hangisiyse onu mu verir?
- Ayrıca kısmet nedir? Metin görgü rumuzlu kardeşimizin sorusunun cevabını ben sırf tevekkül ile bulmuştum. Benim sorum bunun bir ileri aşaması. Cevabınız beni tatmin etmese de önemli değil. Çünkü ben Allah'a ve ahirete iman ettiğim için, kaderi tam anlayıp anlamamam önemli değil. Çünkü Allah'ın işinde sual olunmaz ve bu konuda insanların çok konuşması Allah'ın gazabını çekebilecek tehlikeli bir yoldur. Zaten kader ilminin %100'ü Allah'ın katındadır ve hiçbir kul kader meselesine tamamen hakim olamaz.
- Ben bu soruyu, belki benim bilmediğim bir şeyi bilirsiniz ve beni mutmain edebilirsiniz diye soruyorum. Allah zaman ve mekândan münezzehtir. Elbette geleceği bilir, çünkü O'nun için gelecek yoktur. Dolaısıyla kimin cennetlik kimin cehennemlik olduğunu bilmesinden normal bir şey olamaz. Ben olayın bir ileriki aşamasını anlamıyorum. Ama eminim ki benden daha zeki olan bir âlim Müslüman da benim anlamadığımı gayet iyi anlıyordur. Çünkü kader mevzuunun sonu yoktur ve bu ilmin tamamı ancak Allah katındadır.
- Anlamadığım şu: Bizi cennete götürecek iyi meziyetlerle veya cehenneme düşürecek kötü meziyetler ile yaratan Allah. Tembel öğrenci çalışmayacak ve zayıf alacak. Bu belli ve ezelden beri biliniyor. Ancak o öğrenciyi tembel yaratan Allah değil mi? O kişiyi belli bir ahlak ve huy üzere yaratan Allah değil mi? Yani yüce Rabbim hem tercihlerimizi biliyor hem de bizi o tercihi yapmaya meyilli olacak şekilde yaratıyor. Yani bir Hz. Ebu bekir yaratıyor ve ona çok büyük bir ahlak nasip ediyor. Bu kişi elbette asansöre bindiğinde yukarı düğmesine basacak. Sonra Ebu cehili yaratıyor. Bu kişi elbette aşağı düğmesine basıp cehenneme gidecek. Bu ahlakta yaratılan birisi hiç yukarı düğmesine basar mı? Yani zaten Allah bu kişiyi cehenneme odun olsu diye yaratmıyor mu?
- İşte benim anlamadığımda bu. Bu soruyu belki elli âlime sordum, hepsi de büyük hocaydı. Hiçbiri beni tatmin edecek bir cevap veremedi, belki siz yardımcı olursunuz. Ama cevabını bilmesem de önemli değil. Ben Allah'a ve Resulüne tam teslim oldum.
Değerli kardeşimiz,
Allah, her insanı temiz bir fıtrat üzere, özünde iyi olarak yaratmıştır. Her insanda iyiliğe olduğu gibi kötülüğü de meyil vardır. İnsanın sorumluluğu bunlardan hangisine ağırlık verdiğiyle ilgilidir. Allah her insanı potansiyel bir Ebu Bekir olarak yarattığı gibi potansiyel bir Ebu Cehil olarak da yaratmıştır. Peygamberler istisna tutulursa, genel olarak bu böyledir. Çünkü Allah adildir, zulmetmez.
Ama her insan kendisindeki iman filizini büyütememekte bazıları da tamamamen bunu kurutmaktadır. Kötü meyillerin verilmesi veya nefis ve şeytanın musallat olması ise hayırdır. İnsan meleklerden farklı yüksek makamlara da çıkabilir, alçak mertebelere de inebilir.
Kâinatın kurulması ve hayatın devamında asıl amaç, kâmil insanı netice vermesidir. İnsanın yüksek mertebelere çıkıp kâmil insan olması için, kötü meyillerine, nefsine ve şeytana muhalefet etmesi gerekmektedir. Bu olmasaydı melekler gibi makamı sabit kalırdı. Halbuki sabit makamlı melekler çoktur.
Bu meyillerden dolayı bir kısım insanların cehennem girmesinin de kıymeti yoktur. Cehenneme girenler iki seçenekten kötü olanı seçmişlerdir ve buna müstehak olmuşlardır. Allah bu meyilleri veya nefis ve şeytanın tasallutunu, derecelerini yükseltip kâmil insan olmaları için vermiştir, cehenneme girmeleri için değil.
Kemiyetin, keyfiyete nisbeten ehemmiyeti yok. Asıl ekseriyet, keyfiyete bakar. Meselâ, yüz hurma çekirdeği bulunsa, toprak altına konup su verilmezse ve muamele-i kimyeviye (kimyasal muamele) görmezse ve bir mücahede-i hayatiyeye mazhar olmazsa (filizlenmeye başlamazsa), yüz para kıymetinde yüz çekirdek olur. Fakat su verildiği ve mücahede-i hayatiyeye maruz kaldığı vakit, sû-i mizacından sekseni bozulsa, yirmisi meyvedar yirmi hurma ağacı olsa, diyebilir misin ki, "Suyu vermek şer oldu, ekserisini bozdu?" Elbette diyemezsin. Çünkü o yirmi, yirmi bin hükmüne geçti. Sekseni kaybeden, yirmi bini kazanan zarar etmez, şer olmaz.
