On iki bin alim ve evliyanın yaşadığı memleket battı mı?
- Bu hadis rivayetinin kaynağı, sıhhat durumu nedir, nasıl anlamak gerekir?
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle bir hadiseyi anlatmıştır:
عَذَّبَ اللَّهُ قَرْيَةً فِيهَا اثْنَا عشَر اَلْفَ عَالِمٍ عَمَلُهُم عَمَلُ الْاَنْبِيَاءِ
Hadisi Şerifin Tefsîri açıklaması:
“AllahûTeâlâ (c.c.) meleklerini bir memleketin altını üstüne çevirmeleri için gönderdi. Oradakilerin hepsini yok etmeleri için onlara emir buyurdu.
Orada âlim, zâhid ve peygamberler gibi amel eden on iki bin kişi vardı. Bu kişileri görünce melekler adresi şaşırdıklarını düşündüler, yanlış bir yere geldiklerini sandılar ve tekrar AllahûTeâlâ (c.c.) nın huzuruna gelip:
“Yâ Rabbi! Senin bir kere Allah diyenin hatırına kıyâmeti koparmayacağını biliyoruz. Burada on iki bin âlim gece olunca sabaha kadar teheccüd kılıyor, durum böyleyken bu kullarını da mı gerçekten helâk edeceksin? dediler. AllahûTeâlâ (c.c.) meleklerine buyurdu ki:
“Benim hikmetimden suâl olunmaz, azâbım geldi reddolunmaz. Emrettiğim gibi hepsini helak edin.” buyurdu. Hatta ve Hatta:
اِبْدَؤُوا بِهِمْ إِنَّهُمْ لَمْ يَتَمَعَّرْ وُجُوهُهُمْ فِيَّ قَطُّ
“O sabaha kadar namaz kılan âlimler var ya, ilk olarak onlardan başlayın! Benim kızdığım şeyleri gördüklerinde o âlimlerin yüzleri bile değişmezdi.” buyurdu. Bu durum üzerine melekler haddi aşamadılar, soru suâl edemediler ve AllahûTeâlâ (c.c.)nın verdiği emri yerine getirdiler.
Bu konuyla ilgili olarak Sahabe-i Kiram, Peygamber efendimiz (s.a.v.)e sordular:
“Yâ Rasülellah! Bu on iki bin âlimin olduğu bu memleket, o kulların işlediği hangi amel üzerine böyle helâk oldu?” dediler. Peygamber efendimiz (s.a.v.), AllahûTeâlâ (c.c.) nın onlar hakkında:
“Onlar benim gazâbımla (öfkemle) gazaplanmazdılar, iyiliği emretmezdiler, gördükleri kötülüklerden insanları nehyetmezdiler. ‘Yapmayın, etmeyin’ demezdiler. 'Neme lâzım' deyip onlarla beraber otururdular.” buyurduğunu nakletti. (Risâle-i Ahmediyye, Rsâle: 53, sh: 34)
Değerli kardeşimiz,
Bakabildiğimiz hadis kaynaklarında “on iki bin alim” ile ilgili rivayete rastlayamadık.
Benzer bir rivayette, “salih bir kişinin” bulunduğundan söz edilir. Hafız Heysemi, bu rivayetin zayıf olduğunu belirtmiştir. (bk. Mecmau’z-Zevaid, 7/270)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Abdullah bin Revâha (r.a.)
- Selama karşı "merhaba" diye karşılık vermenin hükmü nedir?
- Selam vermek yerine, "günaydın" demek caiz midir?
- "Selamün aleyküm" demek yerine, yalnızca "selam" veya "merhaba" demek yeterli olur mu?
- Nasihatın tesir etmesi için ne yapmalıyız?
- İnsanları yüzüne karşı övmek sakıncalı mıdır?
- Hasmı yenmenin en kolay yolu nedir?
- Ebû Mûsâ el-Eş’arî (r.a.)
- Ebu Zer'in aktardığı en faziletli amellerle ilgili hadis rivayeti sahih midir?
- BENÎ KURAYZA GAZÂSI