Allah, O dur ki göğü direksiz yükseltendir (Ra'd, 13/2), ayetinden ne anlamalıyız?
- "Allah, O dur ki göğü direksiz yükseltendir." (Ra'd, 13/2) bu ayetten ne anlamalıyız?
- Ayette geçen göğün yükseltilmesi bazıları tarafından hata olarak iddia ediliyor ve diğer bir ayette geçen "kubbemsi gök" ifadesini açıklar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Ayetin meali şöyledir:
"Gökleri görebileceğiniz bir direk olmaksızın yükselten, sonra arşa istiva eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır; her biri belirlenmiş bir vakte kadar akıp gitmektedir. İşleri Allah düzenliyor; âyetleri de açıklıyor ki rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız." (Ra'd, 13/2)
- Ayette yer alan “göklerin yükseltilmesi”ni şöyle anlamak mümkündür:
a) Kur’an insanlara hitap ediyor. Evrende gerçek manada aşağı-yukarı olmamakla beraber, insanların zihninde ve görüşlerinde gök yukarıdadır.
Kur’an, muhataplarına hitap ederken, onların duygu ve düşüncelerini rencide etmeyecek şekilde ifadeler kullanır.
Bu ayetteki “göklerin yukarıya yerleştirilmesi” de buna bir misaldir.
b) Kâinat önce bir tek hamur idi. Bu kozmik çorbanın bir kepçesi gökler, bir kepçesi de yerküresi olarak yerleştirilmiştir.
İnsanların ıstılahlarında altı yön konseptine göre “göklerin yukarıya konumlandırıldığını” söylemek son derece isabetlidir.
c) Bu ifadenin asıl maksadı, göklerin direksiz (gözle görülen maddi direkleri olmaksızın) havada durdurulduğunu anlatmaktır.
On beş asır önce göklerin direksiz, Allah’ın sonsuz kudretiyle havada durdurulduğuna yönelik bir ifadeden Kur’an’ın mucizeliğini seslendirmek gerekirken, onda tereddüt geçirmek de aklıselimin işi olamaz.
d) "Gökler" anlamına gelen "semâvât" kelimesi yıldızların, güneş sistemlerinin ve galaksilerin kendi yörüngelerinde seyrettikleri uzayı ifade eder. Yüce Allah burada bir tabiat kanununa işaret etmekte, gök yüzündeki bu cisimleri bizim görebileceğimiz bir direk olmaksızın kudretiyle yükselttip ve yönettiğini haber vermektedir.
Allah, bu büyük kütleleri uzay boşluğunda hareket eden bir sisteme bağlamış, bunları birbirinden uzak tutmak ve birbirine çarpmamalarını sağlamak için bu kütlelere merkezkaç kuvveti ve kütlesel çekim gücü yerleştirmiş, böylece bir denge sağlamak suretiyle bunların sonsuz olarak birbirlerinden uzaklaşmalarını veya birbiri üzerine düşmelerini önlemiştir.
Nitekim Allah Teâlâ,
"Kendi izni olmadıkça yer kürenin üzerine düşmemesi için göğü tutan da O'dur." (Hac, 22/65)
buyurarak, bu cisimler arasındaki ilâhî nizama işaret etmiştir.
Âyette Allah'ın güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdiği, bunları kullarının hizmeti için yarattığı, her birinin belirlenmiş bir vakte yani kıyamete kadar akıp gideceği bildirilmektedir.
Bu cisimler durağan değil hareket halinde bir sisteme bağlı bulunmaktadır. Ay dünya çevresinde, dünya güneş çevresinde, güneş İse uydularıyla birlikte bir sistem olarak kendi yörüngesinde belirli bir süreye kadar akıp gidecektir.
Bu ifade dünyanın hatta yaratılmış âlemin sonlu olduğuna işaret eder. Ayrıca âyet bütün olarak evrendeki oluşum ve değişimlerin, bunlarla ilgili "tabiat kanunları" denilen yasaların tabiatın özünden kaynaklanmayıp Allah'ın sonsuz ilim, irade, kudret ve hikmetinin eserleri olduğunu da gösterir. "İşleri Allah düzenliyor." mealindeki cümle bunu açıkça ifade etmektedir.
Bütün bunlar Allah'ın kudretini gösteren alâmetlerdir. Allah bunları açıklıyor ki, insanlar onun kudretini tanısın ve evreni yaratıp yöneten Allah'ın, insanları öldükten sonra diriltip huzurunda toplayabileceğine ve dünyada yaptıklarından hesaba çekebileceğine kesin olarak iman etsinler.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Yer ve Gök Bitişikken Nasıl Ayrıldı?
- Rad suresi 2. ayette "gökleri direksiz yükseltildiği" ifade edilirken Mümin suresi 7. ayette ise "arşı meleklerin taşıdığı" ifade edilmektedir. Bu ayetler birbirine zıt değil mi?
- 1884’ten şimdiye kadar kuyruklu 24 çocuk doğumu meydana gelmiş. Bir insanda kuyruk nasıl açıklanır? Bu evrime delil değil midir?
- Bin dört yüz yıl önce teknoloji neydi? Yerin ve göğün yedi kat olduğunu biliyorlar mıydı? Kozmolojik ayetleri nasıl anlıyorlardı?
- Fizik kurallarına göre gökyüzünün yere düşemeyeceği ortada iken, ayetlerde neden gökyüzünün direksiz durduğu söyleniyor?
- Tasavvuf büyüklerinin bahsettikleri kaf dağı, meşmeşie gibi durumları nasıl değerlendirmeliyiz?
- İbn Arabi gibi zâtların eserlerinde geçen bilime aykırı görüşlere ne dersiniz?
- Mucizeler ve Kur'an-ı Kerim'in mucizevi yönünü anlatır mısınız? Bazı kişilerin Kur'an-ı Kerim'deki mucizelerin benzetme olabileceğini anlattıklarını duydum.
- Kur'an mucizeleri nelerdir; örnekler verir misiniz?
- Naziat suresi 30. ayette yumurta benzetmesi yapıldığına inanmak Allah'ı küçültmez mi?