Hem meselâ, tavus kuşunun yüz yumurtası bulunsa, yumurta itibarıyla beş yüz kuruş eder. Fakat o yüz yumurta üstünde tavus oturtulsa, sekseni bozulsa, yirmisi yirmi tavus kuşu olsa, denilebilir mi ki, "Çok zarar oldu, bu muamele şer oldu, bu kuluçkaya kapanmak çirkin oldu, şer oldu?" Hayır, öyle değil, belki hayırdır. Çünkü o tavus milleti ve o yumurta taifesi, dört yüz kuruş fiyatında bulunan seksen yumurtayı kaybedip, seksen lira kıymetinde yirmi tavus kuşu kazandı.
İşte, nev-i beşer (insanlık), bi’set-i enbiya (peygamber gönderilmesi) ile, sırr-ı teklif (imtihana tabi tutulma) ile, mücahede (kötü isteklerine muhalefet) ile, şeytanlarla muharebe ile kazandıkları yüz binlerle enbiya ve milyonlarla evliya ve milyarlarla asfiya gibi âlem-i insaniyetin güneşleri, ayları ve yıldızları mukabilinde, kemiyetçe kesretli, keyfiyetçe ehemmiyetsiz hayvânât-ı muzırra (zararlı hayvanlar) nevinden olan küffârı ve münafıkları kaybetti. Bunu yerine böyle kâmil insanları kazandı.
Allah bazı insanları cehennem için yaratmamıştır; aksine cehennemi bazı insanlar için yaratmıştır. Mesela, bir devlet hapishane yapar, ama bu hapishaneyi falan falan insanlar içeriye tıkılsın diye yapmaz. Bu hapishaneyi kim hak ederse, onu içine almak için yapar. Aynen bunun gibi, Allah hak edenlere cehennemi inşa etmiştir. Yoksa “falan insanlara cehennemi hazırladım" demek Cenab-ı Hakk'ın adaleti ve hikmetine uymaz. Çünkü bu gibi insanlar hiç cehennemi hak etmemişlerse itiraz hakları olur.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Araf Sûresi 179. Âyetini açıklar mısınız? Allah insanları cehennem için mi yaratmıştır?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- "Cenin kırk günlük olunca Allah (c.c) bir meleği dört kelimeyle gönderir: (Bu melek) rızkını, ecelini,... kaderi yazılır." Bu hadisi açıklar mısınız?
- Allah bazı insanları cehennem için mi yaratmıştır?
- Peygamberimizin sevdiği Müslüman nasıl olmalıdır?..
- Hz. İsa'nın nüzulü ve Mehdi'nin gelmesi ile ilgili açık ayet var mıdır?
- Çocukken ölenler cennetlik değil midir?
- İmanımızı nasıl kuvvetlendiririz?
- Kâfirler için ahiret gününde, tartı, terazi, mizan var mıdır yok mudur?
- İnsan kendi kaderini kendisi mi çiziyor?
- Kuran'ın Kadir Gecesi'nde indirilmesini nasıl anlamalıyız?
- Cehennemde cezamı çeker cennete giderim?
Yorumlar
Allah ebeden razı olsun ve sizi hizmetinizde muvaffak ve daim eylesin inşallah.Amin
Bu soruyu belki 50 hocaya internet ve değişik vasıtalar ile sormuştum. İlk defa verilen cevaptan tam mütmain oldum. Ayaklarınızın altını öpeyim. Canım size feda olsun, ey ehli sünnet alimleri.
çok güzel bir yorum olmuş son paragraf bana gayet açık geldi...yalnış bildiklerim varmış şimdi doğrusunu öğrendim..Allah (c.c.) razı olsun..
ben olaya hiç bu yönden bakmamıştım.bakış açımı genişletti. Allah cümlenizden razı olsun size cennet bahçelerinden bir bahçe nasip etsin İnşallah.
Bu site bambaşkadır. İnternet sorularlaİslamiyet'le daha güzel, daha anlamlı.
Gerçekten güzel bir soru. tabi cevabın çoğu Bediüzzaman Said Nursiye ait olması daha güzel. Allaha binlerce şükür olsun ki said nursi hazretleri hiç bir konuyu eksik bırakmamış. allah sizden razı olsun.
Birde şu yönden bakabiliriz; İblis Allaha, Hz Adem için, O'nu topraktan beni ateşten yarattın demişti. İblisin hayranlığı neden Allaha ve iyiliğe değil de ızdırapların ve yakıcılığın vesilesi ateşe olmuştur? Çünkü ateşin bu kötü özelliğini sevmiş ve bununla kibirlenmiştir. Sanki bir nevi bilerek cennetin güzelliğini reddediyor, ateşin ve ızdırapların mekanı cehennemi bilerek ve farkında olarak istiyor. Kafirlerin ve satanistlerin düşünceside bu olması gerekir. Nitekim onlar yaptıklarının kötülük olduğunu bilmiyorlar mı sanki? Akıl sahibi olmalarına rağmen sınırsız cüretkarlığı azmetmişler. Bir gülü bile güzelliğinden ötürü dalından koparıp yakmayı zevk bilirler!!! Allah İblise de Karfirlere de kibirlerinin şerbetini, ACININ ZEVKİNİ bile tattırmayacak... (EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR)
Cevap ufkumu aydınlattı. Allah sizlerden ilelebet razı olsun.Bu siteden çok istifade ediyor, her tanıdığıma öneriyorum. Selam ve dua ile..
Allah razı olsun.Bir tavsiyem olacaktı: Lütfen eski dil sözcüklerin günümüz türkçesini parantez içine yazın. İnşallah anlayanların sayısı artar.
harika bir cevap.iyi ki varsınız